rüzgara karışmış kokun

23 7 1
                                    

bölüm ⁴ / rüzgara karışmış kokun

bükre elinde tuttuğu limonlu pasta tabağını yatağa bırakarak yastığının üstünde duran kahverengi tişörte uzandı.

Ömerin'in tişörtüydü. Ömer'den kalan tek tişört. tişörtü burnuna götürüp Ömer'i koklar gibi kokladı tişörtü. gözyaşları daha fazla durmadan akmaya başlamıştı. çok özlemişti Ömer'ini. ona bir sarılsa hafifleyecekti göğsüne batan özlem. gözyaşları daha da hızlanırken tişörtü başından geçirip yatağına uzandı. Ömer 'in en sevdiği limonlu pasta, tişörtü.. hatta beraber okumayı sevdikleri Oğuz atay kitabı bile. ama.. ama Ömer yoktu, sevdiği adam, toprak gözlüm dediği sevdiği yoktu yanında. bir ölüden farksızdı bükre.

göğsüne giren ağrı kendini daha da belli ederken yatağın örtüsünü sinirle sıktı

"n-neden ya NEDEN GİTTİN ÖMER? NEDENN"

.
.

yastığın altından Ömer'in yazdığı yazıları çıkararak hepsini defalarca okudu.
Ömer, bükre'ye her gün hiç üşenmeden beş bin kelimeyi aşkın bir şeyler yazıyor ve penceresinin önüne ya da kitabının arasına bırakıyordu. bükre hepsini saklamıştı. o kağıtlar bile Ömer gibi kokuyordu.

seni kolay bulmadım ben.. bırakmam da güzel kızım. bir gün yanında olamasam bile her türlü yanında olduğumu bil sen yine de. kalbinde hisset beni. ama seni bırakmayacağımı bil.
beni yazılarımda, kokumda bul.

gözyaşlarını elinin tersiyle silip hızla yataktan kalktı ve penceresinin önüne koştu.

belki.. belki yine Ömer yine bir şeyler yazmış ve bırakmıştı.

yoktu işte.
ona ait başka bir yazı yoktu ama onun kokusu yüzüne değen rüzgardaydı sanki. rüzgar yüzüne vurdukça gözlerini sıkıca kapattı.

kokusu yetmiyordu işte.

YETMİYORDU. yetmeyecekti de.

07.07.2023

BükreWhere stories live. Discover now