Zamanı Gelince

152 29 152
                                    

~Chan'ın ağzından~

JYP'ye gitmeden önce oyuncakları, Yeonjun'un odasına bırakmam gerekiyor.

Aslında Hyunjin'i izlemek yerine direk oyuncakları bırakacaktım ama o zaman da içim içimi yiyecekti.

Hızlıca arabaya atladım.

Chan: Çok değerli şoförüm Big hit'e gide bilir misiniz?
Çok değerli şoför: Tabii ki çok değerli binicim.

İkimizde kahkaha attık. Arasıra böyle şakalaşıyorduk ve açıkçası çok eğlenceli oluyordu.

Köprü zaten Big Hit'e çok uzak olmadığı için kısa zamanda gelmiştik.

Şoför oyuncakları 6'sını almıştı. 8 tane olduğu için kendim taşımakta zorlanırım diye düşündüm.

Asansöre bindik.

Chan: Aaaa yalnız anahtarı da alsak iyiymiş.
Çok değerli şoför: Kapının önüne mi bırakacağız?
Chan: Hayır tabii ki.
Çok değerli soför: Ne yapacağız o zaman?
Chan: Soobin'den anahtar isteyeceğiz. Tüm üyelerin anahtarları onda vardır.
Çok değerli şoför: Vardır? Emin değilsiniz yani.
Chan: "değilsin." diyecektin herhalde?

Benimle resmi konuşmasını sevmiyordum. Kaç yıldır benim soförüm ve ben bana saygı hitaplarıyla hitap etmesini sevmiyordum.

Çok değerli şoför: Emin değilsin yani?
Chan: Yani bende tüm üyelerin anahtarları var onda da vardır.
Herhalde... Umarım...

Benimde iyice şüpheye düşürmüştü.

Chan: Yaa vardır dimi?
Çok değerli şoför: Vardır vardır.

Acıtmadam ayağımla vurdum.

Chan: Lan beni niye şüpheye düşürüyon o zaman?

TRİNK diye bir ses geldi. Asansör durmuştu ve gitmek istediğimiz kata gelmiştik.

Chan: Şimdiii Soobin'in odası hangisidi?

Düşündüm düşündüm ama hatırlayamadım.

Şoför: Onu arasana.
Chan: Uyumuşmudur ki?

Şoför bana ters ters baktı. Bende dediğimin ne kadar saçma olduğunu anladım.

Şoför: Yani oyuncakları bırakmak için kapısını çalarsak uyumamıştır ama telefonla arasan uyumuş olabilir.

Bu sefer acıtacak şekilde tekme attım.

Şoför: Ahh.
Chan: Sen bu lafları Minho'dan mı öğreniyorsun?
Hayret bir şey yaa.

Oyuncakları şoföre verdim. Bir tanesini de elimde tuttum.

Chan: Bak sana yardım ediyorum. Bir tanesi bende.
Şoför: Saol. Çok yardımı dokundu.

Telefonumu cebimden çıkardım. Soobin'i "Soobin hyung💅🏻 " diye kaydetmiştim. Soobin'i aradım.

Çalıyor...
Çalıyor...
Çalıyor...

Soobin: Alo.
Chan: Alo Soobin.
Soobin: Ne oldu gecenin bu saatinde, niye aradın?
Chan: Odan ne...

Arama beklemede...

diye bir ses duydum. Telefona baktım, Seungmin arıyordu.
Abooo Seungmin vardı.

Mecburen telefonu açtım.
Seungmin: CHRİSTOPHER BANG NERDESİİİNN!!!??

Bana çok sinirlendiğinde sahne adımı kullanmıyordu.

Chan: Boku yedik.
Seungmin: Aynen yedin.

İçimden söylediğimi sanıyordum.

YeonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin