12-Kendinden vazgeçmek.

138 13 0
                                    

Merhaba...

Ve

İyi okumalarrr :D

_________

Nihayet Park krallığına vardığında derin bir nefes aldı ve gökyüzüne baktı. "Abi... Eunjin ve hiç görmediğim yeğenim... Yanınıza geliyorum.."

Hızlı adımlarıyla şatoya doğru ilerledi. Kapının önündeki korumalar uyuyordu. Bu görüntüye göz devirdi.

Bilekleri öyle sızlıyordu ki yerinde duramayacağını hissetti Jungkook.
İki elini birbirine vurdu sertçe. Ellerinin çıkardığı tok sesler sayesinde adamlar aynı anda uyandı. İlk başta karşılarındakinin kral olduğunu zannettikleri için önce uyku sersemliğinden Jungkook'un önünde eğildiler, bu hareketle bir anlık da olsa Jungkook'un üst dudağı yukarıya doğru kıvırdı. Adamlar karşısındakinin kim olduğunu yeni yeni anlayınca, Jungkook'un üstüne gelmeyen başladılar. Tam o sırada Jungkook eliyle dur işareti yaptı. "Durun durun, ben kendim geldim zaten, kaçamayacağım. Beni kralınıza götürün. "

Adamlar, Hayduttan böyle bir şey beklemedikleri için bir an duraksasalarda, sonradan Jungkook'u kollarından çekiştirerek şatoya soktular.

...

Yoongi odasında, dizinde yatan Jimin'in saçlarının okşuyordu.

"Bebeğim kendini üzme. Ben ne pahasına olursa olsun, o aptal haydutu yakalayacağım. Daha fazla seni mutsuz görmek istemiyorum, gül birazcık. " Jimin saçlarını okşayan eli kavradı. Dudaklarını bastırdı o ele. "Ben krallığıma üzülüyorum, elimde değil ki. Ne yapayım? Krallığımı koruyamazsam, kral olmamın ne anlamı var ki?" Yoongi eğilip sevdiği adamın yanağını öptü. "Bulacağım onu, sen bunu dert etme. Gülümse bakayım bir." Jimin'in dudakları yukarıya doğru kırıldı hafifçe, bu sözlerden sonra. "Hah, şöyle ya bebeğim. " eğilip tekrar öptü onu, Yoongi. Güzel anları kapının çalmasıyla sona erdi, Yoongi gözlerini devirerek cevap verdi.

"Ne var bu saatte?" Kapının arkasından kalın bir ses bu soruyu cevapladı. "Kralım, haydut geldi ve teslim oldu." Bunu duyan ikili anında ayaklandı ve kapıyı açtı. Muafız önlerinde saygıyla eğildi.

"Ne diyorsun sen?" Yoongi şaşırmıştı. Bu saatte, olmasını bekleyeceği son şey bile olmazdı bu.
"Evet, efendim. Burada o, zindana attık. Görmek istersiniz diye haber edeyim dedim."

Jimin şaşkın ifadesiyle eşine baktı. "Gidelim." Jimin'in bakışlarının güzelliği Yoongi'nin bunu söylemesine yetmişti.

...

Zindandalardı.

Yoongi ve Jimin kapıyı açması için Muafıza aynı anda emir vermişti. Kapı açıldığında haydutun karşısına geçtiler. Elleri duvara bağlı haydut sırıtıyordu. "Demek teslim oldun?" Jimin'in sesi sert çıkmıştı. Çünkü uzun zamandır bu haydut yüzünden kafayı yeme noktasına gelmişti.

"Bu, Kim Taehyung'un hir planı değil, değil mi ?" Diye, sert bir sesle soran Yoongi oldu.

Jungkook sırıtışını korurken kafasını iki yana salladı. "Haberi dahi yok." Kısa bir cevap vermişti. Jimin tek kaşını kaldırarak sordu.

"Öleceğini biliyorsun değil mi? Bize o kadar zarar verdin ki... Tek hak ettiğin ölüm. "

"Aslında o ölümü bile hak etmiyor. Bu onun için kolay bir kurtuluş olacak." Jimin'i tamamlayan Yoongi'ydi.

Haydut güldü. "Umrumda bile değil. "

...

Kral Kim sendeleyerek odasına çıktı. Kapıyı zar zor açtığında, içeri girdiği gibi Jungkook'un yatağına baktı. Yatağı ve zincirleri boş gördüğünde, yanlış gördüğünü düşündüğü için gözlerini ovaladı birkaç kez. Sonuç olarak hiç bir şey değişmediğinde hızla yatağın yanında soluğu aldı. Zincirleri eline aldığında, gördüğü kanla elleri titredi. Haydut kaçmıştı ve bunu bileklerini keserek yapmıştı.

King's Lover Bandit | taekook ✓Where stories live. Discover now