0.6

256 29 15
                                    

Yoongi ve Hoseok diğerleriyle buluşup bir mekana gitmiştiler. Tüm yol boyunca Siwoo Hoseokun ne kadar şık olduğundan bahsedip Yoongini de bezdirmişti. Mekan fazla büyük deyildi. Siyahtı ve ışıklandıran tek şey renkli led ışıklardı.

İki tane sandalye vardı. 

Minho ve Hajun ilk dövme yaptırmış daha sonra Siwoo ve Jihoon yaptırmıştı. Hoseok hala kararsızdı. Biraz düşününce aklına gelenle Yoonginin yanındaki sandalyeye oturmuştu. Siwoo şaşkınlıkla Hoseoka bakıp "Sen de mi yaptıracaktın?" Hoseok gülerek kafasını sallamıştı. 

Yoongi sağ omuzunun altına, sırtına küçük kurukafa yaptırmak istediğini söylemişti. Hoseok ta önündeki dövmeciyle konuşurken karar verdiklerinde Yoongi kulağına yaklaşıp "Çok açık yerlerine yaptırma ha. Her kesin içinde çıplak kalmak istemezsin." Çekildiğinde uyarıcı şekilde ona bakınca Hoseok kafasını sallamıştı. 

Hoseok adama omuzunun ön tarafına güneş yaptırmak istediğini söylemişti. Adam kabul edince Hoseok omuzunu hafifçe açmıştı. "Kıyafetini çıkarırsan daha rahat olur senin için." Hoseok sahte şekilde gülerek "Yok kalsın iyi böyle." Yoongi ise kıyafetini çıkarıp yüzüstü uzanmıştı.

Hoseok içten içe ona göz devirip önüne dönmüştü. "Biraz acıta bilir tamam mı? Çok acırsa söyle mutlaka." Hoseok kafasını sallamıştı. Yaparken acıyordu evet ama o kadarda çok acıtmamıştı. Bittikten sonra hepsi çıkmışlardı. Siwoo onları evine gitmeye ısrar edince kabul etmiştiler. Hoseok pek istekli deyildi çünkü saat gece 1 buçuktu. Villaya geldiklerinde hepsi salonda oturuyordular. Siwoo içecek alkollü şeyler getirmişti.

Hoseok hariç hepsi içerken Hoseok ayağa kalkıp "Siwoo hyung lavabo nerde acaba?" Siwoo yalpalanarak kalkıp önden giderken Hoseok ta onu takip etmişti. Kapısına geldiklerinde Siwoo "Numaramı kaydettin mi?" Hoseok anlamasa da kafasını sallamıştı.

"Neden aramadın o zaman?" Hoseok omuz silkti "Rahatsız emek istememiştim yani.." Hoseokun yalanıyla Siwoo hemen "Tamam o zaman eve gidince ararsın." Hoseok kafasını sallamıştı. Tam lavaboya girecekken Siwoo kolunu tutmuştu. 

"Hoseok sevgilin var mı?" Hoseokun kaşları çatılmıştı. "Hyung, yok ta sen neden soruyorsun ki?" Siwoo sırıtıp yüzüne yaklaşınca Hoseok uzaklaşmıştı. "Seni kendime ayarlayacağım." Hoseok bir şey demeden hızla lavaboya girmişti. 

Siwoonun sadece sarhoş olduğu için böyle davrandığını sanıyordu. Lavabodan çıktığında kapıda Siwoonunu olmamasıyla derin nefes verip salona dönmüştü. 

Çocuklar bir kaç şişe daha açarken Minho "Hadi Hoseok sen de iç ya." demişti. Hoseok kafasını iki yana sallayarak "Gerek yok hyung ben içmeyeyim."

Dördünün ısrarlarıyla Hoseok biraz içmiş ve kafası güzel olunca daha fazla içmişti. Üstelik sadece bira içerek bu hale gelmişti!

Hayatında bu kadar içmediği için ona çok fazla gelmişti ve kendini kaybetmiş gibiydi. Artık iyice saçmalamaya başladığında Yoongi Hoseoku da alıp eve gitmiştiler. Yoongi sinirle Hoseoku kanepeye itince Hoseok sendeleyerek düşmüştü. 

Yoongi sinirle üzerine gidip saçından tutup çekmişti. Hoseok kızarık yüzü ve baygın bakışlarıyla çok seksi görünüyordu. 

Hoseok gülerek Yoongini itip kucağına çıkıp sürtünmüştü. Yoongi aniden tam penisi üzerinde bastırılarak hareket eden dolgun kalçalarla kendini tutamayıp inlemişti. Hızla Hoseoku kucağına alıp odasına götürürken boynunu öpüp kokluyordu. 

Hoseok ilk kez odasına girmişti ve Yoongi beklemeden onu yatağa atıp üzerine çıkmış boynunu emmeye başlamıştı. "Imm-ah hyung i-içime gir lü-lütfen." Yoongi sırıtıp üzerinden çekilince Hoseok hızla kucağına çıkıp pensinin üzerinde hafifçe zıplayıp inlemişti. Eyilip Yoonginin dudağına hafif öpücük bırakınca Yoongi ensesinden tutup dudaklarını çekiştirerek yemeye başladı. 

"Imm ah hyung.." Hoseok altındaki penisin üzerinde sürtünürken ikisi de inliyorlardı. Yoongi aniden kendine gelirken Hoseoku kucağından itmişti. Hoseok gülerek ona bakıp "Hyung lü-lütfen becer beniimmh.." Yoongi alt dudağını ısırmıştı. Aklına gelen şeyle sırıtıp telefonundan kayıt götürerek odanın kenarına koymuştu. 

