kanlı sürpriz

112 13 4
                                    

< Love You Like Me - William Singe >

Kız eve girdiğinde uzun süredir alamadığı tanıdık bir koku burnuna doldu.Koku burnunun ucunu sızlatırken gözleri de ıslanmaya başlamıştı. Eski anıları bir bir hafızasında dolmaya başlarken gözünden bir yaş düştü.

"Y/n ben çıkıyorum, kendine dikkat et."

"Kyuma, işten dün kovulduğunu sanıyordum?"

"Ah bebeğim, benim gibi birini bir daha bulamayacaklarını anlayıp işe geri almaya karar verdiler." abim küstahça sırıtmaya başlarken sadece ağzımdan küçük bir kahkaha çıkmıştı.

Kapıyı açıp çıkmasını beklerken sadece açık kapının önünde dikiliyordu.Yanına gidip ne olduğunu sormak için ilerlediğimde kapının önünde duran kilolu ve cüssesi yerinde, sigaradan sararmış bıyık ve kirli sakalları olan biriyle göz göze geldiğimde onun kim olduğunu anlamak zor olmadı.

"Y/n içeri gir." abimin uyarısını çok dinlemesemde tekrar sesini yükseltip konuştuğunda bir iki adım geri gidebilmiştim.

Hâlâ yeterince aralarında geçen konuşmaları duyabiliyordum ve bu da bana yetiyordu.

Amcam olacak insan biz abimle ayrı eve taşındığımızda evimizi bulup gelmişti. Para istemeye..

"Ne istiyorsun? Derhal buradan defol."

Arkadan bir anda beliren takım elbiseli ve elinde silahlı adamları gördüğümde donup kalmıştım.

Amcam olucak kişi bir anda abimin önünde dizlerinin üstüne çöküp yalvarır gibi ellerini birbirine kenetledi ve... ve yalvarmaya başladı.

"Yalvarırım, bu para benim için çok önemli. Eğer, eğer ben bunu ödeyemezsem beni öldürecekler.Sadece beni değil tüm ailemi. Beni düşünmüyorsanız bari kuzenlerinizi düşünün, yengenizi düşünün. Yalvarırım.."

Abim yerinden kımıldamazken ben ise donuk bir ifadeyle izliyordum. Yaptığı tek şey buydu. Birilerinden para alır, kumar oynar, kaybeder ve donuna kadar borçlanırdı. Sonra da her zaman olduğu gibi bizden para isterdi.

Annem ve babam öldükten sonra şimdi de sıra bizdeydi. Bizden para dileniyordu.

"Sana defol git buradan dedim."  Abim hâlâ kovarken amcam göz yaşlarını akıtmaya başlamıştı.

Arkadaki silahlı adamlar bizden para alamayacaklarını anlayınca amcamı merdivenin ucunda oracıkta vurmuşlardı. Kulaklarımda merminin şiddetli sesi çınlarken beyaz tişörtüme sıçrayan kanları görebiliyordum.

Adamlar arabalarına binip kaçmadan önce bir el daha ateş sesi kulaklarıma geldiğinde bu sefer kan sıçramamıştı. Araba son hızla uzaklaşmıştı.

"A-abi?" Amcamdan gözlerimi ayırmadan konuştuğumda ne diyeceğimi bilemiyordum. Onun için zerre üzülmemiştim. Sadece, sadece bizim buna şahit olmamız garipti.

Abim ses vermeyince ona döndüm. Üstü benimkinden kötüydü. Sanki... sanki vurulan oymuş gibi.

Yavaş yavaş geri adımlayan abimin karnındaki yoğun kana bakıyordum sadece. Bir anda yere serilmesiyle bakmayı kesip yanına koştum. Bir eliyle karnını tutuyordu.
Vurulan abimdi.

"Kyuma! Abi iyi olucaksın merak etme." kanla birleşmiş ellerim titrerken abimin yanından hızla ayrılıp mutfak masasının üstünde bulunan telefonu aldım ve hızla numarayı çevirdim.

Ambulans çağırdığımda telefonu eski yerine koyup abimin yanına koşmuştum. Abim zar zor nefes alıyor ama yinede benim sakin kalmam için canı yanmıyormuş gibi davranıyordu.

"Canın acıyor biliyorum, üzülmeyeyim diye böyle davranmana gerek yok." sesimde biraz titreme oluşurken abim gülümsedi.

"Üzgünüm prenses, seni kandırmamalıydım." gülümsemesi büyürken bende gülümsedim.

"Bana prenses dememeni söylemiştim." benimde gülümsemem büyüyordu.

Dışarıdan duyulan ambulans sesleri ile kalbim hızlanmaya başladı. İçeri doğru koşan adam ve kadın ilk amcamı görüp ona bakarken diğer iki adam ise bize doğru geliyordu.

Abimi dikkatlice ambulansa taşıdıklarında peşinden gidiyordum. Ambulansa binmeden önce tek duyduğum şey " Ölmüş." ...

..

"İyi olacağını söylemiştim."  zaferle sırıtıyordum.

"Doğru söylemiştin."  abiminde gülümsemesi sırıtışa dönüştüğünde ikimizde kahkaha atmaya başladık.

Abim karnına elini götürdüğünde canının yandığını anlayıp ikimizde gülmemizi kesmiştik.

"Tamam şimdilik bu kadar gülmek yeterli." dedikten sonra kafamı sallayıp abimin boynuna sarılmıştım. Bir elini saçımda gezdirirken diğer eli karnındaydı.

"Ne kadar güzel, eve girer girmez bu anının aklımda dolaşması..."  odaya doğru çıkan kız aklında hem evdeki anıları hemde Chishiya vardı.

Chishiya'nın kızın aklımda dolaşması kızı garipleştirmişti. Hem gülümsüyor hemde bir yere dalıyordu. Yatağına uzanan kız tavanı seyrederek bir süre düşündü. Chishiya'nın  onun için ne hissettirdiklerini.

Garip bir şekilde onu tanıyor ama nasıl olduğunu bulamıyordu. Sanki başka bir evrende onunla birlikte gibiydi.

Bu düşünceler kızın kafasını yorarken uykuya daldırmıştı. Hastane yatağının aksine kendi yatağında uyumak ona çok iyi gelmişti. Rahat bir uyku uyuyabilecekti.

Telefonu yatağın yanındaki komidinin üstünde dururken gelen bildirimleri duymuyordu bile. Gerçi çok fazla da bir bildirim gelmemişti.

///

Selamlar☺️. Nasılsınız???

Arkadaşlar okumalar için çok teşekkür ederim ama oylar çok az ve ben o kadar düşünüp yazarken emeğin karşılığını alamamak bu işten soğutuyor. Bölümlerde bu yüzden aralıklarla geliyor. 

Oy ve yorum atarsanız sevinirim.

-İyi okumalar-

...

𝑴𝒂𝒌𝒆 𝑴𝒆 𝒂 𝑩𝒆𝒍𝒊𝒆𝒗𝒆𝒓/𝙎𝙝𝙪𝙣𝙩𝙖𝙧𝙤 𝘾𝙝𝙞𝙨𝙝𝙞𝙮𝙖/Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora