1.2

379 55 93
                                    

Aylin medya👆

Bol yorum lütfen

Şerefsiz: Aylin lütfen dön mesajlarıma (03.50)

Şerefsiz: Bana istediğini de susma

Şerefsiz: Beni yanıtsız bırakma yeter

Şerefsiz: Yazmanı bekleyeceğim bu gece mesajlarımı görünce mutlaka dön lütfen.

Bana bilmem attığı yüz kaçıncı mesajını okurken yine göz devirdim. Burnu iyice sürtmüş gibi gözüküyor. Aylin Engin'i peşinden koşturmak neymiş görmüş oldu. Ama niye bu kadar endişeli, sanki benimle konuşma mecburiyetinde.

Okuldaki sıramda rahat bir pozisyon alıp cevap yazdım.

Siz: Sana sorularım var ve cevaplarımı alınca bu saçmalık bitecek. (13.37)

Mesajı attıp kulaklığımı taktım ardından sevdiğim bir müzik açıp telefonu cebime yerleştirdim. Pencereden dışarı baktığımda aşağıda top oynayan öğrencileri gördüm. Hayattan kopmuş gibilerdi, tek amaçları topu yere düşürmemekti. Ne kadar basit ve önemsiz değil mi? Sadece bir top sonuçta yere düşse ne olur düşmese ne olur?

Aslında hayattaki o önemli amacımız ne? Ne için çalışıyoruz emek harcıyoruz? Her şeyin en başındaki amaç mutlu olmak mı?

Peki niye mutlu huzurlu bir hayatı en uca en yükseğe koyuyor insan oğlu. Sadece sıcak bir gülümseme bile yeterken mutlu olmaya. Bu doyumsuz istekler niye?

Zil çalmıştı galiba bahçe boşalıyordu. İstifimi bozmadan dışarı izlemeye devam ettim. Bazen burda olmadığımı hissediyorum, etrafa bakıp insanları inceliyorum. Ben ne arıyorum burda? Ne işim var bu insanların içinde?

Birinin bana seslendiğini hisseder gibi oldum. Kulaklığımı çıkarıp geriye döndüm, dersmiz tarihti hocamız gelmişti. Tarih hocamız Sabri Ata 50'lerinde asık suratlı,mutsuz bir hocaydı. Okula geldiğinden beri bir kere güler yüzle onu görmemiştik.

Herkes oturmuş yerlerine bana bakıyorlardı.

Sabri hocanın öfkeli sesi kulaklarıma ulaştı"Aylin duymuyor musun beni? Geç yerine!"

"Özür dilerim hocam geldiğinizi fark etmedim."

Sıram yakındı geçip oturdum. Ama Sabri hocanın öfkeli gözleri üstümden çekilmedi.

Sabri hoca"Kulaklıkla müzik mi dinliyorsun dersim de?"diye bana bir soru yöneltti.

Kulaklığımı sarıp hırkamın cebine koydum"Geldiğinizi fark etmedim, kulaklığımıda çıkardım gördüğünüz gibi hem daha yeni derse girdiniz ders başlamadı bile."dedim kendimi savunmaya çalışıp.

Kaşlarını çattıp"Öğretmenler zili çaldığı an ders başladı demektir benim gelip gelmemem önemli değil."dedi.

"Ders saati başladı ama biz hâlâ derse başlayamadık hocam. İsterseniz konuyu kapatalım siz dersinizi anlatın öğrencilerin hakkına girmeyelim."dedim.

"Bana ne yapacağımı diyemezsin çık dışarı."dedi eliyle kapıyı gösterip.

Onun bu tepkileri beni de kızdırıyordu"Neden çıkamı istiyorsunuz öğretmen egonuzun tahammülü yok mu sıradan bir öğrencinin cevaplarına?"dedim.

"Aylin çık dışarı yoksa bundan sonraki konuşmanı benimle değil müdürle yapmak zorunda kalacaksın."dedi.

Ayağa kalkıp öğretmen masasına yaklaştım"Ne diyeceksiniz müdür beye, bu gün kötü bir gün geçirdim hırsımı öğrencimden çıkarmaya çalıştım ama bana karşı verdiği cevapları hoşuma gitmedi ceza verin mi diyeceksiniz?"dedim.

ANLAT/ textingWhere stories live. Discover now