Düşmanımın Düşmanı : Steve × Loki

32

Muhafız tereddüt etti, gözlerinde korku vardı. Steve kaşlarını çattı ve anahtarları adamın elinden aldı. Asker kasıtlı olarak Loki'ye yürdü ve önce ayak bileklerini sonra bileklerini açtı. Kendisini izleyen barut gözleri hissedebiliyordu. Ayağa kalktı ve anahtarları, onları düşüren gardiyana geri attı. Sonra Steve yeni serbest bırakılan adama döner ve elini uzattı.

Loki tutup tutmamayı düşündü. Gururu, onu reddetmek istemesine neden oldu. Kalbi onu kabul etmek istiyorsu. Düşünmek için ikisini de susturdu. El ele tutuşmak, gelecekte yararlı olabilecek ilişkilerini daha da kurardı. Reddederse, Kaptan'ı uzaklaştırır ama Sif'i yakınlaştırabilirdi. Ama sonra yükselmek için başka bir yol bulması gerekecekti.

Steve sessizce, "Eğer almazsan, seni alıp taşıyacağım," diye uyardı.

Loki uzanıp Kaptan Amerika'nın elini tutarken ortaya çıkan küçük gülümsemeyi bastıramadı.

Steve planladığından daha hızlı bir şekilde kendini kaldırdı ve Loki'nin vücudu aniden kendisininkine yaslandı ve dengesizce sallandı. Dik durmasına yardımcı olmak için kolunu yarı çıplak adama doladı. "Üzgünüm," diye mırıldandı aniden rahatsız hissederek.

Loki uzaklaştı. Tanıdık geniş bacak duruşunu alarak miğfere, sonra göğse baktı ve kendisini ziyaret eden adamı, karşısında duran 'kahraman'dan ayırmaya çalıştı. Başıyla onayladı ve birinin bir sonraki hamleyi yapmasını bekledi.

Kaptan tekrar elini uzattı. "Odana gitmene yardım edeyim." Kirli pazıyı nazikçe tutarken, Thor da yardım etmek için öne çıktı.

"Hayır," dedi Loki onlara.

"Loki, burada olduğun için zayıfsın. Sana yardım etmemize izin ver, ”diye rica etti Steve.

"Sif," dedi esmer, gözleri parmaklıkların arkasında onunkileri ararken. "Sif'in bana yardım etmesini istiyorum."