Sabah namaza kalktım. Yiğit hala uyuyordu. Namazımı kılıp, mutfağa kahvaltı hazırlamaya geçtim.
Güzel bi masa kurup çayı demledim.
Belime sarılan kollarla gözlerimi kapatıp gülümsedim.
-"Günaydın karıcım."
-"Günaydın." diyip ona döndüm.
Yanaklarımı öpüp geri çekildi.
-"Aman Allah'ım bu ne güzel sofra böyle."
-"Geç otur, bende çayını koyayım."
-"Sen otur ben koyarım çayları da."
Dediğini yapıp oturdum. O da çaylarımızı doldurup oturdu. Muhabbetle kahvaltımızı yaptık.
Bulaşıkları makinaya beraber dizdik.
Yiğit'i ise yollayıp bende hazırlanıp çarşıya Ecrinle buluşmak için hazırlandım.Yiğit'den
Evden çıktım, şaka gibiydi. Evliydim ve karıma deli gibi aşıktım. Çok şükür bugünümüze.
İş yerine gelince stajyer avukatların geldiğini gördüm. Bende odama geçip çalışmaya başladım.
Kapı çaldı.
-"Gel!"
Kapıyı açıp içeri giren kişiye bakmadan.
-"Evet?"
Başımı kaldırıp baktığımda Rana sırıtıyordu karışmda.
-"Merhabalar Avukat bey."
Sinirle nefesimi dışarı üfledim.
-"Ne istiyorsun?"
-"Çok ayıp ama insan suç ortağına kaba davranır mı?"
-"Kes sesini." sinirle ayaklanıp karşısına geçtim.
-"Hadi ama Yigit, Hümeyra'dan nefret edip benden yardım istememiş, evlendikten sonra onu yarı yolda bırakacağını dememiş gibisin."
-"Ben karımı seviyorum, söylediğim şeyden de pişmanlık duyuyorum."
-"Ama bunu Hümeyra öğrense, aynı duyguları sana karşı besler mi bundan emin değilim?"
-"Sakın, ona gidip saçma sapan şeyler söyleme. Seni süründürürüm."
-"Unutma Yiğit sen avukatsan bende avukatım."
YOU ARE READING
Görücü Usulü
RomanceGörücü usulü ile hayatlarını birleştiren iki gencin hikayesi ~ Hümeyra ve Yiğit~