🤓smut ve son🤓

584 29 17
                                    


  Hina'nın ikazlarını dikkate alan kimse olmamıştı. Bundan mütevellit Sanzu'nun Rindou'yu kolundan çekiştirerek arka odalara götürmesi de garip kaçmadı.

"Diğerlerinin yanına gitmemiz lazım."

  Sanzu arkasını dönüp şehvetli ve alaylı gözleriyle Rindou'yu baktı

"Doğum günümde beni gay bara götürdükten sonra pastamı kesip 'umarım her şey güzel olur ehe' diye dilek dilememi falan mı bekliyordun?"

  Rindou bir kaç kez ağzını oynattıktan sonra başını eğerek teslim oldu

"Haklısın."

  Bir kapıdan içeri girip yatağa itilince Rindou şaşkın gözlerle Sanzu'ya baktı

"Azgınız bakıyorum."

"Hmm, hediyem için sabırsızlanıyorum."

  Sanzu çıkardığı tişörtünü rastgele bir yere fırlatıp Rindou'nun üzerine yürümeye başladı.

  Rindou'yu yatağa bastırıp üzerine çıktı. Elini tişörtün altından geçirip belini okşamaya başladı. Rindou soğuk eller ile ürperirken dudaklarını Sanzu'nunkilere yapıştırmıştı. Sanzu dudaklarını ayırdıklarında aralarında oluşan tükürük çizgisine bakarak konuştu

"Öpüşmeyi seviyorsun değil mi?"

"Hmmh"

   Sanzu kıyafeti büyük bir heyecanla çıkarınca Rindou dudaklarını tekrardan birleştirdi. Sanzu ise Rindou'nun bedenini şevkle süzüyordu.

  Çenesine küçük bir öpücük kondurup köprücük kemiğine kadar dudağını sürterek geldi. Çıkık deriyi emerken Rindou'da karşısındaki bedenin karın kaslarında ellerini dolaştırıyordu.

  Sanzu göğüse gelince sağ tomurcukta dilini gezdirip emmeye başladı. Diğer eli de boş durmayıp sol tomurcukla oynarken Rindou elini pembe saçlara geçirip bedenine bastırırken hafif hafif inlemeye başlamıştı. Memeleri her zaman hassas olmuştu.

  Sanzu asla acele etmiyor, pürüzsüz bedenin her noktasına ayrı ayrı ilgi gösteriyordu. Sanki kutsal bir şeymiş gibi, hiçbir noktayı atlamıyordu. Altındaki bedenin inleyişleri de hareketlerinin profesyonelliğini arttırıyordu.

  Sanki yegane amacı bu bedeni saadete erdirmekmiş gibi odaklanmıştı işine. Ve bu kutsal beden onu dokunuşuyla onurlandırdığında, işi iyi yapmasının bir ödülü, bir farkındalığı gibi geliyordu.

  Rindou'nun bacaklarını omzuna atıp kalçasını kaldırdığında da sadece bir kaç inleme daha koparmak için çaba harcıyordu.

  Dilini deliğin etrafında döndürdüğünde Rindou kızararak eliyle yüzünü kapattı

"N-napıyorsu-aghm"

  Sanzu inlemeler şiddetini arttırınca sırıtıp deliğe baskı uygulamaya başladı.

  Onun için inlesin istiyordu.

Doğrulup pantolonun fermuarını açtı ve yarıya indirdi. Rindou kısık gözlerle ona bakarken biraz daha manzarasını süzdü.

"Girsene artık, lanet olası."

  Rindou çabuk utanıyordu ve Sanzu bunu görmeyi seviyordu.

"İsteğin benim için bir emirdir~"

  Aletini deliğe odaklayıp hepsini birden sokunca Rindou yüksek bir inleme bıraktı.

"N-napıyors- haaa"

  Sanzu hiç bekletmeden adı gibi bildiği zevk noktasına baskı yapınca Rindou gözlerinin kaydığını hissetti.

  Sanzu Rindou'yu nasıl iyi hissettireceğini biliyordu. Rindou ise kendini ona bırakmaktan çekinmiyordu. Bu sayede çarpışan bedenleri birbirlerini tamamen kabul ediyor ve bir görsel şölen sunuyordu.

  Yatağın gıcırdaması Rindou'nun kendini tutmayı bırakmış inlemeleri ve Sanzu'nun övgü temalı sözcükleri ile birleşmişti. İkiside birbirlerini memnun etmek için elinden geleni yapıyordu...

ඩා
 
Rindou üçüncüye geldiğinde iç çekerek konuştu

"Gece bizim değil. Bu kadar yeter. Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum zaten. Orospu çocuğu çok fevriydin."

"Her zaman sert olduğumu biliyorsun. Her neyse, şimdi gidip mumu üfleyeceğim ve siktiri boktan bir dilek dileyeceğim"

"Umarım boşalma süren hakkında bir şeyler dilersin."

"...... Üzüyorsun"

  Rindou sırıtırken Sanzu'nun dudaklarını yalayıp baştan savma bir öpücük kondurdu.

"Doğum gününüz kutlu olsun beyefendi"









Bok gibi yazdigim icin bi moral alkisi alabilir miyim👏🏿👏🏿👏🏿

Buda bitsin artik tursusunu mu kurcam hadi bb rinzuyla kalin

Götveren Sanzu Ve Diğerleri |𝐫𝐢𝐧𝐳𝐮Where stories live. Discover now