37. Bölüm

956 65 31
                                    

Ala Bayındır

Taksiden indim. Telefonumun arkasında ki zor zaman paralarından çıkartıp taksiciye verdim.

Üşümekten artık ölecektim. Kapının önüne gelip kapıyı tıkladım. Bir kaç saniye sonra açıldı.

Karşımda abim vardı.

"Ala!"

"NE?!"

Bize doğru gelen Arda'ya kaydı gözlerim. Onu görünce bakışlarım tamamen değişti.

"Ala..."

Arda bana bir kaç adım yaklaştı. Arda'yı tersledim.

"Ne işin var senin burda?"

"Ala bak gerçekten sen beni yanlış anladı-"

"Arda sakın! Sakın dokunma bana. Yüzünü bile görmek istemiyorum!"

"Abi..."

"Arda git sen. Hallederim ben."

Arda kafa salladı. Ceketini alıp çıktı. Abim kapıyı kapatıp bana döndü ve sarıldı. Bende ona sarıldım. Ağlamam daha da şiddetlenmişti. Sesli bir şekilde ağlıyordum.

"Tamam, tamam. Burdayım ben sakin ol."

Abime sıkıca sarılarak ağlıyordum. Ağır geliyordu hemde çok.

"Abi... Ben... Ben hak etmedim bunları."

"Biliyorum güzelim, biliyorum..."

***

Sabah alarmın lanet sesiyle uyandım. Kendimi hiç ama hiç iyi hissetmiyordum. Ama daha dün gitmemiştim. Devamsızlık yapmak istemiyorum...

Kalkıp odamı topladım. Hazırlandım falan filan işte. Çantamı sırtımı atıp aşağı indim.

Abim oturuyordu.

"Kahvaltı etmeyeceğim."

"Hayır! Edeceksin."

"Abi canım istemiyor ayrıca midem bulanıyor."

"Güzelim olmaz ama böyle."

"İstemiyorum."

"Peki. Çıkalım o zaman."

"Sen?"

"Ben orda İrfan'larla ederim kahvaltı."

"Tamam."

Birlikte çıktık ve okula gittik. Gelir gelmez direkt arabadan indim. Abime tavır almış gibi oluyordum biraz. Ama abimle alakası yok. Tüm bunlar Arda yüzünden!

"Görüşürüz."

Titreyen ve kısık çıkan sesimle abime el salladım. Abimde bana el salladı. Okula girdim.

Hızlı adımlarla sınıfa gittim. Ela ve İsak vardı, bide bir kaç kişi. Koridordan geçerken hakkımızda olan bazı şeyler duymuştum. Ayrılıkla ilgili değil. Normal sevgili olmamızla ilgili (!)

Sırama oturdum.

"Ala?"

Kafamı Ela'ya çevirdim. Çok mesaj yazmıştı bana. Ama bakmamıştım. Aradı da. Ama hiç birisine cevap vermedim.

Ayağa kalkıp yanıma geldi.

"İyi misin?"

Kafamı olumlu anlamda salladım. Gözlerim dolmuştu.

"Ala."

"Hm?"

Sesim çok pis titremişti. İsak'ta kalkıp yanıma geldi.

Yoruldum | Arda GülerWo Geschichten leben. Entdecke jetzt