-Gerçekten bana çok iyi geliyorsun.
-Gerçekten mi?
-Tabiki.
-Utanıyorum.
-Ama arkadaşında fena değil.
-Ne diyorsun aptal?
Güneş bir anda uyandı.Üstü su olmuştu.Aleyna biraz ürkerek:
-Akın biraz fazla döktük bence.
Güneş tükererek:
-Siz şaka mısınız her yerim su oldu?
Akın:
-Bora ile konuştuğunda öyle demiyordun.
Güneş:
-En azından uyandırmak için üstüme su atmadı.
Aleyna gülümseyerek:
-Ders bittiği anda yanına geldik.Bora ile konuşuyodunuz.
Güneş tek kaşını kaldırarak:
-İçeri gelseydiniz ya?
Aleyna:
-Akın durdurdu.Çifte kumruları rahat bırakalım dedi.
Güneş bardakta kalan suyu Akın'a boşalttı:
-Nankör.
Akın gözü kapalı şekilde:
-Sizde baya konuştunuz ders başladı bizde gittik.
Güneş:
-Gelseydin içeri görürdünüz beni.
Aleyna:
-Neyse boşver Akın'ı,ne konuştunuz Bora ile?
Güneş:
-Öylesine.
Aleyna kaşlarını bir yukarı bir aşağı yapıp gülümsüyordu:
-Eminim öylesinedir.
Güneş:
-Ailem ne zaman gelicek ya?Doktor filanda yok.
Kapıdan sesler geldi ve içeriye Alp ve Afra girdi:
-Güneş iyi misin?Alp söyledi bana koşa koşa geldik.
Akın Afraya çok dikkatli baktı.Alp elindeki hamburgeri Güneş'e verdi:
-Daha yeni tanıştık ama hediyemiz olsun.
-Sağolun.Ailem gelsinde gideyim artık.
İçeriye bir öğretmen girdi:
-Güneş artık gidebilirsin.Ailen geldi.
-Sonunda.
...
Bu olayın üstünden 1 hafta geçmişti ve Güneş 1 haftadır yoktu.Bora artık endişelenmeye başladı ve Güneş'in sınıfa gitti.Bulut'u gördüğü an yanına alıp grubun gizli odasına götürdü:
-Evet Bulut.Güneş niye gelmiyor biliyor musun?
Bulut hiçbişi diyemedi.Pelin'nin aklına fikir geldi:
-Telefonunu versene.
Bulut boş boş baktı.Mert Bora'ya döndü:
-Aleyna ve Akın'da yok.
Pelin:
-İki örgülü bir kız vardı yanlarında hani ona ne oldu?
Mert:
