BÖLÜM 1

32 0 0
                                    

Süper Kahramanlar
Ölümsüz Olmalıydılar.

5 OCAKKüçük kız babasıyla birlikte babasının tamirhanesine gelmişlerdi,babası arabaları çok seviyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

5 OCAK
Küçük kız babasıyla birlikte babasının tamirhanesine gelmişlerdi,babası arabaları çok seviyordu. Her hafta sonu buraya birlikte gelir, arabaları ne kadar sevmesede babasına yardım ederdi.
"Miniğim anahtarı verir misin ?"
Babası arabanın altındayken küçük kız hemen tamir çantasının yanına ilerledi. Eskiden olsa arabanın anahtarını verirdi ama artık biliyordu anahtarın ne olduğunu.
"Buyur babacığım"
Babası küçük kızın verdiğiyle gülümsedi.
"Aferin benim akıllı bıdığım"
Küçük kız heyecanla yerinde kıpraşırken tamir çantasını yere devirdi.
"Ayy"
"Ne oldu kızım iyi misin?"
"İyiyim baba sen işine devam et yanlışlıkla çarpınca döküldüler, toplayacağım"
Küçük kız babasına açıklama yaptıktan sonra döktüklerini toplamak için yere eğilecekti ki birisi eline bastı.
"Ah!"
Kafasını kaldırmasıyla büyük bir şoka girdi. Tamirhanenin içi neden adamlarla doluydu?
Küçük kızın babası kızının acılı inlemesini duyduğu an arabanın altından çıkmıştı.
"LAN!"
"Babacığım!"
Küçük kız babasına gitmek isterken eline basan adam kızı bir paçavraymış ensesinden tutup gitmesini engelledi. Boynuna ise bir bıçak dayadı.Canı acıyordu.
"Bırakın onu!"
İri yarı adamların içinde bir tane farklı adam vardı.
"Cık cık cık Demir bir hoş geldin yok mu?"
"Kızımı bırak Veli onunla işiniz yok!"
O adam küçük kızın yanına yaklaşarak önünde eğildi. Küçük kız korkarak babasına baktı. Tam adam küçük kızın yüzüne dokunacaktı ki küçük kız adamın elini hızla savurdu.
"Dokunma bana!"
Küçük kız hareket ettiğinden tam kulağının arkasında bir çizik oluştu.Canı çok yanmıştı.
Karşısındaki adam kızın bu tepkisine şaşırarak güldü.
"Ah aynı Miral"
"Karımın adını ağzınıza alma"
Adam çirkince gülerek küçük kızın babasına baktı. Küçük kızın başındaki adama gözüyle işaret verdiğinde, başındaki adam bıçağı tekrar beline yerleştirdi.
"Senin için ayırdığım zamanın sonuna geldik demeli miyim Demir?"
"Kızımı bırak lütfen senin işin benimle, bırak onu gitsin"
Adam başını iki yana salladı. Küçük kızın başındaki adama işaret verdi.
"Bugün akşama kadar vaktin var Demir bu şansında sırf şu küçük Miral için, akşama kadar halletin halletin aksi takdirde olacaklar benim rayımdan çıkacak"
Adam işaret yaptığında hepsi dışarı çıktı. Küçük kızın babası serbest kalır kalmaz hemen kızına koştu ve kollarının arasına aldı.
"Babacığım çok korktum"
Ağladım ağlayacaktı ama babası üzülmesin diye tutuyordu.
"Korkma güzelim ben buradayım"
Babasıda çok korkmuştu.
"Korkma baba bende buradayım"
Küçük kızının cümlesiyle güldü.
"Sana pamuk şeker alalım mı şekerparem?"
Küçük kızın canı ne kadar acısada ellerini çırptı. Babasının üzülmesini istemiyordu.
"Evet evet"
Babası güldü.
"Önce şu kesiğini temizleyelim tamam mı bir tanem?"
Küçük kız başını yavaşça salladı. Babasıyla birlikte eve doğru yürüdüler. Tamirhaneleri evlerinin karşısındaydı.
"Anneye bişey demek yok tamam mı?"
Küçük kız sessizce başını salladı.
Eve geldiklerinde babası hemen kızını kendi odalarına çıkarttı. Biliyordu ki karısı bahçede çiçekleriyle ilgileniyordu. Babası küçük kızını yatağa oturtturduktan sonra dolaplardan ilk yardım çantası çıkardı ve kızının yanına ilerledi.
"Canın acıyacak biraz güzelim"
"Acımaz ki baba"
Şu an bile canı acıyordu. Babası küçük kızının yanına oturarak bir pamuk, bir yarabandı, birde yara için bir şeyler çıkarttı.
"Derin kesilmiş, hastaneye gitmemiz lazım şimdilik kapatalım pamuk şekerimizi aldıktan sonra hastaneye gideceğiz"
Küçük kız hastaneleri hiç sevmezdi.
"Ya baba istemiyorum"
Babası kızının hastanelerden nefret ettiğini biliyordu.
"İtiraz yok küçük hanım, yoksa pamuk şekerde yok"
Küçük kız her ne kadar hastaneye gitmek istemesede ses çıkarmadı. Ayrıca canı çok pis yanıyordu. Babası pamuğu yaraya bastırdığında küçük kız inlememek için kendini zor tuttu.
"Özür dilerim bir tanem çok özür dilerim"
Küçük kız babasının elini tuttu. Ağlayacaktı. Babası hızlı olarak üstünde yarabandınıda yapıştırıp kızını ayağa kaldırdı.
"Hadi gel bakalım"
Küçük kızının başına bir öpücük kondurduktan sonra odadan çıktılar.
Aşağıda evin çalışanıyla karşılaştıklarında kızın babası durdu.
"Ayten Miral'e söyle biz iki dakika Mirel'e pamuk şeker almaya gidiyoruz"
"Tamam Demir Bey ben hemen ilerliyorum"
Kız babasının elini tutunca beraber evden çıktılar.
"Anneme niye söylemiyoruz baba?"
Babası kızının sorusuyla bozguna uğradı.
"Üzülmesin diye bir tanem"
Ya kızının üzülmesi ne olacaktı ?
Kız sessizcene yolu izlemeye başladı.
Sonunda en sevdiği şeyi almaya gelmişlerdi. Çok seviyordu pamuk şekeri.
"Ah bir tanem ah ne var bunda çok sevecek"
Kızı güldü.
"Çünkü çok güzel baba"
Babası kızının elinden tutup pamuk şekeri almak için her zamanki geldikleri yere ilerledi.
"Rafık amca bize yine her zamankinden"
Pamuk şekeri renkli yerdi, ama en çok pembe yerdi.
"Şeker hastası olacaksın kız cimcime"
Küçük kız Rafık amcayı çok severdi.
"Olmam Rafık amca"
Rafık amca küçük kızın gülümsemesiye güldü. Nasıl olabiliyor bilmiyor ama aynı kızına benzetiyordu. Küçük kızın eline pamuk şekerini uzattı.
"Teşekkür ederim Rafık amca"
Rafık amca küçük kıza güldü. Ne zaman pamuk şeker yese yüzünde hep aynı gülümseme vardı. Küçük çocukları mutlu etmek bu kadar kolayken, dünyada mutsuz çocukların olması içler acısıydı.
"Birde biliyorsun benim hanımın şekerparesini Rafık amca ondanda hazırla sen bana"
Rafık amca çoktan hazırlamıştı şekerpareyi. Karşındaki adama poşeti uzattı.
"Bilmez miyim Demir'im buyur"
Beraber gülerek,baba kız oradan ayrıldılar.
"Baba öne oturabilir miyim?"
"Hayır kızım daha yaşın tutmuyor"
Küçük kız bozuldu.
"Peki"
