Bölüm 20

8K 481 89
                                    

Merhaba

🌱🌱🌱

Keyifli okumalar

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🦭

✨️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✨️

Baha'dan
*********

Yiğit'in aldığı yeni deftere onun isteyi üzre fare resimi çizmiştim. Beni sinir etse de bunları aldığı için teşekkür manasında çizmek istedim. Bunları gördüğümde o kadar mutlu olmuştum ki sanki biri bana gelip yeniden yürüyeceksin demişti de onun mutluluğunu yaşıyordum.

Yemeğimi nasıl yedim ne ara yedim hiç bir fikrim yoktu çünkü hemen gelip onlarla bir şeyler çizmek için can atıyordum. Yiğit benden fare resimi istemişti bende mickey mouse çizmiştim boyanısı yerleri boyamıştım. Artık resimlerimin hepsini renkli olacaktı diye çok mutluydum. Resmimin hemen sağ köşesine de küçük sinirli fare çizdim. Çizimim  bittiğinde çok mutlu olmuştum. Gerçekten çok güzel olmuştu. Çizdiğim resimi kucağıma koyup odamdan çıktım. Yiğit'in vereceği tepkiyi çok merak ediyordum. Acaba beğenecekti mi?

Odamdan çıktığımda salondan televizyonun sesi geliyordu demek salondaydı. Heyecanlı halde salona doğru ilerledim. Salona girdiğimde Yiğit koltukta uzanır çekilde oturmuş ayağını sehpanın üzerine uzatmış televizyondakı kanalları çevirip izlenesi bir şeyler arıyordu.

Ona biraz daha yaklaşıp "Yiğit." diye seslendim.

Bakışları anında bana döndüğünde ayaklarını sehpanın üzerinden çekip dik oturdu. "Efendim."

Koltuğun yanında durup kucağımdakı resimi ona uzattım. Kaşlarını çatıp merakla bana bakıyordu. Elimdekini alıp dikkatli resimi izledi. Bir süre konuşmadan resime bakıp bir şeyler düşündü sonra yüzünde benimle konuştuğunda güzel gülümsemesi oluştu. Bakışları bana dönüp "Çizmişsin" dedi.

"Sen istedin ben de çizdim."

Kaşlarını yukarı kaldırıp "Hmm. Hani çizemiyordun ?" Yine başlamıştı gıcıklığına. Sorusuna göz devirip "Çizdiğime göre demek çize biliyormuşum."

Sesli şekilde güldüğünde  dikkatli onu inceledim. Güldüğünde nerdeyse kapanan çekik gözleri, bembeyaz dişleri, her zaman dağınık olan kısa saçları, sürekli çatık olan kaşları, çok yakışıklı görünüyor ve çok güzel gülüyordu. Onunla ilk karşılaştığımızda sert ciddi biri olduğunu zannetmiştim ama onu tanıdığımda ne kadar nazik, efendi, düşünceli biri olduğunu gördüğümde çok şaşırmıştım.

Gülmesi bittiğinde elindeki resime kısa bir bakış atıp tekrar bana baktı.

"Çizdiğin için çok teşekkür ederim. Çok güzel olmuş ellerine sağlık."

Gülümseyip "Rica ederim " dedim ve tekrar resime bakıp yine güldü. Sonra alayla bana dönüp resimin sağ tarafında çizdiğim sinirli fareni gösterip "Baha kendini çizmişsin." dedi ve kahkaha attı.

Kaşlarımı çatıp sinirle "Ben fare değilim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaşlarımı çatıp sinirle "Ben fare değilim." dediğimde gülmesi daha da artmıştı.

Ellerimi göğsümde bağlayıp bakışlarımı ondan çekip televizyona baktım. Bir süre sesli gülmüştü, zar zor gülmelerini kesip "Ya Baha Allah aşkına bu resime bak. Şu anda böyle gözüküyorsun." ona bakmadan omuzumu silkmiştim. Bana neden fare diyordu ya.

Biraz daha güldükten sonra "Sen bana küstün mü ?"

Yine cevap vermeden omuzumu silktim, göz ucuyla ona baktığımda elindeki resimi sehpanın üzerine koyup bana döndü. Bakışlarımı anında ondan çekip başka tarafa baktım. Koltuktan biraz daha bana doğru kayıp "Baha?" dediğinde bile inatla ona bakmıyordum.

Ellerini uzatıp göğsümde bağladığım kollarımı çözdü. "Tamam bir daha söylemem küsme." sağ elimi bırakmadan üzerini baş parmağıyla okşadı. Neden böyle bir şey yaptığını anlamasamda çok takılmadan
ona dönüp "Bak bir daha bana fare demiyeceksin tamam mı? "

"Tamam" dedi.

Ona gülümseyip "Zaten küsmemiştim ki  " dedim.

Şaşkınlıkla "Ne?" Dedi.

"Sen? "deyip sustu sonra yüzünde alaycı gülümsemeyle "Küçük fareye bak sen." hayretle konuşmuştu. Elimi ondan çekip kaşlarımı çatıç. "Hani demiyecektin ?"

Elimi elinden çektiğim için bakışları elimdeydi. Sonra kendine gelip bakışlarını yüzüme çıkartı. " Sen de bana küsmüş gibi yaptın."

"Bana ne?  sen de bana fare demeseydin." dedim.

Ben de olan bakışları bir anda değişip yoğun bir duygula baktı. Yüzünde güzel gülümsemeyle yüzümün her yerini izleyip sonra bir anda  "Baha çok tatlısın." dediğinde donup kaldım. Anında gözlerim kocaman olmuştu. Ben şaşkınca ona bakakalırken bir süre sonra o da ne dediğinin farkına varıp şaşırmıştı.

Bakışları hâlâ ben de olduğu için utanmıştım şaşkınlığım anında geçmişti ama şimdi de çok utanıyordum. Yanaklarımın kızardığına emindim. Ona bakmadan hızlı olarak tekerlik sandalyemi çevirip odama gittim. Odama girdiğimde kapıyı kapatıp elimi kalbimin üzerine koydum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Neden bu kadar hızlı atıyordu. Neden bu kadar heyecanlanmıştım ki? Derin nefesler alarak sakinleşmeye çalıştım ama söylediği hâlâ kulaklarımda yankı yapıyordu ve sakinleşmemi zorlaştırıyordu. Bana çok tatlısın demişti.



Kısa bir bölüm olduğunun farkındayım kusura bakmayın.

Aslında bu bölümde Yiğit'in Baha'ya açılmasını yazacaktım ama çok erken olur diye yazmadım.

Ama bir kaç bölüme onu da yapacam  söz

Gelecek bölümde Mert'le Ali'nin ilişkisini yazmayı düşünüyorum sizce yazayım mı yoksa Baha'dan devam mı edelim?

Son bir şey daha soracam sizce Burak'ın kocası Burak'tan  yaşca büyük mü olsun yoksa Baha Ali gibi küçük birini mi bulayım?

Gelecek bölümde görüşürüz

Öptümmmm

🦕🍀⚡️🌞💙🌸🩷🌹💛🌱❤️✨️💜💚🪷

13.06.23

Hàmuş {BxB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin