İlk karşılaşma

1.2K 52 13
                                    

Merhaba kafamın içine hoş geldiniz


Delta prens jeon
Bugüne kadar hayatımda hiç bir zaman bir prens olmak istememiştim.Prens olmanın getirdikleri sorumlulukları ,saçma toplantıları ,kutlamaları hiç bir zaman sevmemiştim ve sevmicektim .şimdi ise sevgili babamın benim için verdiği kutlamadan oldukça bunaldığım için odama çıkacağımı söyleyip odamdaki gizli geçitten her zaman gittiğim avcumun içi gibi bildiğim ormana gidicektim.Bunu için üstüne beyaz ipleri olan bir bluz Altımada siyah düğmeli bir pantolon giydim.

Bunu için üstüne beyaz ipleri olan bir bluz Altımada siyah düğmeli bir pantolon giydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ormanda her zaman gittiğim yoldan gidiyordum.Biraz daha ilerledikten sonra yolu avcumun içi gibi bilmediğimi öğrenmiş oldum. çünkü aynı yerden birkaç kere geçmemin bir mantığı yoktu.


" burda olduğuna eminim"
Biraz ilerideki çalıların ordan gelen sesle oraya doğru ilerlemeye başladım çalıların oraya yakalaştıkça sesler artmaya başladı . Çalının arkasına oturup aradaki boşluktan konuşan adamları izlemeye başladım


Adamlar 6 kişiydiler hepsi baştan aşağı siyah giyinmiş başlarında sırtlan işlenmiş siyah bir bandana takmıştılardı.Hepsinin sırtlarında hançer vardı.Sessizce dinlemeye başladım.


"Hani nerde ben mi körüm burda lanet olası ağaçlardan başka bir şey yok"dedi içlerinden birisi

"burda bi yerdeydi yemin ederim"dedi bir diğeri.


"Sabah olmasına 2 saat var gitmemiz gerek yarın yeniden geliriz"dedi içlerinden akıllı olan


Arkalarını dönüp giderken bende çalıların arasından kalkıp arkamı dönüp bir adım atmamla bir dalın üstüne basmam bir oldu.Çalıların arasından çıktığım için kabak gibi ortadaydım.


Adamlar arkasını döneceği anda bileğimde ve ağzımda bir el hissetim beni bir ağaca sertçe yasladı.tam çığlık atıcağım anda parmaklarının üstüne yükselip kulağıma "sesiz ol"diye tatlı bir fısıltı bıraktı .Kokusu aklımı başımdan alırken yavaşça kafamı salladım .Tanrı aşkına ben hayatımda bu kadar güzel fermon kokusu almamıştım 1 hafta kalan kızgınlığıma yakında girecektim.kısa boyuyla başını göğsüme yaslamıştı derin soluklar alırken o kadar güzel görünüyorduki afrodit bile yanın soluk kalırdı . O gri gözleri minik tatlı burnu dolgun dudakları ve mavi saçlarıyla hayatımda gördüğüm en güzel canlıydı . Bir alfa olamayacak kadar güzel kokuyor,bir beta olamayacak kadar tatlı ve nazik,bir omega olamayacak kadar da güçülü ve asildi . Aldığı nefesleri giydiğim kıyafet yüzünden açıkta kalan göğsüme vererek ben zor duruma düşürüyordu.


"Sanırım bir ses duydum hemen bakıp gelirim" dedi aralarından biri


Çalılara doğru yürürken ikimizinde nefes alış verişleri hızlandı ve lanet olsun az kalan kızgınlığım , dibimde nefesini göğsüme üfleyen bu güzel canlı beni çok zor duruma düşünüyordu . Adam biraz daha yaklaşınca sanki dibimde değilmiş gibi bana tüm vücüdunu bana yaslayan bu canlı kendini biraz daha bana bastırmasıyla ağzımdan bir inleme kaçtı."Aahhhmm"adam ses üzerine bir adım daha yaklaşacaktı ki aralarından birinin sesi geldi


İnescapableHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin