gıcıkpic - minsung

solüsyon??

Kantinde Hyunjin'in saçma hikayelerini dinliyorduk. Seungmin ve Felix aç oldukları için tost yiyor ben sabah bi bok yiyemediğimden Jeongin'in getirdiği şekerlerden yiyordum.
Bangchan Hyunjin'den sıkıldığı için susmasını istiyordu ama Hyunjin susar mı?

O gün öğle arasına kadar Minho hocayı hiç görmedim. Bizimle dersi yoktu zaten ama illa görünürdü yani.

"Kanka gerizekalı resimci yüzünden takdir alamıyorum bu bir şaka olmalı"

Hyunjin ağlamaklı konuştuğunda hepimiz ona güldük. Resimci ile hiç anlaşamazdı.

"Jisung beraber öğretmenler odasına not dilenmeye gidelim mi? Ben kapıyı çalayım sen konuş ha?"

Gözlerimi devirdim, hep böyle yapıyordu.

"Oğlum sahte karne çıkarsana ya bok verir sana resimci not"

Changbin benim yerime konuştuğunda onu destekleyen yüz ifademle Hyunjin'e baktım. Dudaklarını büzdü.

"Anlarlar diye korkuyorum amına koyayım"

Felix tostunu 2 saniyeliğine yemeyi bıraktı ve Seungmine döndü,

"Sucuklu nasıl yiyebiliyorsun midem bulanıyor"

Seungmin ona göz devirip tek lokma kalan tostunu ağzına attı ve masanın üzerinde ki peçetelerden alıp ellerini temizledi.

"Prenses"

Felix önüne dönüp yemeğine devam ettiğinde bende bıkkınlıkla etrafa bakındım. Uğraşacak bir şey yoktu.

Bir kaç tepsi sesi ve yüksek ses herkesin dikkatini çekmişti.

Bu Yeonjun ve Sunoo'ydu karşılarında da okulun zorbaları.

Hyunjin ayaklanacağı sırada Felix kolundan tutup onu durdurdu.

Yeonjun Sunoo'yu arkasına almış diğerlerinden gelecek herhangi bir darbeden korumaya çalışıyordu.

Çocuk Yeonjun'u yere itip Sunoo'ya vurduğunda masadan kalktım, ardımdan birkaç sandalye sesi geldi. Bizimkilerde kalkmıştı.

Felix gidip Sunoo'nun koluna girdi ve onu uzaklaştırdı. Hyunjin Yeonjun'u kaldırdı. Bizde o sırada Changbin ve Bangchan ile zorbalarla kavgaya girmiştik bile. Seungmin ve Jeongin'de olurda bize bir şey olursa diye hazırda bekliyorlardı.

Birkaç hocanın gelmesi ile ayrılmıştık, onlar yerlerde yüzleri kanar bir şekildeydi. Bizimkilerde bir şey yoktu sadece benim dudağım patlamıştı.

Müdürü görür görmez biraz geriledim, müdür işe dahil olmamalıydı.

Yanıma hızla gelip suratıma sert bir şekilde tokat attığında kafam yana düştü, hem yanma hissi hemde şaşkınlığım ile beraber elim yanağımı buldu ve müdüre baktım. Benim suçum yoktu?

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

Changbin kolumdan tutup beni geri çekti ve müdürün karşısına geçti.

"Onlar başlattı"

Müdür bu sefer Changbin'i itti,

"Kavga edince adam mı oluyorsunuz? Defolun gidin gözüm görmesin sizi!"

Bangchan ikimizinde koluna girip çekiştirdiğinde nefes nefese sürüklediği yola doğru yürüdüm. Arkamızdan da bizimkiler geliyordu.

Telefonum çaldığında onlara devam etmelerini söyleyip bir kenarda durdum. Arayan Minho hocaydı, tam zamanı.

"Ne var amına koyayım geliyorum tamam"

Açar açmaz onun konuşmasına izin vermeden konuşup telefonu kapattım ve odasına doğru gittim.