25.Bölüm:Dört Duvar Arasında.

80 63 17
                                    

Selam Davetsiz Misafir'lerim^^

Yeni bir bölümle karşınızdayım, sanırsam bu bölümü sabırsızlıkla bekliyorsunuz. Bende sizi fazla bekletmeden hemen şöyle bir bölüme geçmenizi tavsiye ederim. Yukarıdaki bölüm müziği açmayı unutmayın. İyi okumalar!

25.Bölüm: Dört Duvar Arasında.
*Bütün acılarını sileceğime söz vermiştim.*

Bir günde bir Davetsiz Misafir'e yakalanan bir yazar. Tek hedefi başarı olan genç bir kitap yazarı.

Yüzlerce yalan.

Yüzlerce doğrular.

Milyonlarca sürprizler.

"Anne..." diye fısıldadım sesim titreyerek.

Sonra bir kez daha... Ve bir kez... Bir kez daha...

Gözlerimi ovaladım yine oradaydı.

Gözlerimi kırpıştırdım ve o yine gitmemişti hep oradaydı.

Rüyamda gördüğüm gibiydi aynı. Beyaz, uzun bir elbise giyip, saçlarını da yandan örgü yapmıştı.

"Elif..." dedi. İsmimi onun ağzından ilk defa duymuştum yıllar sonra. Yıllar sonra o bakımlı yüzünü görmüştüm.

"Anne," dedim bir kez daha. Hiç susmak istemiyordum hep anne kelimesini söylemek istiyordum.

"Kızım," O ise bana hep kızım diyordu, başka hiçbir şey söylemiyordu.

Hayal görmüyorum değil mi ben? Sımsıkı beni kollarının arasına almasını istedim ama almadı. Hiçbir tepki dahi vermedi. O gelmiyorsa ben ona giderim.

Dolu gözlerimle beraber anneme sımsıkı sarılacağım sırada annem bir anda kayboldu.

Hayal görmüş olamam, gözlerimi açıp her yere bakarken annemi görüyordum. Şizofren hastası mı olmuştum yoksa?

Titreyen ellerimle sehapnın yanında duran telefonu aldım ve direkt Arda'yı aradım.

Arda telefonu açtığında, "Efendim sevgilim?" dedi.

"A-Arda...." dedim titreyerek.

"Efendim canımın içi?" dedi tekrardan.

"B-ben çok kötüyüm," dedim.

"Hasta mı oldun?" dedi.

"Hayır.... Onun gibi bir şey değil." dedim, "Ben her tarafta annemi görüyorum. Arda çok korkuyorum lütfen gel."

"Tamam, tamam, sen hiçbir yere ayrılma." dedi telaşla.

Arda telefonu kapattığında korkuyla gerileyip duvara yaslanıp oraya oturdum. Annemi görmeye devam ediyordum hâlâ.

"GİT! GİT!" diye bağırdım kendi kendime. Şizofren hastası da olduk, bir de bu eksikti.

Yarım saat boyunca her tarafta annemi görüyordum. Arda yarım saat içinde gelmiş olacak ki kapıyı bir hızımla kırdı. Telaşla etrafına bakındıktan sonra benim oturduğum duvara bakıp hızlıca yanıma gelip, kolumu tuttu.

Telaşla, "Elif... Elif iyi misin?" diye sordu.

Kafamı hayır anlamında sağ ve sola salladım.

"Arda... Her tarafta onu görüyorum." dedim çaresizce.

"Tamam... Tamam, aşkım. Bak, şimdi hastaneye gideceğiz ve ondan sonra sen bu hayallerden kurtulacaksın anladın mı?"

"Ama kurtalamıyorum," dedim bir kez daha.

DAVETSİZ MİSAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin