Kerem'in Adası

3 2 0
                                    

Kerem normal bir hayat yaşayan 23 yaşında bir gençtir.Bursa'da tıp okuyordur ve gayet başarılıdır.Taa ki ailesiyle Kanada'da yaşayan amcasını ailesiyle yani ablası, annesi ve babasıyla birlikte ziyaret etmeye karar verene kadar.Sıcak bir mayıs günü ailesiyle Bursa havaalanında buluşan Kerem olacaklardan habersizdir.Yolculuktan önce yanına birkaç atıştırmalık alan Kerem bunları şimdi yememeye karar verir. Kerem, sonunda uçağa bindiğinde yanında olan kulaklığı takar ve kestirmeye başlar. Biraz uyuduktan sonra alarm sesleriyle uyanan Kerem neye uğradığını şaşırır. Ardından uçağın denizin üstünde olduğunu görür.Bunu gören Kerem diğer yolcular gibi hemen can yeleğini takar ve suya atlar.Ablasının bayıldığını gören Kerem hızla ona doğru yüzer.Ancak iş işten geçmiştir.Kerem çaresizce beklemeye devam eder.Yaklaşık 4 saat kadar bekleyen Kerem beklemekten bir hayır gelmeyeceğini anlayınca etrafı keşfetmeye karar verir. Bir süre sonra ileride bir kara parçası gören Kerem bunun bir ada olduğunu anlar ve hızla ona doğru yüzmeye başlar.Adaya çıktığında hava kararmış olan Kerem son enerjisini kullanıp bir ağacın dalına tırmanır ve orada uyur.Sabaha kadar rahatsız olsa da iyi bir uyku çeken Kerem etrafı keşfetmeye karar verir. Bayram adayı keşfederken bir sürü çeşit değişik meyveler görür. Zehirli olmadığından üzerindeki gaga izleri sayesinde emin olduğu sulu bir meyveyi ağzına atan Kerem,onun kendini bir süre idare edeceğini anlar. Meyvələrdən bir miktar alıp geçen gece üstünde uyuduğu ağacın altına getiren Kerem dinlenmeye karar verir. Bundan bu sefer de çığlık sesleriyle uyanan Kerem bir anda etrafına bakınır.Seslerin iperideki ağacın üstünden geldiğini anlayan Kerem oraya doğru yavaşça gider.Ağacın yanına geldiğinde ağacın üstünde aşağı yukarı onun yaşında bir erkek olduğunu görür. Kerem hemen yandaki ağaca çıkar ve ayıya dal parçaları atmaya başlar. İki kişi ile baş edemeyeceğini anlayan ayı yavaşça uzaklaşır. Kerem ayının uzaklaştığından emin olduktan sonra ağacın üstündeki çocuğu da çağırır ve meyveleri koyduğu ağacın yanına getirir. 3 gün geçmiştir Kerem Ahmet'le(O Çocuk) iyice kaynaşır. Adaya kendisi ile aynı sebepten geldiğini ve Kanada'ya sunum yapmak için gittiğini öğrenir. Kerem Ahmet'e topladığı meyvelerin yerini gösterir ve yeni yiyecekler bulmak için keşfe çıkarlar.Bir süre sonra bir tavşana rastlayan ikili nişanınız var zor yakalar ve akşam yemeği için ağaca götürür. Ahmet Kerem'e artık bu ağacın onlar için yeterli olmadığını ve yeni bir sığınak yapmaları gerektiğini söyler Kerem de bu fikre katılır ve hemen işe koyulurlar. Yaklaşık 2 haftanın sonunda buldukları taş,dal gibi malzemelerden yapılan sığınağın yapımı biter. Yaklaşık 3 hafta süren bir dönem boyunca günler aynı şekilde geçip gider gençler gittikçe birbiriyle haşır meşir oluyordur. 3 haftanın sonunda Kerem Ahmet'e bir ağaç ev yapmak istediğini küçük sığınağın depolama alanının az olduğunu söyler. Ancak bu iş sandıkları kadar kolay değildir. Daha ilk günden Ahmet ağaçtan aşağı düşer ve bacağını incitir. Ahmet'in bacağından dolayı bir süre molaya girmeye karar veren gençler Bir hafta boyunca hiçbir şey yapmadan sığınaklarında dinlenir.Bir hafta boyunca Ahmet'in bacağı artık neredeyse iyileşmiştir. İkili sahil tarafında yürüyüş yapmaya ve adanın köşe uçlarını iyice öğrenmek için keşfe çıkmaya karar verir. Yürüyüş sırasında denizde bir sürü balık olduğunu ve bunlarla beslenebileceklerini fark ederler. Ertesi gün Kerem dallarından ve diğer malzemelerden basit bir olta yapar ve Ahmet'i çadırda bırakıp avlanmaya gider. İkili sadece meyvenin suyunu tüketmekten bıkmıştır ve farklı su kaynakları bulmaya karar verir. Ve bir su kaynağı ya da en azından başka sulu bir meyve bulma umuduyla yola çıkarlar.