KİM O?

60 12 8
                                    

Sabah Selin'in zoruyla kalktım saat 06.54'dü fakat 9'da okulda olmam gerekiyordu Selin benden 3 yaş büyüktü ve zaten çoktan istediği mesleğe sahip olmuştu;
Yani mimardı.

Ben ise mühendis olmak için okuyordum bugünkü sınav da onun için çok önemliydi o yüzden kalkıp elimi yüzümü yıkadım Selin o sırada kahvaltı hazırlamaya başlamıştı.

İşlerimi bitip yardım etmek için mutfağa geçtim birlikte kahvaltı yapıp dışarı çıktık o bir yere bakmaya gidecekmiş ben ise okula yetişecektim saatin 07.54 olmasına rağmen yetişemem diye korkuyordum.

O yüzden yola koyuldum,

Korktuğum  gibi olmadı okula erken vardım ve sınav için çalışmaya fırsat bile buldum.

Ama her şeye rağmen aklımda dönen şey o zarf
Bir an önce okuldan çıkıp oraya gitmek istiyordum.

2 saat sonra;

Ve evet istediğim gibi de oldu sınav gayet iyi geçmişti ve oraya gitmek için okuldan çıkmıştım.

Verdiği adrese doğru gidiyordum fakat tek sorun adrese doğru yaklaştıkça ıssızlaşmaktı, kafamı nereye çevirsem ağaç ve gecekondu vardı.

Ki o gecekondulardan biri elimdeki adresle uyuşuyordu, her ne kadar merak etsem de orayı gördükten sonra şüphe duymaya başladım.

Girsem en fazla ne olabilirdi bilmiyordum ama girmesem nelerden habersiz olacaktım onu da bilmiyordum.

Bana güç verende bu oldu ve kapıya doğru yöneldim.

Ev resmen yıkılıyordu , her yerinden parçalar düşüyordu..

-bence bu ev perili bile olabilir-

Bunları boşverip anahtarı çevirdim ve doğru evdi kapı tek hamlede açılmıştı.

Ellerim yine fazlasıyla titriyor , dikkatimi dağıtıyordu.

Ayakta daha dik durabilmek için duvardan destek alarak kapıyı açtım.

Dışından da belli olduğu gibi aşırı eski ve rutubetliydi.
Dışarıdan göründüğü kadar küçük değil 4-5 kişiden oluşan bir ailenin yaşayabileceği kadar genişti.

Ve en yakın odaya girdim,

Girdiğim oda mutfaktı.
Ev ve eşyalar eski olsa da biri yaşıyormuş gibi duruyordu.

Ocakta bir tencere masada ise sürahi ile su bardağı duruyordu , bu beni germiş miydi evet fazlasıyla germişti ama anahtarı ben bulmadım anahtar beni buldu.

Mutfakta zaten işe yarayacak belli bir şey yoktu o yüzden karşısındaki salona girdim ve sanırım işe yarayacak bazı şeyler vardı.
Birkaç tablo,

Zarftan fotoğrafı geri çıkardım ve tablonun yanına koydum,
Aynı kişilerdi.
Yine bir kadın , bir adam , bir de bebekten oluşan bir aile  fotoğrafıydı.

Onların aynı kişi olduğunu anlayınca fotoğrafı tablodan çıkardım.

Tahmin ettiğim gibi yazı vardı arkasında.
Demir Ailesi

Sadece bu yazıyordu , SADECE!
Evet bana gelen zarfta olan yazı ve bu yazı aynıydı ama bu şaşırılası bir durum değildi zaten o zarftan çıkan adresteydim, kimin yazısı olabilirdi?

Hayatımda  Demir soyadını taşıyan kimse yok,
O bilgi bile şu anlık hiçbir işe yarayamazdı.

Bundan dolayı oradan çıktım ve çocuk odası olduğunu düşündüğüm yere girdim.
Pembe duvarlara sahip şirin bir odaydı..

Dolapların çekmecelerine baktığımda karşıma çıkan tek şey elim kadar olan çocuk kıyafetleri oldu.

Maalesef ki buradan da çıkmam gerekiyordu,
Görünürde ise banyo-tuvalet harici bir oda daha vardı o da yatak odasıydı,

Çocuk odasından çıkıp yatak odasına girdim.

Direkt çekmecelere yöneldim ve elime ilk gelen şey bir defter oldu,

Onu burada okuyamazdım zaten yeterince gerici olan bir ortamdaydım.
O yüzden onu da çantama atacaktım ki telefonum çalmaya başladı,

Önce defteri çantama koydum sonra telefonu açtım.

Arayan kişi tabi ki Selin'di,
Tahmin etmek pek zor değil çünkü ondan başka kimsem yok denilebilir.

"Ece kaçta gelmeyi düşünüyorsun?"

Saat kaç olmuştu onu bile bilmiyordum.

"Gelirim birazdan." Dedim fakat gidebilir miydim emin değildim.

"Saat 5 olacak normal de sen en geç 1de çıkardın , iyi misin?" Neyse ki tahmin ettiğimden azmış.
Bir an saat 8 oldu sandım nasıl sorma o?!

"Geziyorum ben gelirim yarım saate , görüşürüz."  Yarım saat kısmına ben bile inanmadım ama neyse...

Oturduğum yerden kalktım ve o esnada camın önünden birinin geçtiğini gördüm.

Ben girmeden önce koca sokakta kimse yoktu,
Bu kimdi?

Evin kapısının arkasına geçtim ve kapıyı kitledim.
Birinin gelmesi çok normaldi çünkü ev benim değildi,
Hatta kimin onun bile bilmiyordum.

Ama yine de gerilmiştim çünkü sanki beni izliyormuş gibiydi kalktığım an harekete geçmişti.

Bir süre sonra biri kapının önüne gelmişti.
Alacaklı gibi kapıyı çalıyordu,
Bence biz buna "hayvan" gibi de diyebiliriz.

Kapıyı geçtim evin daha kendine hayrı yok.
Kim olduğu belli olmayan bir hayvan ise kapıyı yumrukluyor.

Daha fazla dayanamayarak;
Kim o?
Diye sordum ve cevap gelmedi...


Ig/asudenurkrky

Geçmişin İzleri  Where stories live. Discover now