Babası küçük kızına baktığında kulağındaki yarası çarptı gözüne içi acıdı . Onu biraz daha kırmak istemiyordu. Bir kereden bir şey olmazdı.
"Tamam hadi geç bir kereliğine bakalım"
"Yaşasın yaşasın"
Babası başını iki yana sallayarak arabaya bindi. Küçük kızıda binmişti.
"Evet şimdi hastaneye gidiyoruz Mirel Hanım"
Küçük kızın yediği pamuk şeker boğazından gitmedi.
"Hiç bana öyle bakma minik surat itiraz yok"
"Peki babacığım"
Babası arabayı sürmeye başladığında küçük kız çalan şarkıya dans ederek eşlik ediyordu. Küçük kızı dans etmeyi hep severdi. Kızına baktı aynı çok sevdiği karısına benziyordu. Bir kez daha aşık oldu karısına.
Küçük kız şarkının sesini biraz daha yükseltmişti. Çok seviyordu müzik dinlemeyi ve dans etmeyi. Babasına baktı.
"Canım babam"
Babası küçük kızın bu tatlılığı karşısında güldü.
"Minik yıldızım"
Kızıyla gülüşürken dikiz aynasına baktı. Sanki takip ediliyorlardı. Hayır daha saatleri dolmamıştı. Bu işi halledecekti fakat arkadaki aracın arkasından iki araç daha çıktı ve etraflarına geçti. Kahretsin daha zamanları dolmamıştı. Neler oluyordu?
Küçük kızına baktığında elinde şekeriyle dans etmeye devam ediyordu.
Babası aracı hızlandırdığında arkadaki araçlarda hızlandı.
"Biraz kısar mısın kızım?"
Küçük kız babasını duymadığından dans etmeye devam etti.
"Sana şu müziği kıs dedim!"
İstemsizce bağırmıştı kızına. Korkuyordu endişeliydi. Küçük kız babasının bağırmasıyla elindeki şekeri düşürüp müziği kapattı. Çok korkmuştu. Babası ona hiç bağırmazdı ki.
"Özür dilerim bir tanem bağırmak istemedim"
Küçük kız ses etmedi. Arabalar etrafındaydı. Solundaki araba sağa kırarak arabayı sıkıştırmaya çalıştı.
Kız önündeki emniyet kemerini sıkıca tuttu.
"Baba neler oluyor yine?"
Babası hiç bir şey diyemedi. Biliyordu yolun sonuna geldiğini. Sağdaki arabada sola kırınca iki araba arasında kalmıştı. Küçük kız küçük bir çığlık attı.
"Korkuyorum baba"
Babası küçük kızına baktı oda çok korkuyordu.
"Şşşt korkma kızım ben buradayım"
Araba hızla ilerliyordu ve yol hiçte güvenli değildi.
"Baba ölecek miyiz?"
Babası küçük kızın gerçekleri yüzüne vurmasıyla titredi.
"Şşş ne biçim kelimeler onlar"
Babası o an bir şey daha fark etti, frenler tutmuyordu. Yolun sonu ölüm kokuyordu.
"Baba hani sen süper kahramandın ?"
Babası kızına baktı. Hayır süper kahraman değildi, kızının süper kahramanıydı. Babası boncuk boncuk terlemişti zira kızı da öyle.
"Süper kahramanlar ölümsüz olurdu baba"
Onlar herkesin süper kahramanıydı, babası ise sadece kızının.
Babası yolun sonuna baktı uçurumdu. Ölümü hissetti. Emniyet kemerini çözüp kızının üstüne çıkıp ona siper oldu. Her tarafını sarmaladı. O an arkadaki araba öyle bir hızla vurdu ki, gerçeklik hiç bu kadar ciddi hissettirmemişti.
Babasının en son duyduğu şey küçük kızın çığlıklarıyken, küçük kız babasının cümlelerini dinledi.
"Hiç bir zaman aciz duruma düşme, kendini kimseye muhtaç etme, güçlü ol, seni hep seviyorum, hep seveceğim minik yıldızım"
....

SÜVEYDA Where stories live. Discover now