xxiii

218 20 45
                                    


Selammm

nasilsinizz

iyi okumalar bebislerimm









¤ STILES¤


"... Yani gelmen lazım. Bakanlık seninle konuşsun eğer hâlâ burda kalmak istersen kimse seni tutamaz. Ama gelmelisin."

Edward yani Cedric'i de alıp benim eve gelmiştik. Cho konuştuktan sonra kendi kabul etmişti her şeyi baştan dinlemeyi.

Şu an da ikna etme aşamalarindaydilar.

Derek'in beni kolunun altına alıp kendine cekmesiyle bir an ne olduğunu şaşırdım. Dikkatimi dagistmisti. Tüm odagim kendiydi şu an.

Derek ile konuşmuştuk. Her sey için özür dilemisti. Aksam gelmek üzere yola çıktığını sonra nasıl kafayı yediğinden de bahsetmişti.

Normalde olsa asla bu kadar kolay affetmezdim. Çünkü bana yakistirdigi şey çok iğrenç bir şeydi. Ama onu ilk gördüğümde bile yüzündeki ifadeden anlamıştım ne kadar pişman, korkmuş olduğunu.

Ve bir adım sonramiz bile belli değilken; ne kadar pişman olduğunu da gördüğümden, herhangi bir şeyde aramız bozuk olsun istemiyordum.

Gülerek gözlerine bakarken birden kalk hadi deyip elimi tutup dışarı cekmesiyle tepki vermeye bile fırsatım olmamıştı.

Dışarıda da hâlâ sürüklemeye devam etmesiyle "Nereye Derek? " diye sormuştum.

"Sürpriz birazdan görürsün hadi." deyip arabasına bindirdiginde hemen kendi de şoför tarafına geçip çalıştırdı arabayı.

Her arabaya bindiğimde aklıma jeepim geliyordu. İstemeden de olsa moodum düşüyordu.

Ama şu an Derek'in heyecanı ile ben de heyecanlanmistim. Ve moodumun düşmesini düşünemeyecek kadar merak etmiştim sürprizini.

Derek'in evinin oraya geldiğimizde heyecan katsayım artmıştı. Birden niye buraya gelmiştik ki?

Arabadan inip kapıyı kapattığımda kaşlarımı kaldırarak Derek'e bakiyordum. Niye alelacele çıkıp buraya gelmiştik ki?

Yeniden elimi tutup beni eve doğru yönlendirdi.

"Niye birden buraya geldik ki ?" ceketimi çıkartıp koltuğun kenarına koyduğumda sormuştum.

"Aslında sürprizim vardi ama aklıma kaç saattir aç olduğun gelince önce birlikte yemek yaparız diye düşündüm."

Sürprizi ne kadar merak etsem de cidden açtım ve Derek ile birlikte yemek yapma fikri dudağımda bir gülümsemeye sebep olmustu.

Cidden önemsiyordu beni. Ama yine de ufacık bir tuzak kurabilirdim.

"İstersen sipariş edebiliriz." dedigimde hemen kafasını iki yana sallayıp ben seninle vakit geçirmek istiyorum, hem anı olur fena mı demişti.

Bu benim daha da hoş hissetmemi sağlamıştı. Ne yapıyordu bana birkaç kelimesiyle bilmiyordum ama bundan hiç de şikayetçi değildim.

Elimizi yıkayıp mutfağa girdiğimizde birbirimize boş boş bakıp birden gülmeye başladık.

"Ee ne yapıyoruz?"
"Ee ne yapıyoruz?"

Aynı anda sormamizla yeniden gülerken "canın ne istiyor?" diye sormuştu. Seni istiyor.

"Ya bilmiyorum birden sorunca kal geliyor, senin istediğin bir şey var mı?"

Biraz düşündükten sonra yok diye cevap vermişti.

VULNERABLE ~sterek Where stories live. Discover now