o size Şahdamarınızdan bile daha yakın

20 10 4
                                    

Olanları düşünüyorduk
Yavuz : üçümüzün de adamlarının içinde hain varmış ben beklemezdim adamımdan uzun zamandır benimleydi
Rüzgar: benim adamım da tam 5 yıldır benim en güvendiğim adamlarımdan biriydi
Gözler bana döndü
: Evet benim de yakın korumamdı ve güvendiğim adamlarımdandı
Yavuz: bu kız neymiş be
: Bilmiyorum ama en yakın zamanda öğreneceğiz
Masamıza garson içki getirdi
Yavuz : daha sipariş vermedik
Garson: biliyorum efendim bunları size bir hanımefendi ısmarladı
: Kim
Garson: bilmiyorum efendim
: Yüzünü görmedin mi
Garson: hayır efendim yüzünde kask vardı
Rüzgar: yüzünde kask olan biri buraya nasıl girdi burası yol geçen hanı mı
Garson başını öne eğdi
Garson: bilmiyorum efendim
Rüzgar : nasıl bilmiyorsun lan
Garson un sesi titredi
Garson: efendim bir kadın geldi ve şu masada oturan beylere benden içki dedi sonra da kulağıma eğilip: unutmasınlar ben onlara Şahdamarlarından bile daha yakınım dedi sonra da bana beyaz kanlı bir gül verdi :  bunu Him e ver dedi
Garson bana gülü uzattı
Kafamı belli belirsiz salladım
Garson yanımızdan ayrıldı
Rüzgar: bu kız buraya nasıl elini kolunu sallayarak girip çıkıyor
: Aynı soruyu benim sana sormam lazım bu kız buraya nasıl elini kolunu sallayarak girip çıkıyor buranın koruması sana ait değil mi
Rüzgar: evet
: O zaman işini iyi yapmıyorsun
Rüzgar: adamlarımla konuşacağım tamam mı
: Acele et
Rüzgar: tamam
Yavuz : bende geleceğim Him sende gelecek misin
: Geleyim bari
Rüzgar bir adamın yanına gidip
Rüzgar: hemen şu an burda olan bütün adamları odama getir burdakilerin yerine de başka adam koy
Adam : emredersiniz efendim
Hızlıca Rüzgar ın odasına çıktık ve beklemeye başladık
Sonunda adamlar gelmişti
Rüzgar hemen söze girdi
Rüzgar : Yaklaşık 1 saat önce buraya kafasında kask olan bir kadın girdi nasıl girdi o kadın buraya girmek o kadar kolay mı
Adam : değil efendim
Rüzgar: o zaman bu kadın nasıl girdi
Bütün adamların kafası yere eğildi
O arada kapı çaldı içeriye tanımadığım bir adam girdi 25-26 yaşlarındaydı
Rüzgar: hoşgeldin baykuş
Baykuş: hoşbuldum Rüzgar
Rüzgar: kamera kayıtlarına baktın mı
Baykuş: kamere kayıtları silinmiş
Rüzgar: bu nasıl olur
Baykuş: bilmiyorum Rüzgar
Rüzgar: geri getiremez misin
Baykuş: buna uğraştım ama silen kişiler bunu imkansız haline getirmişler
Rüzgar: nasıl yani
Baykuş: kayıtlarda silinen bilgiler asla kaybolmaz bunu işinde iyi olan bir haker bulabilir ama bunu silen hakerler bunu koruyorda
Rüzgar: çoğul konuşuyorsun neden
Baykuş: çünkü bu büyük bir koruma ve bunu bir haker yapamaz
Rüzgar : kahretsin işimiz zor yanı
Baykuş: imkansız diyorum Rüzgar bunu kimse bulamaz
Rüzgar: pes etme ve uğraşmaya devam et
Baykuş: tamam uğraşmaya devam edeceğim ama ümitlenme
Rüzgar; elinden gelenin en iyisini yap
Baykuş: yapacağım
Baykuş odadan çıktı
Rüzgar adamlarına dönüp
Rüzgar: bana bakın bir daha benden habersiz kuş uçarsa bunun hesabını siz ve aileniz öder
Adamların korktukları belliydi
Rüzgar: şimdi çıkın dediğinde resmen koşarak çıktılar
Onlara bakıp güldüm ben gülünce Rüzgar ve Yavuz bana baktılar
Yavuz : keyfin yerinde bakıyorum
: Evet benim keyfimi kimse bozamaz neyse ben gidiyorum sizde o kızla ilgili bilgi bulmaya çalışıyorsunuz
Yavuz : tamam
Rüzgar: tamam
Bardan çıktım arabama  binip evime sürdüm ama aklımda o kız vardı o kimdi ki eli kolu her yere uzanıyordu
: Ama onun elini kolunu kıracağım
Ben bunları söylenirken üstüme doğru gelen farları gördüm sonra da korna sesi duydum ama bana çarpmamıştı ama başka bir arabaya çarpmıştı bu nasıl olurdu bu araba benim önüme bilerek neden sürmüştü ki
Arabama bir adam bindi elinde tabanca vardı gözüm istemsizce silaha kaydı
Adam : hızlıca sür seni öldürmek istiyorlar
: Senin öldürmek istemediğini nerden bileyim
Adam : o arabada benim arkadaşım var seni kurtarmak için kendini feda etti
: Neden benim ölüp ölmemem umrunuzda
Adam : biz sadece emirleri dinleriz
: Bu emri size kim verdi
Adam: senin bilemeyeceğin kadar önemli biri
: Kim
Adam : sür şu arabayı yoksa ikimizde öleceğiz
: Ölmekten korkmam
Adam : sen ölürsen o dünyayı yakar
: O kim
Adam : bunu benden ögrenemezsin bunu sadece o isterse sana söyler
: Bu sıkıcı ve saçma bir hal almaya başladı
Adam : bu umrumda değil ben sadece bir kişinin emrini dinlerim ve o seni burdan hemen götürmemi istedi bu yüzden sür şu arabayı
: Sürmezsem ne olur beni öldürür müsün
Adam : hayır seni korumak için burdayım
Bir kahkaha attım
Adam : sür şu arabayı artık
: Bana kimse emir veremez o yüzden sesini kes
Biz konuşurken silah sesleri duyuldu arabama doğru ateş ediyorlardı
Adam : ben sana ne dedim söylediğimde gitseydik şuan bu durumda olmazdık
: Kes sesini istersen git ben hallederim bunları
Adam : o seni korumamı istemese burda bir dakika bile durmazdım
: Ondan çok korkuyorsun galiba
Adam : aklı olan herkes ondan korkar ve onu sinirlendirmek istemez
: Şu kadınla tanışmak istiyorum artık meraktan öleceğim
Adam : seni isteklerin önemli değil önemli olan onun istedikleri
: Bu sıkmaya başladı
Adam : umrumda değil
Biz konuşurken aynı zamanda bize saldıranları da hallediyorduk
Adam : sonunda bittiler
: Yoruldun mu
Adam : hayır ama işlerim var sabaha kadar burda kalamazdım hadi gidelim
: Nereye
Adam : seni evine bırakmam gerek
: Neden
Adam: bana gelen emir bu
: Üzgünüm ama hayır diyip
Adamın bacağına sıktım
Sonra adamı yol kenarına çekip hızlıca arabama atladım ve evime gittim


Selam insanlar içimden yazmak gelmiyor ama zorla da olsa yazdım yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın 😛

Bela Where stories live. Discover now