İstediklerini bulamayan gençler çok geç olmadan sığınağa döner.Yaklaşık 3 aydır orada olduklarından gençler adayı evleri gibi görmeye başlamışlardır. Derken sonraki gece sığınakta onlar uyurken ayı yanlarına gelir.Gençler ayı kendilerine zarar vermeden onu durdurmayı başarır.Ancak sığınakları aynı durumda değildir.İkili mecburen gecenin geri kalanını ağacın üstünde geçirir. Gençler sabah erkenden uyanıp plan yapmaya başlar.Geceki senaryonun tekrar yaşanmaması için sığınağı güvenli bir yere yapmaya karar verirler.Sığınağı yapabilecekleri yerleri görmek için adanın iç kısımlarına doğru keşif yapmaya karar verirler.Ertesi gün yanlarına biraz erzak alıp yola çıkarlar. Yaklaşık 30 dk sonra karşılarına bir köpek çıkar.Ahmet hemen köpeği korkutmaya çalışır ama Ahmet onu durdurur ve köpeği eğitebileceklerini eğer yapabilirlerse hem bir dost hemde bir koruma kazanabileceklerini söyler.Ahmet bu fikri kabul eder ve kabul eder.Köpek şaşırtıcı bir şekilde onları anlıyormuş gibi dinler ve dediklerini hızla öğrenir.Günün sonunda köpeği ağacın altına getirirler ve uyurlar. Bir gün kaybetmişlerdir ama yeni bir dost kazanmışlardır.Ertesi gün uyandıkları gibi hızlıca meyvelerden yiyip köpekle adanın ortasına doğru yola çıkarlar.Amaçları köpeğe avlanmayı öğretmektir.Köpek bunu da hızlıca öğrenir ve daha ilk günden 5 tane kuş  yakalar.Eve vardıklarında kuşu temizlerken akıllarına köpeğe isim koymak gelir.Bir süre düşündükten sonra Ahmet'in aklına babasının eski köpeğinin adı Karabaş gelir.Kerem de ismi beğenince köpeğin ismini Karabaş koyarlar.Karabaş'ın herşeyi hemen anlamasının yanında aynı zamanda çok iyi bir yüzücü ve iz bulucudur.Yeterli kaynağa sahip olan gençler Bir yardım işareti hazırlamaya karar verir.Ertesi gün helikopter sesleri ile uyanırlar evet yanlış duymuyorlardır bir anda Karabaş uyanır ve havlamaya başlar.Gençler Karabaşı sakinleştirip hemen sesin olduğu yere giderler.Helikopter yardım yazısının üstünde uçuyordur.Dikkatli baktıklarında bunun bir haber helikopteri olduğunu anlarlar.Gençler bir haber helikopterinin neden ve nasıl burda olduğunu,neden onları ve yazıyı çektiğine bir anlam veremez ama yardım ister.Helikopterdekiler onlara yardımı çağırdıklarını 5 dk içinde burada olacağını söyler.Gençler çok mutludur Karabaşta mutlu bir şekilde kuyruk sallıyordur.Yardım bir kurtarma botudur gençler ve Karabaş bota biner.Ahmet kendini tutamaz ve onları nasıl bu kadar çabuk bulduklarını sorar adam onlara buranın Livorno Milli Parkı olduğunu söyler.Gençler bunu duyunca ilk başta inanmaz,ancak yolda kendi gözleriyle görünce inanırlar.Sonunda Livorno kıyılarına ulaştıklarında uzun zamandır adaya alışık oldukları için biraz tuhaf gelir ama zamanla alışırlar.Çalışıp bir süre Karabaş'la Livorno'da yaşarlar.Ardından biriktirdikleri para ile Milano'ya giden gençler orada para kazanıp kendi hayatlarını beraber kurarlar ve Karabaş,Ahmet ve Kerem hep beraber Milano'da yaşar

SON

Kerem'in AdasıWhere stories live. Discover now