4.4

31.5K 1.3K 117
                                    

*ೃ Selam, tatlı ayçiçekleri! 🌻

.* Oy vermeyi, yorum yapmayı ve beni takip etmeyi lütfen unutmayın!

Bölüm Şarkısı Bôa - Duvet.

Keyifli Okumalar.

Okulun içine girdiğim an, kendimi kantine atmıştım. Hava o kadar soğuktu ki, sıcak bir kahve içmek istiyordum. Ders zilinin çalmasına yaklaşık on dakika vardı.

Soğuktan kıpkırmızı kesilen burnumu çekerken, kahvemi alıp oturacağım yere doğru adımladım. Oturduktan sonra bakışlarım kantinde gezinirken derin bir nefes almıştım.

Ortama sessizlik hakimdi. Ve sessizlik çok güzeldi.

Ellerimi karton bardağa sararken, kahvenin üstünde tüten duman çok hoş gözüküyordu.
Burnumu kahveye yaklaştırıp kokusunu içime çekerken, içime mutluluk dalgası yayılmıştı.

"Sabah kahvesi mi?" Arkamdan gelen sesle ani bir şekilde arkamı dönerken Bora'nın her seferinde nasıl karşıma çıktığını sorguluyordum.

Kaçacak yerim yoktu, kaçmakta istemiyordum.

Gülümseyip kafamı sallarken, afallamıştı. "Hava soğuktu, ısınmak istedim." Deyip, bakışlarımı o güzel gözlerine diktim.

Bakışları saçlarımda dolaşırken, gözlerini yüzüme dikmişti.

Kafasını yavaşça sallayıp, karşımdaki sandalyeyi çekip otururken, "Isındın mı?" Deyip, bakışlarını bana geri çevirirken, "Sormadım ama oturabilirim değil mi?" Demişti. Şaşkınlıktan gözlerimi kırpıştırırken, mırıldanmıştım. "Elbette."

Dilini şaklatıp, "Güzel." Demişti. Kafamı sallarken, bakışlarımı ondan kaçırmıştım.

"Soruma cevap alamadım?" Konuşmasıyla, bakışlarımı ona çevirirken kaşlarımı çatmıştım. "Ne sorusu?" Çattığım kaşlarıma bakarken sırıtmıştı. "Isındın mı?" Diye sormuştum.

Kaşlarımı indirirken, gözlerimi kaçırmıştım.

"Ha. Şey, evet ısındım." Kafasını sallarken, "Sevindim." Demişti.

Kahvemden bir yudum alırken, bakışlarını benden çekmediğini hissettim. Gözlerim Bora'nın okul formasının üstünde gezinirken, boğazımı temizleyip konuşma gereği duymuştum.

"Gözlerini neden üzerimden çekmediğini sorabilir miyim acaba?" Deyip, gözlerimi Bora'nın güzel gözlerine çevirmiştim.

Rahat bir şekilde arkasına yaslanırken, kollarını göğsünde toplayıp, beni şaşırtan ve utançtan yanaklarımın kıpkırmızı kesilmesini sağlayan cevabı vermişti.

"Gözlerimi senden çekmiyorsam, çekmek istemiyorumdur, Ecmel Mila." Deyip, kafasını sola doğru eğmişti.

Bu hareketi çok tatlıydı.

Ellerimin tersini kıpkırmızı olduğunu düşündüğüm yüzüme değdirirken, içim titremişti.

"Çok açık sözlüsün." Deyip, anlık gelen cesaretle bakışlarımı Bora'nın yüzünde gezdirmeye başlamıştım. Etkileyiciydi.

Vücudunu masaya yaklaştırıp, "Hoşuna gidiyor mu? Diyeceğim ama, yanaklarının kızarması bana cevabımı veriyor." Deyip, göz kırpmıştı.

Bora Demirkan, güzel gözleriyle bana göz kırpmıştı.

Hiçbir cevap vermeyip bakışlarımı soğuyan kahveme çevirirken ders zili çalmıştı. Ben ayağa kalkarken, Bora'da benimle birlikte ayağa kalkmıştı.

Karton bardağı çöpe atıp, sessiz bir şekilde, kantinden yan yana çıkarken, kolumun tutulmasıyla bakışlarımı Bora'ya çevirmiştim.

Kolumdaki eline bakarken, kalbimin ritmini daha çok artıracak bir şey yapmıştı.

Saçımın birkaç tutamında gezinen parmakları, resmen saçlarımı okşuyordu. Bakışlarımı hızlı bir şekilde Bora'nın gözlerine çıkarırken, o saçlarıma odaklıydı.

Göz göze geldiğimizde, gözlerini kaçırıp elini indirmişti. "Böcek vardı galiba. Anlayamadım. Şu an bir şey yok." Deyip, son kez saçlarıma bakmıştı.

Heyecandan hızla çarpan kalbimi görmezden gelmeye çalışarak, kafamı sallayıp hızlı bir şekilde yanından uzaklaşmıştım.

Sabah konuştuğumuz şeyler, şu an yaşanan olay, gerçekten kalbimi yerinden çıkarmaya yeterliydi. Her şeyi biliyordu ve bu durum beni utandırıyordu.

Arkamdan duyduğum tek ses Bora'nın,"Kaçsan da eninde sonunda yakalarım." Demesiydi.

Bölüm sonu!
Oy vermeyi, yorum yapmayı ve beni takip etmeyi lütfen unutmayın! 🩷
-
İnstagram: yarencalbogaa 💌

Canhıraş | Texting Where stories live. Discover now