vingt - to be continued

111 19 10
                                    


Ah kaç gece geçti sensiz, bir bilsen, kaç gündüzü kabus sanıp uyanmak istedim, keşke bilsen sevgilim, keşke bilsen. Yıllar geçti, unuturum sandım, unutmak istedim, yorgundum bi'tanem, çok yorulmuştum, hâla yorgunum ama umudum da yok artık.
Ölmeyi denedim, tutup oradan buraya neşeyle sürüklediğin bileklerime kesikler attım, bir çok hap içtim, başaramadım.
Annemin başarısız oğlu olmaya mahkumdum Jeongin, seni kaybederken, kendimi kaybederken, başarısızlıkla kutsanmıştım. Belki sana yeterli olsaydım bunlar olmazdı, benim yerime o adamı tercih edip gitmezdin.

Sevgililiğimiz boyunca hak edemedim seni, iyi bir sevgili olamadım sana güzelim, ellerini tutarken sıcaklığımı hissettiremedim mi, gözlerine bakarken bir iki yıldız fazladan gösteremedim mi bilmiyorum ama yetersizmişim bebeğim, keşke yetebilseymişim, nerede olduğunu bilmesem de senin elini tutan kişi olamamak benim en büyük acizliğim.

Yokluğun çok derin yaralar açtı bende minik, her bir yara yerini minik sızıntılarla belli ediyordu başlarda, sonraları, kan göletine döndü ruhum, acımıyordu ama öylesine kanıyordu ki, sanki kalbimi sökmüşler ve deşmişler gibiydi. Kurban edilmiştim aşk denen bu büyüye. Tarihlerdir vârolan bu tuzağa, bile bile yenilmiştim. Ağına düşmüş, en derinlerde süzülerek gözden kaybolmuştum.

Sen gelmedin, minicik bedenini son kez saracağımı bilsem yalvarırken durdururdum zamanı sevgilim. Akrep ve yelkovan dediğin değil midir zaten "zaman" dediğimiz kavranın tanımı, akrep ben olurdum, yelkovan sen, sonsuza dek dururduk öyle. Olmaz mıydı?

Ah.. tabi. Şimdi mutlusun, zamanın pek bir önemi yok senin için. Ben de senin için çok mutluyum güzelim, sevdiğin kişiyle beraber olman ne güzel, sen mutlu olursan pek önemi yok benim için hiç bir şeyin.

Ölecek olsam da pek mühim değil, mezarımda tek de beklerim, anılarımız yeter bana, elini bir kez bile olsa tuttum ya, sorun yok sevgilim.

Benim gibi bir korkağın mezarına gelsen bile yapabileceğin tek şey tükürmek olur, biliyorum ama ne yapabilirim ki bi'tanem.. yetersizmişim, yetersizdim, yetersiz olacağım.

Son elvedam bu sana, son notum, son gözyaşlarım, hepsi senin için aktı zaten ufaklığım. Aksın da, mezarıma dökülen her bir su, gözyaşlarıma değsin.

Seni seviyorum, seni sonsuz seviyorum.

Hani sana bir şey demiştim ya;

Eğer kader bizi ezerse onun bile önüne geçerim diye, geçemediğim için affet beni.

Benim tek kaderim sendin, ama ben seni sıkı saramadım, ellerimin arasından kayıp gidiverdin, gittiğin yerde mutlu ol sevgilim.

Hoşçakal, kendine güzel bak.

Gelmemiş birine veda..

"Bir şey demeyeceksen gidiyorum!" dedi.
Gelmemiş birine "Git!" demek
Dilsize "Konuş!" demek gibiydi
Sustum...
Ve tarih,
Gelmemiş birinin gidişine şahit oldu.

ficin ikinci serisi gelecek, sizi seviyorum, okuduğunuz için teşekkürler.

belle chérie,, hyunin ✓Where stories live. Discover now