Yeniden yatağa oturunca Hoseok kucağına oturup kollarını boynuna dolayıp dudağından öperken Yoongi ittirmişti. "Ahm hyung b-becer beni hyung lütfen." Yoongi sırıtarak "Git başka birinin altına yat sürtük." Hoseok ne dediğini anlamadan gülüp "Ama hyung senin penisin çok büyük b-ben onu istiyorum." 

"Benimki sana fazla gelir küçük." Biraz daha bu kirli konuşmalardan sonra Yoongi videoyu kapatıp Hoseoku odasına götürüp yatırıp odasına gelip sırıtarak kapıyı kapatmıştı. Bir an kendine geldiğinde suratı sertleşmişti.

Kendine küfür etmişti. Aklına gelenle sinsice gülmüştü tekrar. Sabah olunca Hoseok yerinde doğrulup yüzünü ovuşturup lavaboya girmişti. Çıktığın da geceden kalan kıyafetlerini deyiştirip rahat bir şeyler giyip mutfağa indiğinde kendince bir şeyler yemiş, salona girdiğinde Yoonginin uyandığını görüp biraz yanına yaklaşıp utana sıkıla konuşmuştu. "Şey hyung günaydın ben bir şey sorucam.. ben dünü hatırlamıyorum da.."

Yoongi cevap vermemesiyle Hoseok yanına oturmuştu. Yoongi bir şey demeden birini arayıp "Bana gelir misin hemen işimiz var." Telefonu kapatıp Hoseoka dönmüş açtığı videoyu ona göstermeye başlamıştı. Hoseokun kalbi hızlı hızlı atarken dudağını ısırıp yutkunmuştu. Yanakları kıpkırmızı olurken kafasını eğmişti. 

Yoongi telefonu kapatıp cebine koyarken pür dikkat yüz mimiklerini ve tepkilerini izliyordu. "Ö-özür dilerim kafam yerinde deyilmiş hyung.." Yoongi sert bakışlar atarken Hoseok iyice büzülmüştü. 

Yoongi ayağa kalkıp gidince Hoseok dudaklarını ısırmıştı. Aniden tekrar gelince Hoseoku kolundan tutup kaldırıp, bir sandalyeyi tam ortaya çekmiş, Hoseoku oturtmuştu. Ellerini sandayenin arkasından bağlamıştı. Genel olarak Hoseoku sandalyeye bağlarken Hoseok kurtulmaya çalışıyordu. "Hyung ne yapıyorsun a-aç lütfen." 

Yoongi yüzüne eğilip ağzına kravatlarından birini tıkmıştı. Sırıtarak ona bakıp "Hoseok, ibneliğini kendine sakla. Ben heteroyum." Hoseok anlamaz bakışlar atarken kapı açılmış ve bir kadın gelmişti.

Yoongi onu karşılarken kadın bağlanmış Hoseoka kaşları çatık bakıp "Bu kim?" Yoongi kulağına yaklaşıp bir şey fısıldadıktan sonra kadın gülüp Yoongiyi kanepeye itip üzerine çıkmıştı. Sevişmeye başlarken Hoseokun gözleri dolmuştu. Hala çırpınırken ikisi de artık seks yapmaya başlayınca Hoseok çırpınmayı bırakmış sessizce ağlıyordu. 

Kızın inlemeleriyle Hoseok gözlerini sıkıca kapatmıştı. O an kulaklarının yerinden çıkmasını da isterken yapamamıştı. Yoongi altındaki kızı becerirken gözlerini Hoseoktan ayıramıyordu. Ağlamaktan burnunun ucu ve gözleri kıpkırmızı olurken Yoongi kafasını kıza çevirince bir an altındakinin o deyil de Hoseok olduğunu hayal edip daha sert içine girince kız boşalmış ardından içinden çıkıp kızın ağzına boşalmıştı. Kız nefes nefeseyken Yoongi üzerini toplamış kıza bakmadan "Gidebilirsin."

Kızın kaşları çatılırken "Nasıl?" demeye kalmadan Yoongi sertçe soluyup "Git dedim sana!" demesiyle kız göz devirip kıvırtarak çıkmıştı. Hoseok kafasını eğmiş içli içli ağlarken Yoongi önünde durup çenesini tutmuştu. Hoseok kafasını ondan uzaklaştırınca Yoongi histerik şekilde gülmüştü. 

Yoongi çömelip yüzüne yaklaşıp "Kaşınıyorsun galiba?" Hoseok burnunu çekince Yoongi tatlı görüntüyle yutkunup bakışlarını çekmişti. Yoongi bu kez daha sert çenesinden tutup kendine çevirmişti. Ağzındakini çıkarıp atınca Hoseok titreyen dudaklarını diliyle ıslatmıştı. 

"D-dokunma bana lütfen.." Çaresice yalvarmıştı. Yoongi sırıtarak boynuna yaklaşıp "Dün öyle demiyordun ama?" Hoseok ani sinirle "Sarhoştum! Sen de biliyorsun..yapma artık Yoongi lütfen..b-ben sana ne yaptım?! Kahretsin neden sana aşık oldum? Keşke hiç karşılamasaydık.. keşke... s-sana hiç aşık olmasaydım.."

Yoongi boğazındaki düğümü zorlukla yutmuş ve bir şey demeden ipleri çözmüştü. Hoseok hızla ayağa kalkıp odasına gidip kapıyı kilitlemiş, kendini yatağa atıp ağlamaya başlamıştı. 

Uyumak şu an en iyi çözümdü. Kendini yatağa atıp yarına kadar uyumuştu.

Devam edecek...

Pourquoi me faites-vous cela? -YOONSEOKWhere stories live. Discover now