Bölüm 3

24 11 0
                                    

Keyifli okumalar aşkolar🌸

Dün akşamdan dolayı sürekli dalgınım derse odaklanamıyorum bir türlü. Kafamda hep annem var onu çok özledim bu şekilde bizi bırakıp gitmesi üzücüydü. Keşke yanımda olsaydı. Daha çok sarıp sarmalardım annemi. Dinlemeye çalıştığım dersten de bir şey anlamıyorum zaten. Kafamın içi başka şeylerle doluydu. Dün akşamki çocuk neden bu kadar kaba konuşmuştu. Ben ondan sadece bir özür bekliyordum halbuki. Hırkam kullanılmayacak hale gelmiş olabilir ama bir özür bu kadar zor olmamalıydı. Özür dilemek yerine bana annemi hatırlatmıştı. Kaba herif!

Zeynep de farkındaydı gün boyu sessiz olmamdan bir şey olduğunu ama sormuyordu. Dersin bitmesini bekliyor o da benim gibi. Hoca dersi bitirir bitirmez kendimizi bahçeye attık. Çünkü bunaldım sınıfta dersi de anlayamıyordum durmamın bir anlamı yoktu . Bahçede kimsenin fazla olmadığı bir yerde oturduk.

-Badesu neden bu kadar durgunsun ya seni bu kadar durgun görmeye alışık değilim korkuyorum bak.

- Annemin bana ördüğü hırka söküldü, dedim sadece o hırkayı çok sevdiğimi bildiği için sessiz kaldı bir süre. Sonra yanıma yaklaşıp elini omuzuma attık destek vermek istercesine .

- Anlatmayacak mısın nasıl oldu?

Dün akşam olanları anlattım bende. Içimde bir öküz oturmuştu resmen ama Zeynebe anlattıktan sonra biraz kendime geldim. Zeynep dayanamayıp bana sarıldı. Beni sıkıyordu sanki sıktıkça daha çok destek verdiğini düşünüyordu ama bilmiyordu ki beni boğuyordu.

-Zeynepsu bırak nefes alamıyorum artık. Dedim .

- Ay, pardon. Diyip çekildi.

-Hadi yemekhaneye gidelim acıktım ben.

İkimiz birlikte yemekhaneye geçtik. Başak ve Güneşe yemekhaneye gececegimizi belirten bir mesaj attım. Erken gidip biz yer kapmıştık sonra yerler dolu oluyordu. Derse geç kalıyorduk. Başak ve Güneş de gelince yemeklerimizi alıp yemeğe başladık. Tatlı olarak kurabiye vardı. Dün canım çekmişti aslında şimdi karşımda. Yemek istemeyip güneşe verdim. O da benim gibi kurabiye canavarıydı. Kurabiye yi verdiğim için bana elini öpüp öpücüğü bana gönderdi. Başak ve Güneş dans kursuna gidiyorlardı. Bugün de kursa gitmeleri gerekiyordu. Hızlı hızlı yiyip gittiler geç kalmak istemediler.

&

Öğlenden sonraki derse girmedim zaten hoca pek de devamsızlığa bakmıyordu. Notları da Zeynepten alırdım. Bugün annem aklıma gelince onun hayrına bir şeyler dağıtmak istedim. İlk gelen otobüse bindim ve gözüme ilk kestirdiğim kişinin ineceği yerde inmeye karar verdim. Bilmediğim bir yerde hayır yapsam daha iyi düşündüm. Gözüme kestirdiğim kişinin ineceği yerde indim. Durağın orda simit satan abinin yanına gittim.

- Pardon bakar mısınız? Burda en yakın okul ne tarafta acaba ve yakınlarında market varmı ? Diye sıraladım sorularımı ilk başta ne yapacağını şaşırdı ama sonra cevapladı.

