0.0

270 39 22
                                    

02.12, seoul.

Duman altı olmuş, basık ve küçük bir yerde oturmuş önüne konulan birayı içmeye çalışıyordu.

Ruhunun çoktan bedenini terk ettiği bir anda, beyni ile yapayalnız kalmış uzuvlarını kontrol etmek için kavgaya tutuşmuştu.

Kahküllerini umursamadan saçlarını karıştırdı, birası vardı ancak sigarası yoktu. Para yine taksitle yatıyordu ve o çoktan bitirmişti.

Bunun nedeni patronun fakir olması ya da kadının küçük bir yerde çalışması değildi. Her seferinde sonraki iş için onu tutmak için böyle yaparlardı, böylece paranı alıp başka yere gitmezdin. bu işten başka çağresi varmış gibi.

Önündeki barmane baktı, yine bardakları silerken kendini dansa kaptırmıştı.

Burnunu çekip ona seslendi, "Hey, Hyunjin!" elini uzatarak dürtüklüdüğünde sarhoş çocuk ona dönmüştü.

"Sigaran var mı?" dediğinde Hyunjin gözlerini devirerek karşıda dans eden çocuğa bakmaya devam etmişti. Kafasıyla ritim tutarken cebindeki paketi çıkartarak ona uzatmıştı. Hyunjin bir dal alıp bırakmasını beklerken kadın paketi alarak masaya koymuştu.

"Bir de bira ver." dediğinde Hyunjin sonunda gözlerini karşıdan çekerek ciddileşmiş ve kadına dönerek masaya yaslanmıştı.

"Parasını ödemiyorsan siktir git Ryu, patron beni sikiyor sonra." Kadın gözlerini devirerek sigarayı dudaklarına götürmüştü.

"Adam gelene kadar ateşle bir şeyler, ondan ekstra para alırsın." dediğinde Hyunjin gülmüştü. "Söylesene adamın geleceğini ya!"

Önüne konulan yeni içki ile sigarasının zevkine kapılmışken, adam sandalyeyi çekerek yanına oturmuştu.

Her seferinde bir başkası geliyordu, bu yüzden hepsine umursuzca adam diyerek geçerlerdi.

Yanına bakıp, Hyunjin'e seslenmiş ve yeni bir içki istemişti.

"Bu seferki çocuk oyuncağı, ancak fena para var." Sigarasını küllüğe bastırarak ona döndü.

"İş adamının kızı, yersen." Ryujin gülerek kafasını sallamıştı.

"Adam yıllardır kızını yeraltından saklıyor, ancak birkaç yıl önce öğrenildi. Bu yüzden kızını bir evde kapalı tutuyor. Korumalar dışında yıllardır görüştüğü kimse yok." Ryujin gözlerini kısarak ona baktı.

"Kızı rehin falan mı alıyoruz?" dediğinde adam gülmüştü. "İkiside ölecek, yenileri geliyor."

"Adam şu an kızına bir kişisel asitan arıyor, çünkü kız kafayı yemek üzere. Saf salak bir şey zaten hemen düşürürsün." kadın gözlerini devirmiş ve iç çekmişti.

"Plana geç artık." dediğinde adam çantasından bir dosya çıkararak ona uzattı.

"Üniversiteden yeni mezun oldun, kardeşin seoulda üniversite kazandı onu yurda yerleştirdin ve harçlık vermek zorundasın. Anne ve baban busanda, emekli çiftçiler."
Ryujin kafasını sallayarak dosyayı açmıştı. İçinde soy ağacından, üniversite diplomasına, üniversitede katıldığı kulüplere kadar vardı.

"Kızı zehirleyeceksin, her seferinde yemeğine bir damla koy. Şekerle birleştiği zaman tadını bozuyor o yüzden tatlı hiçbir şeye dökme. Bir süre sonra kız kalp krizi geçirecek zaten, kimsede zehiri bulamayacak. Basit." Kadın kafasını sallamış, dosyayı sırt çantasına koyarak, birasını kafasına dikmişti. Ayaklanarak çantasını takmış, elini adamın omzuna koyarak; "Hesabı halledersin." diyerek yürümüştü.

Sigara paketini açarak yürürken omzuna dokunan el ile duraksadı. Jeongin gülerek ona bakıyordu.

"Tam senlik biri var burada, manyak bir şey!" dediğinde kaşlarını çattı.

"Az önceki direk dansını yapan kızıl işte." diyerek gözlerini devirdiğinde Ryujin Jeonginin arka tarafında bara yaslanmış olan uzun kızıl saçlı kıza baktı. Kızı dans ederken hayal meyal görmüştü. Barda çok fazla renkli ışık vardı ve bunların hepsinin yanında başı ağrıyan kadın ışıkların arasından o kızı seçemeyecek kadar yorgundu.

Ancak birkaç dans hareketini görmüştü, vücudu çekiciydi.

"Şu an eve gitmem lazım." diyerek kızı incelemeye devam etti. Kıvrımlı bir vücudu vardı, ve kesinlikle spor yapıyordu.

"Senin için numarasını alırım bebiş." diyerek göz kırparak uzaklaşmıştı.

Aklına gelen şey ile birlikte çantasından dosyanın arasındaki sahte kimliği çıkarmış ve dar sokaklardan devam etmişti.

Yang Ho-rang, bu isim ona yakışıyordu.

playing dangerous, ryuryeongWhere stories live. Discover now