YALANLAR KRALLIĞI

KRALLIĞIN KADERİ

Gözyaşlarım akmıyordu artık, son duyduklarımdan sonra akacak gözyaşım kalmamıştı. Leon ile birlikte odama çıktık, her zaman yerinde ve zamanında konuşmayı bilen bir insan olmuştu, şuan ki gibi doğru zamanı bekliyordu. Ama bakışlarındaki endişeyi ve korkuyu görebiliyordum. Tek bir soru sordu;

- İyi misin?

Ne oldu, nasıl oldu, ne konuştunuz değil sadece iyi misin? İşte Leon u kendisi yapan buydu yaşanmış olaylardan önce, benim iyiliğimi önemserdi. Burukça gülümsedim, sesim kısılmıştı ve çatallı çıkıyordu;

- Leon şuan yanımda olduğun için o kadar mutluyum ki bunu kelimeler ile anlatamam. İyi değilim ama olacağım, olmak zorundayım.

Gözlerinden geçen şefkatli bakış kalbimi sıkıştırdı ve içimi sımsıcak yaptı. Sesi rahatlamış geliyordu ama beni ürkütmekten korkar gibi yavaşça konuşuyordu;

- Peki, tam olarak ne oldu? Anlat bana lütfen.

- Anlatacağım, ama önce Luna nerde, getirebildin mi kaleye, güvende mi?

Luna nın adını duyunca çenesini sinirle sıkması dikkatimden kaçmadı. Sesindeki sinir de bunu doğruluyordu.

- Ahh, hayatımda onun kadar sinir bozucu bir kız görmedim, tam bir sorun kendisi. İlk başta gelmeyi reddetti, hatta bana taş bile attı. Buna inanabiliyor musun? Bir kraliyet muhafızına saldırdı. En sonunda zor kullanmak zorunda kaldım. Şuanda bir arkadaşımın hanında. Sen ne zaman istersen o zaman getiririm buraya.

Luna nın Leon a kök söktürmesi beni gülümsetti.

- Han güvenli mi Leon? Luna nın güvenliği çok önemli.

Sesinde sitem vardı;

- Tabi ki güvenli, o cadıyı her ne kadar sevmesem de güvenmediğim birine asla emanet etmem. Aslında ilk başta saraya getirmeyi düşünmüştüm fakat burada onu sürekli koruyamam ve kalacak yeri de olmazdı. Muhafızların bölümüne sokamazdım.

Bunları duymak beni az da olsa rahatlattı,

- Çok iyi yaptın. Teşekkür ederim.

Sadece kafasını salladı. Merak gözlerine tekrar yerleşmişti.

- Ne oldu peki, anlatmayacak mısın?

Olanları hatırlamak tekrardan sinirlenmeme sebep oldu. Sinirim sesime de yansımıştı.

- George her şeyi anlattı, evet annem katil ama bilmediklerimiz, bildiklerimizden daha fazla. Mary e zarar vermek isteyenler, kraliçe Sofia nın babasının adamlarıymış. Sırf krallıktaki gücünün tehlikeye girmesinden korktuğu için Mary ye zarar vermek istemiş ve başarmışta. Hayır, Mary i o öldürmemiş ama onu krala ihanet etmekle tehdit ederek krallığı terk etmeye zorlamış. Fakat Mary kralı ve oğlunu terk ederek ihanetle anılmak istememiş, bu yüzden de annemden yardım istemiş.

Leon un sesi konuşmamı böldü;

- Kraliçe Anna böyle bir teklifi nasıl kabul etmiş olabilir ki. Bu delilik.

Sıkıntılı bir nefes aldım. Çok mantıklı bir soruydu ama hala cevapsızdı.

- Annem, Mary ve George gençliklerinden beri arkadaşlarmış. Mary nin babası, büyükbabamın danışmanıymış. Aralarındaki bağ hastalık derecesinde. Leon, onun gözlerindeki deliliğe bizzat şahit oldum, aklını yitirmiş gibiydi.

Durdum ve Leon un söylediklerimi hazmetmesini bekledim ama Leon benden önce söze girdi.

- Peki, kral ile ne konuştunuz? Prens Harry odadan çıkarken çok mutlu gözüküyordu. Bu hiç hoşuma gitmedi. Kraliyet salonunda özel ses yalıtımı olduğu için sizi duyamadım.