☆ | 17

363 28 73
                                    

🔥

•V - Sweet Night♡
• Taylor Swift - cardigan
• James Arthur - Car's Outside


🔥

Park ettiği arabanın içinde oturuyordu Eren. Alnını direksiyona yaslamış, cesaretini toplamaya çalışıyordu. Mikasa ile arasında sadece bir sokak, duvar ve birkaç kac merdiven vardı. Kilometreler yok olmuştu, geriye aşılması en güç olan metreler kalmıştı.

Başını kaldırdı, derin bir nefes aldı. Kalbindeki yıllardır biriken bu yükten artık kurtulması lazımdı. İçinden "Ne olacaksa olsun." diye geçirdi. Çok yorulmuştu tüm bu olanlardan. Kendi yapatıklarından...

Arabanın kapısını sertçe çarptıktan sonra emin adımlarını binanın kapısına yönlendirdi. Adı gibi ezberinde olan şifreyi girdikten sonra içeri adımladı. Asansöre binmek gibi bir niyeti yoktu. Teker teker çıktı merdivenleri. Her basamakta boğazındaki yumru büyüyordu. Mikasa'nın kapısının önüne geldiğindeyse yutkunamadı. Eli zile gitmeden önce ciğerlerini havayla doldurdu, ardından kapının açılmasını bekledi.

Birkaç dakikanın ardından aralanan kapının ardından onu gördü, kalp ritmi hızlandı, terlemeye başladı. Sanki arabayla değil de kilometrelerce koşarak gelmişti. Dudaklarını hareket ettireceği sırada göz göze geldiler. Şişmişti Mikasa'nın gözleri. Gri irisleri yorgunlukla bakıyordu. Her an bayılacak gibi görünüyordu.

Sertçe yutkundu Eren.

"Mikasa... Konuşabilir miyiz?"

Birkaç saniye Eren'in yeşil gözlerine baktı Mikasa. Cevap olarak hafifçe başını salladı ve kenara çekildi.

Beraber Mikasa'nın odasına geçtiklerinde ortamda boğucu bir sessizlik oluştu. Mikasa'nın bakışları yerde dolaşırken, Eren direkt onun gözlerinin içine bakıyordu. Armin'in dediği gibi her türlü duyguyu gördü o gözlerde. Acı... özlem... öfke... kırgınlık... Ama hepsinden de baskın olan bir tanesi vardı; aşk...

Hafifçe boğazını temizleyerek genç kızın dikkatini üzerine çekti.

"Mikasa... Gerçekten söze nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Fakat artık dayanamıyorum. Biliyorum tam olarak bir aptalım ve aramızdaki her şeyi mahvettim. Seni çok fazla üzdüm. Tanrı belamı versin ki en az senin kadar ben de üzüldüm. Senin kadar ben de ağladım. Ama yapamadım Mikasa. Bir türlü kendimi ifade edemedim."

Derin bir nefes alıp sözlerine devam etmeden önce kızın ellerini tuttu.

"Mikasa, seni seviyorum. En başından beri sadece seni seviyorum. Ama o kadar çok korktum ki seni üzmekten, kırmaktan... Aramıza hep engeller koymaya çalıştım bu yüzden ve bütün bunlar asıl seni kıran şeyler oldu. Seni kendimden korumaya çalıştım hep... Biliyorum tam olarak bir aptal olduğumu düşünüyorsun. Hatta bana güvenmiyorsun. Haklısın. Sonuna kadar... Fakat artık daha fazla senden uzak kalmak istemiyorum, seni bırakmak istemiyorum."

Mikasa'nın yüzünü avuçları arasına alıp, baş parmaklarıyla yanaklarını okşadı.

"Seni seviyorum, Mikasa."

Genç kız gözlerini kapatıp, alnını Eren'in alnına dayadı. Yanaklarından birkaç damla yaş süzüldü.

"Beni paramparça ettin, Eren. Beni o kadar çok yaraladın ki... Ama biliyorum, bu yaraların üzerine yıldızlar çizebilecek tek kişi de sensin..."

Akan yaşlarda parmaklarını gezdirdi Eren.

"Affet beni Mikasa."

"Affettir kendini, Eren."

Yeşil gözlerini kapatıp, yavaşça Mikasa'nın dudaklarına eğildi. Önce küçük bir öpücük bıraktı, ardından dudaklarını dudakları arasına aldı. Öpüşü nazikti ve yumuşaktı. Zarar vermek istemezcesine ağır ağır hareket ediyordu. Elini kızın beline indirdi ve kendine biraz daha çekti, yavaşça dilini Mikasa'nın dudaklarının arasından kaydırıp, ağzına yerleştirdi.

Öpücükten yavaşça ayrılmalarının ardından Eren, Mikasa'nın yüzüne ufak ufak öpücükler bırakıyordu. Birkaç dakikalık sessizliğin ardından Eren yeniden genç kızın yanaklarını kavradı ve gözlerinin içine bakıp fısıldadı.

"Sevgilim, şehrin tüm ışıkları asla senin gözlerin kadar parlak olamaz..."

-
-
-
-
-
-
-
-
Yazdik bakalim duygusal bir şeyler gece gece

hot N cold  | eremika •texting• ✔حيث تعيش القصص. اكتشف الآن