8- M

368 35 77
                                    

Mırıldandı. "Eğer istemiyorsan, beni şimdi itmelisin Nagi."

Beyaz saçlı kucağına oturan minik bedenle gri irislerini fal taşı gibi açıp mor irislere kitledi.

"Ne yapıyorsun sen-"

Dudaklarına gelen baskı ile durdu. Mor olan, dudaklarını ona kenetlemişti. İki bacağını yana açmış, doktorunun kucağında oturup iki eliyle baskı yapmak adına beyaz saçları kendine doğru iterken.

Mor saçlı gerginlikle dudaklarını beyaz saçlı adamın dudaklarından ayırmıyordu. Daha da bastırmaya çalışıyordı. Gözleri sımsıkı kapalıydı.
Pembe dudaklarını beyaz saçlı adamın dudaklarında gezdirdi.. bastırdı ve sanki bir yapboz parçasını birleştiriyormuşçasına bastırmaya çalışmaya devam etti. Saçında hissettiği sert elin onu ilk kez tattığı dudaklardan koparmasına dek.

Nagi sertçe Reo'nun mor saçlarından tuttu ve onu geriye çekti. Mor irisleri bununla açıldı. Hala adamın kucağındaydı. Acı bir gülümseme sergiledi çocuğa. Göz bebeklerini yerde tutmaya özen gösterdi.. Gözleri dolup, tek bir yaş yanaklarından süzülünce beyaz saçlının kucağından kalmak için harekete geçip mırıldandı.
"B-ben özür dil-"

Aniden saçından yeniden sertçe Nagi'ye doğru çekilmesiyle minik bir inlemeye bile zaman vermeden ağzının içine giren dil gözlerini sonuna kadar açtı. Beyaz saçlının gözleri kapalı, mor saçlının ağzının içinde keşife çıkmıştı. Dillerini birleştirdi. Sert davranıyordu. Sanki çocuğa hükmetmek istiyormuş gibi. Çocuğun pembe alt dudağını ağzının arasına alarak emdi ve ısırdı. Reo "ah." Demekle yetindi. Her yerini tadırıyordu Reo'nun. Bu adam.. bu adam nasıl bu kadar vahşi davranabilir?! Her şeyde yorulup her zaman sakin olan Nagi, şuan da hayal ettiğinden çok daha hızlı ve sert davranıyordu. Reo daha ne olduğunu anlamadan adam öpmeyi kesip yeniden sertçe Reo'yu geri çekti.
Koyulaşmış göz irislerini morluyla buluşturdu.

Fısıldadı. "Bunu sen başlattın, Reo. Anlıyorsun değil mi? Sorumluluk almalısın." Sesi.. sesi çok baştan çıkarıcıydı. En masum insanı bile kirli yollara alet edebilirdi. Sesinden bu öpüşmeden şehvet aldığı belliydi.

Hiç zaman kaybetmeden ait olduğu dudaklara geri döndü. Alt dudağını ağzının arasına alarak yeniden dişledi. Dilini içeri sokmaya çalıştı. Reo ona izin vererek ağzını araladı..
Beyaz saçlı adam dilini içeri gönderdi. Reo arada minik inlemeler çıkarıyordu..
Bu kadar hızlı davranmasını beklemiyordu, cidden.
Ayrıldıklarında Reo buğulanmış gözleri ile Nagi'ye bakıp düzensiz nefesler aldı. Nagi'nin ellerinden biri çoktan Reo'yu sarmıştı ve kıyafetinin üstünden hafifçe sırtını okşuyordu.

"Nagi bekle.."

"Hm? Sen istemedin mi?" Nagi başını yana yatırarak sorgulayan bir sesle sordu.
"B-ben bunu tahmin etmiyordum..."

Beyaz saçlı bıyık altından sinsice gülümsedi ve Reo'yu daha da yakınına çekerek erkekliğinin üstüne oturmasına izin verdi.. kulağına yaklaşarak sıcak nefesini orada soludu. Mor saçlı'nın yanaklarının rengi giderek güçleniyordu. Nefesi kesildi. Adam çocuğun kulak memesini dudakları arasına alarak yavaşça emdi. Hafifçe ısırmayı da ihmal etmemişti. İyice ıslattığında dudaklarını geri çekti ve hala yakın olmasını fırsat bilerek fısıldadı tahrik edici bir sesle; "Reo, bilirsin. Daha önce bir erkekle yatmadım. Bir erkekle de öpüşmedim..benim ilkim olmak ister misin? Denemek ister misin? Hm?

Reo hala sıcak nefesi teninde hissederken ense köküne kadar kızardığını fark edebiliyordu. Başını eğerek.. hafifçe salladı ve onay verdi oğlana.
Beyaz saçlı bununla hafifçe sırıttı. Ayağa kalkarak Reo'yu kalçalarından tuttu. Masasını es geçerek minik odadaki yatak odasına yöneldi.
Mor saçlıyı hafifçe yatağa bıraktı. Üstünde yerini alırken elini çocuğun gömleğine götürdü..

𝑆𝑎𝑛𝑎𝑡𝑜𝑟𝑖𝑢𝑚 / 𝑅𝑒𝑜𝑁𝑎𝑔𝑖Where stories live. Discover now