To Trust

85 44 3
                                    

Jisung yavaşça gozlerini araladığında kendini yatağında buldu, nasıl gelindiğine dair hiç bir fikri yoktu.

Odaya felix'in girmesiyle neler olduğunu yüzünden anlayabiliyordu. Jisung yatağında oturur vaziyete geldiğinde arkadaşı için yer açmıştı.
Felix bir süre Jisung'un gözlerinin içine baktı.

"Günaydın Jisung."

"Günaydın?"

Jisung sorgular gibi felix'in yüzüne bakıyordu.

"Felix sen iyi misin? Ne bu tavırlar bir şey mi oldu."

"Jisung senin için endişeleniyorum."

Felix arkadaşının karşısına geçerek elini tuttu. Felix'in bu tavırları Jisung'u korkutmuştu.

"Dün gece içmiş vaziyette gördüm seni ve yanında biri daha vardı."

Jisung dün geceyi hatırlamaya çalıştı, aklına geldiğinde içindeki hüzün büyümeye başladı.

"Felix biliyorsun ki Yeji'den ayrıldım biraz içmek benim de hakkım ne yapsaydım seninle cluba gelip eğlense miydim?"

"O çocuk ile aranda ne var?"

Jisung duyduğu şeyle karşısında donup kalmıştı ne diyeceğini kendisi de bilmiyordu.

"Minho mu?"

"Dün gece yatakta onun adını söylenip durdun. Bebeğim aranızda bir şey mi var?"

"O benim öğrencim Felix. Ayrıca arkadaşım dertleşmek istedim sadece."

Jisung kendisine karşı çok büyük bir utanç duyuyordu. Geçen gece minho'ya dedikleri hâlâ kulağında çınlıyordu.

"Felix ben Yeji'yi nasıl unutacağım."

Jisung konuşurken sesi titriyordu bunca yıldır onun için hayatını mahvetmesi çok canını yakıyordu.
Felix elindeki elleri daha çok sıktı.

"Onu düşünmeyi birakmalisin Jisung, hem sen artık yeni hedeflerine bak. O seni dusunmediyse senin de düşünmene gerek yok. Ne yaptığının farkında ol yeter. Ben senin hep yanında olacağım."

Felix Jisung'un alnına ufak bir öpücük bırakıp ayağa kalkmıştı inmeden önce arkadaşına küçük bir uyarı da yaptı.

"Duşa girmeden aşağıya inme sakın, bugün yeni bir Jisung'un doğuşu, tertemiz bir şekilde yeni sayfa açma vakti."

Göz kırpıp aşağıya indiğinde Jisung sırıtmıştı. Üstündeki kıyafetlerden kurtulup banyoya doğru adımladı.

Duştan çıktığında mayışmış gibiydi. Hızlıca kahvaltısını yapıp işine gitti.
Yine her zamanki gibi sıradan bir gün geçirmişti Jisung. Yalnızca derslerde Minho ile göz göze gelmemeye ve mümkünse konuşmamaya çalışmıştı.

Okul çıkışı arabasına doğru giderken bileğinden tutan elle arkasını dönmüştü Jisung. Karşındaki Minho'yu görünce yutkunmuştu.

Minho bu haline sırıtmıştı bir yandan gecen Jisung'un hâli gözüne gelip  duruyordu.

"Efendim Minho."

"Bugün hic konuşmadım benimle."

"Konuşmak mı zorundayım?"

Minho tuttu bileği kendine çekerek Jisung'u kendine yakınlaştırdı.

"Hani biz arkadaştık."

Love Education/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin