- 14 Bölüm -

393 26 112
                                    

Xiao Zhan yatakta hafifçe hareket etti, çok sakin bir şekilde nefes aldı. Bu, son bir haftadır uyuduğu en iyi uykuydu. Yavaşça gözlerini açtı ve gözleri kaslı ve geniş çıplak göğüsle buluştuğunda hiçbir fikri yoktu. Kendini daha da ileriye çeker ve gözleri sessizce uyuyan meleksi bir yüz görür görmez, dün gecenin hatırası kafasına hücum eder; Yibo ile sevismişti. Yutkundu Xiao Zhan öylece bakarken. Şaşırmıştı. Kısa bir şaşkınlık içine girdi. Lakin aşkında bu şaşkınlığının en büyük sebebi; bunu başlatanın Yibo olduğunu açıkça hatırladığında.

Kafasında Xiao Zhan'nın o kadar doludur ki, o kadar çok soru belirir ki en büyüğü nedendir ve tüm bu sorular Yibo'nun da ondan hoşlanması gerektiğine dair tek bir varsayıma yol açar. Ona karşı en ufak bir his beslemeden Yibo'nun bunu başlatmasına imkân yoktu yoksa.

Yibo yer değiştirdi ve gözlerini açtı. O kadar yumuşak ve puslular ki Xiao Zhan onların içinde boğulmaktan kendini alamadı. Yibo elini Xiao Zhan'ın gövdesine doladı ve burnunu Xiao Zhan'ın saçlarına gömerken onu göğsüne yaklaştırdı.

Xiao Zhan itiraz etmiyordu. Bunun yerine, Yibo'nun göğsüne rahatça yapıştı ve çıplak tenleri birbirine sürtünürken sıcaklığının tadını çıkardı. Atmosfer keyifli ve Yibo'ya pek çok soru sormak istese de bu anı mahvetmek istemiyordu.

"New York'tayken senden hoşlandığımı fark ettim," Yibo aniden yavaşça saçlarına fısıldadı, parmakları hafifçe Xiao Zhan'ın sırtında geziniyordu. "Seni özlemek çok acı vericiydi."

Xiao Zhan alt dudağını ısırdı. Onaylanmıştı kafasını kurcalayan o soru. 

Yibo, "Sadece sesini duymak için seni her gün aramayı çok istedim ama tepkin kafamı karıştırdı," diye ekledi Yibo.

Xiao Zhan, kendisini Yibo ile yüz yüze konumlandırmak için geri çekildi, şaşkınlıkla gözlerinin içine baktı. "Hangi tepki?" diye fısıltı ile sordu.

"Senin de benden hoşlandığına dair ufak bir hisse kapıldım ama o gece sesin o kadar soğuk ve o kadar mesafeli geliyordu ki, seni yanlış anlıyorsam kendimi sorgulamak zorunda kaldım." Dedi Yibo.

 Xiao Zhan zayıfça gülümsüyordu. "Yanılmıyorsun Yibo. Bende sende çok hoşlanıyorum. Ben sadece. Hm. Ben. korkmuştum."

 "Neden?"

"Çünkü sen Xuehua'nın müstakbel kocası olacaksın ve benden hoşlanamazsın. Keza bende senden." Xiao Zhan, Yibo'nun gözleri onu yoğun bir şekilde delip geçtiğinde güçlükle yutkundu ve bu onu zayıflattı. "Bu yanlış, Yibo."

"Hangisi yanlış? Hoşlandığım kişiyle seks yapmak mı? Ya da sevmediğim nişanlımı aldatmak mı?” Yibo vahşice soruyordu.

Xiao Zhan kaşlarını çattı.

Yibo ellerini kaldırdı ve Xiao Zhan'ın yüzünü avuçladı. "Senden hoşlanıyorum Zhan-ge ve senin de benden hoşlandığını biliyorum."

Xiao Zhan, parmaklarını Yibo'nun bileğine doladı ve başparmağını oradaki deriye sürttü. "Peki şimdi ne olacak, Yibo?"üzgünce sordu.

Yibo'nun dudaklarından tek kelime çıkmıyordu.

Xiao Zhan, "Bu çok karmaşık," diye yanıtlıyordu. "Nasıl başa cıkıcaz. Sevgili olamayız bile."

"Hmm."

Xiao Zhan içini çekti, Yibo onu diğer tarafına yuvarlayıp arkasından sıkıca sarıp sarmaladı. Xiao Zhan ayak uydurarak onunla birlikte hareket etti.

Yibo, yorganı göğüslerine çektikten sonra ellerini Xiao Zhan'ın karnına doladı ve çok geçmeden vücutları mükemmel bir şekilde kilitlendi.

Yibo kürek kemiğine yumuşak öpücükler kondurduğunda Xiao Zhan gözlerini kapattı ve dokunuşa doğru eğildi. "Hiç bu kadar yorgun hissettin mi Yibo?"

CEO'lar | Yizhan Where stories live. Discover now