- Bak kızım şu ilerideki mavi evi gördün mü?  Heh işte ordan düz devam edeceksin karşına küçük bir market çıkacaktır. Marketten sağa dönünce bir tane ortaokul var karşına çıkar hem. Dedi simitçi amca. Amcadan bir tane simit alıp teşekkür ettikten sonra dediği yoldan önce marketi buldum. Annemin en sevdiği cikolattan iki poşet doldurdum ve okulun önüne vardım. Saate bakınca okul çıkış saati olduğunu anladım iyi denk gelmiştim. Öğrenciler birazdan dağılacaklar o sıra öğrencilere dağıtırdım. Zil çaldı öğrenciler teker teker çıkıyorlardı sınıflarından çikolataları verebildiğim kadarıyla dağıttım sadece bir tane kalmıştı onu da kendime ayırdım. Akşam kahvenin yanında yerim diye. Okulda kimsenin kalmadığını düşünerek geri dönecekken bir tane erkek çocuğun kafası eğik yavaş yavaş ilerleyerek çıktığını gördüm. Tombul, çenesine kadar gelen siyah düz saçları onu çok tatlı yapıyor. Belliki bir derdi vardı üzgün üzgün önümden geçip giderken durdurdum.

- Merhaba diyip elimi salladım. Çekine Çekine kafasını kaldırdı.

-Merhaba, dedi alçak bir sesle ben bile zor duydum.

- Tanışalım mı? Ben Bade diyip elimi uzattım.

- Olur, Ömer bende dedi ve elimi tuttu.

-Tanıştığımıza memnun oldum Ömer. Aslında çikolata dağıtıyordum bende sen niye bu kadar geç çıktın bakayım sınıftan.

Sustu.

- Çekinme lütfen anlat ilkkez gördüğün bir insana kolayca anlatabilirsin. Sonuçta bir daha beni nerde göreceksin ki anlatığın şey benimle birlikte gidecek tamam mı?

-Tamam ama kimseye söyleme olur mu özellikle de anneme

- Anneni tanımıyorum zaten fıstığım rahat ol diyip elimde ağzıma fermuar çektim.

-Tamam o zaman. Arkadaşlarım ben kiloluyum diye benimle dalga geçiyorlar. Sınıftan geç çıkıyorum çünkü kimseyle denk gelmek istemiyordum.

Kıyamam ya çok tatlıydı. Anlamıyorum neden insanların kilolarıyla dalga geçiyorlar ki çok saçma bir insanın dış görünüşü ile dalga geçmek çok yanlış bir davranış. Eğilip ellerinden tuttum.

-Bak fıstığım kimsenin seninle dalga geçmesine izin verme tamam mı onlardan kaçmak yerine, elimle kafasını kaldırdım, kafanı eğmek yerine dimdik yanlarından geç söylenen hiç bir lafı da umursama olur mu çünkü sen çok tatlısın ve ben seni çok sevdim. Ufacık bir kilo problemin olabilir. Buda aşılmayacak gibi değil. Öncelik sen olmalısın bu hayatta kimsenin seni üzmesine izin verme olur mu ?

Üzülsün istemedim. Onu iyi hissetsin diye birşeyler söylemek istedim umarım etkili olur.

-Teşekkürler Bade bu dediklerini unutmayacağım  diyip yanağımdan öptü.

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ortaokul çocuğu yanağıma buse kondurmustu şaka gibi.

- Rica ederim Ömercim, evine kadar eşlik etmemi ister misin ? O sıra sohbet  de etmiş oluruz.

Kafasını sallandı. Yürümeye başladık. Aklıma çikolatam geldi. Annem için yaptığım hayırdan o da yesin istedim. Çikolatayı ikiye böldüm.

- Annem için çikolata dağıtmıştım sen geç çıktın yetişemedin ama elimde bir tane kendime ayırmıştım birlikte yiyelim al bakalım.

Çikolatayı elimden aldı.

-Annen için mi? Neden.

-Annem vefat etti benim hastaydı. Onu özlediğim için böyle bir şey yapmak istedim. Boğazım düğümlendi.

-Allah rahmet eylesin Bade, benim de babam şehit oldu biliyor musun ben daha 3 4  yaşlarındayken pek hatırlamıyorum.

O küçük yaşında babasını kaybetmişti. Baba sevgisi yarım kalmıştı.

-Allah rahmet eylesin fıstığım, cennetten seni izliyordur. O seni izliyorken üzülme olur mu baban da üzülmesin.

-Artık üzülmeyeceğim, babamı da üzmeyeceğim.

-Afferin sana diyip saçını karıştırdım.
Kaçıncı sınıfa gidiyorsun Ömer sen?

-4. Sınıfa gidiyorum Bade

- Güzel

Yol boyunca sohbet ettik. Ta ki Ömer diye bağıralana kadar.

-ÖMER...

Umarım bölümü beğenirsiniz. Mavi kalın💙 bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz?


Kader BağımWhere stories live. Discover now