-6-

417 12 2
                                    

Yemek yemiş kahvaltıyı toplamıştık. Biz suziyle salonda satranç oynuyorduk. Balım ve ablamda mutfaktaydılar hem tatlı yapıyorlardı hemde Ablam Balımın fotoğrafını çekiyordu. Ünlü olmak böyle demekki her saniye fotoğraf çekiyorlar.

Suzim bir önceki ve ondanda önceki eldeki gibi yine beni yeniyordu. Bense durumu kurtarmaya çalışıyordum. Filimle bir piyonunu yedim. Ben sevinirken sıra ona geçmişti.

"Artık piyonun kalmadı. Bak yenicem bu sefer izle."

Dediğimde kendimi kandırıyordum. Şah ve filim kalmıştı. Onunsa daha bir sürü vardı. Sevinişime dalgacı bir bakış attı. Seksi bir ses tonuyla konuştu.

"Şah ve mat. "

Ağzım açık şekilde bakıyordum. Ne çabuk olmuştu böyle. Kabul etmeyip tutturdum.

" Bana ne ya sayılmaz. Bir daha oynayalım. O zaman yenicem. "

Gözlerini devirdi. Son iki eldir bunu yapıyordum. Ablam mutfaktan bağırdığında kafalarımız o tarafa döndü.

"Suzancım, bırak şunu yenilen pehlivan güreşe doymazmış. "

Sinirle karşılık verdim.

"Gel senide yensin görelim. "

Ablamla Balım mutfaktan gülüyorlardı. Suzimde karşımda gülüyordu. Eline aldığı satranç taşlarını kutusuna koyarken konuştu.

"Ben 5 yıl satranç kursuna gittim. Beni yenememen normal hayatım. "

Son kelimesiyle beraber gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Kalp ritmim rekor kırıyordu. Umutla ve parlayan gözlerle ona baktığımı anladığında bana döndü.

"Ağız alışkanlığı. "

Bozuntuya vermeden cevapladım.

"Olsun, ben yinede sevinicem."

Sessizce güldü. Ablam ve Balım elinde tepsilerle geldiler. Magnolia yapmışlardı. Çilek ve muzla süslemişlerdi. Magnolia en sevdiğim tatlı olduğu için tepsiyi koyar koymaz muzlu olanın bir tanesini aldım. Kaşığı daldırıp ağzıma attım. Beğenmiş sesler çıkararak kafamı salladım.

Balım magnoliayı yapmış ablamda süslemişti. Suzide bunu biliyordu. Bu aralar beni biraz kıskanıyordu. Ne kadar saklasada anlıyordum. Tadını çok beğendiğimi söylediğimde suratıma bakıp kaşlarını çattı.

Tatlılarımızı yemiş oturuyorduk. Herkes telefonunu almış bir köşede oynuyordu. Bende kafamı suzimin güzel bacaklarına koymuş televizyon izliyordum. 'Heidi'

Suzim sadece benim duyabiliceğim bir ses tonuyla konuştu.

"Magnoliayı çok mu seviyorsun? "

Bende aynı şekilde konuştum.

"Hıhım"

Ufak bir tebessüm etti.

"Ben yaparım sana. "

Cümlesi yüzümde güller açmasına neden olmuştu. Televizyona dönüp izlemeye devam ettim. Ablam ve Balım sosyal medyaya göndermek için Balıma fotoğraf seçiyorlardı. En sonunda attıklarını duydum. Telefonumu elime alıp sosyal medyayı açtım. Balımın hesabına girdim.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KÜÇÜK KURBAĞA'M  | gxg |Where stories live. Discover now