5 | Gerçekler?

16 1 1
                                    

Sabahleyin Sans'ın odasının penceresinden vuran ilk ışıklarla uyandım. Kollarımı havaya doğru uzattım ve esnedim. Uzun zamandır bu kadar güzel vakit geçirmemiş ve iyi uykuya dalmamıştım. Ailem geri döndüğümde her ne kadar bana iyi bakmışda olsa canavarların yanında onlara aile demek bile beni tiksindiriyor. Yataktan kalktım, üstümü değiştirecektim ama baktım gördümki kıyafetlerim yoktu.

"Sans~ Kıyafetlerimi nereye koydun?"

Cevap gelmemişti.

"Saaaaans~?"

Gene cevap yoktu. Sanırsam hala uyuyor olmalıydı. Ah, şu kemik kafa.

Etrafa bakındım. Giyebilecek bir şey arıyordum. Pijamalarla dışarı çıkamazdım. Yani, çıkardımda etik değil.

Sans cevap vermeyince ve uyudukları ihtimalini göz önünde bulundurunca onları uyandırmaktansa kendime bu odada giyicek bir şeyler bulmak daha mantıklı geldi. Hem sonuçta Sans kıyafetlerini ödünç aldım diye kızacak değil herhalde.

Kıyafet dolabını karıştırmaya başladım. Şaşırmıştım. Sans'ın bu kadar kıyafeti olmasına rağmen hep aynı kıyafetleri giymesi garip. Üstüme bir sweatshirt altımada Sans'ın klasik kısa donlarından giymiştim. Bana bol geliyorlardı. Sans cidden rahatına düşkün bir iskeletti.

Odadan dışarı çıkmak için adımımı attığım an kapı açıldı ve Sans içeri girdi. Gözleri kapalıydı ve konuşmaya başladı.

"Özür dilerim Frisky. Çağırdığında gelemedim. Papyrus'un "çiçek arkadaşı" ile uğraşıyordum. Neden bilmiyorum ama bu çiçek bana garip hisler veriyor. Hayatımda hiç böyle bir tür canavar görmemiştimki gerçekten direk bir çiçek olmasıda ayrı garip. Her neyse sen neden beni çağ- ONLAR BENİM KIYAFETLERİM Mİ-"

Sans bütün konuşması boyunca hiç bir şekilde bana bakmamış, göz teması kurmamıştı. Bir anda beni onun kıyafetleri içinde bulunca şaşırmış ve suratı mavimsi bir renk almıştı. İlk başta hasta falan olduğunu düşündüm ama sonra aklıma geldi. Canavarların bazıların özellikleri insanlara benzerken bazıları ap ayrı oluyordu. Onun kızardığında maviye döndüğünü unutmuştum.

"Frisk, k-kıyafetlerin yıkmadaydı..."

Sans derdimi anlamış gibi konuşmaya başladı ve sözüne devam etti.

"Şu anda kurumuşlardır istersen kıyafetlerini getireyim."

Bunu dedikten sonra cevabımı beklemeden arkasını döndü ve gitmeye başladı. Ben ise çevik bir haraketle arkasından ona sarıldım ve kıkırdadım.

"Hehe, aptal iskelet! Utandın mı sen~ Kıyafetlerim yedekte dursun ben böyle rahatım."

"Normalde sen olmasan bana böyle bir yaklaşımda bulunan kişiyi 66 parçaya ayırırdım."

66... Bu sayı istemsiz ve garip bir şekilde aşırı tanıdık geliyor. Sanki önceki resetlerimde bu sayı sayesinde bir yere bir kapı açmış gibi... Aman, neyse hatırlamıyorum zaten.

"Dur bir dakika... Çiçek arkadaş derken-"

"Evet, çiçek direk çiçek yani."

Chara bir anda kontrolü elimden aldı.

"Peki onu nerede gördün? Hala burada mı?"

Sans sanki bunu söyleyenin ben değilde Chara olduğunu anlamış gibi garipsedi.

"Bilmiyorum herhangi bir yerde olabilir ama istersen Papyrus'a sorabilirsin."

"Tamam teşekkürler."

Hemen Sans'ın arkasından atlayıp aşağı kata doğru uçtum binevi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 11, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

~Geri Döndüm~ HorrorTale FransWhere stories live. Discover now