5

308 29 6
                                    

Yoongi ofisine üç saat önce gelmiş aklına hiç bir düşünceyi yaklaştırmamış sadece işine odaklanmıştı. Artık gercekten işine odaklanmalıydı, gözden düşüyordu ve bu hiç hoşuna gitmemeişti. Oysa ki çoğu şey hoşuna gitmiyordu.. Yoongi derin bir nefes almış ayağı kalkıp esnemiş ofisten çıkarak soğuk içeceklerin satıldığı otomata yaklaşmıştı. Kafasını açacağını düşünerek soğuk kahvelerden birini almıştı. Otomattan alıp kapağını açmış ve yudumlarken elinde ki dosyalar ile karakolun çıkışına ilerlemişti.

Merdivenlerden inerken yoongi'nin gözü müdür ile konuşan jimin'i görmüştü şaşırmıştı ama bunu pekte umursama'dan arabasına ilerlemişti. Yoongi'ye göre daha önemli işleri vardı. Göz göze gelince yoongi gözlerini hemen çekmiş araba'nın kapısını açıp hızla binmişti. Elinde ki dosyaları arka koltuğa atmış cebinde duran telefonunu çıkarıp o evde çektiği fotoğraflara baktı. Bunlar o dava ile ilgiliydi, o evde çektiği fotoğraflar vardı onları tekrar incelemek istemişti. Geçen geldiğinde DNA için kan örnekleri lavabatuar'a gitmişti, yoongi bir şeyleri kaçırdığını hissettiği için tekrar o ev'e gidecekti. Dalgınca telefona bakıp düşünürken kulağına gelen ses ile yerinden sıçramıştı."hay sike-" gördüğü kişi ile göz devirip derin nefes almıştı.

"manyak herif!" Küçük olan, güldüğünü duyduğunda gözlerini ondan çekip sertce bedenini arkaya yaslamıştı. "yine ne var? İşim var benim seninle uğraşamam in arabadan."
"bir şey yok sadece seninle geleceğim." yoongi sinirle doğrulmuştu. "tanrı aşkına, jimin ne yapma'ya çalışıyorsun?" jimin sırıtıp küçüğüne dönüp üzerine eğildi ve fısıldadı, gözleri küçük olanın dudaklarına kayıyordu. "bilmem ki ne istiyor muşum?" yoongi tedirgince geriye gitmeye çalışmıştı.

"U-uzak dur." yoongi kekelemesine küfür etmişti. Ama bu en çok jimin'in hoşuna gidiyordu. Jimin ellerini küçük olanda gezdirmek istemişti en çokta öpmek ama yapamamıştı.. Geri çekilmiş arkaya yaslanarak gözlerini kapattı. Yoongi ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı. "seninle geleceğim o kadar."

"Jimin iş üstündeyim nasıl götürebilirim seni olay yerine?" jimin sırıttı. "hmhm ondan öyle." yoongi gözlerini devirip daha fazla inatlaşamayacağını anlamış araba'yı çalıştırmıştı. "seninle asla uğraşılmaz.." yoongi sessizce söylendiğinde jimin gülmüştü. Ama hiç bir şey sikinde dahi değildi çünkü şuan arabanın içi yoongi gibi kokuyordu.

Geldiklerinde yoongi hiç bir şey demeden arabadan inmişti. Jimin ise geldiklerini anlamış arabadan inmişti. "tch tch geldik diye niye söylemiyorsun?" yoongi kötü kötü bakmış ardından bagajı açıp içinden eldiven ve gerekli bir kaç şey çıkarmıştı. "tamam tamam.. Bir şey demedim."
"aman sen deme jimin sus sadece." yoongi biraz sevdiği ile durmanın zararı olacağını sanmıyordu. "kovarsın sanıyordum."

"kovayım mı? Onu mu istiyo-" jimin anında küçük olanın sözünü kesti.
"hayır hayır konuşmadım say" yoongi önüne dönmüş kapıyı açıp içeri girmişti o görmeden gülümsemişti. Yoongi eşyaları yere indirmişti, eline iki çift beyaz eldiven almıştı. "al bu eldiveni tak ama ne olursa olsun hiç bir şeye dokunma." yoongi uyardığında jimin umursamadan eldiveni alıp giymişti. Küçük olan eldiveni takıp etrafta göz gezdirmişti.

"Ne yapacaksın burda?" yoongi derin bir nefes alıp eline aldığı şeyle büyük olana bakmıştı. "çok soru soruyorsun, susmalısın." jimin küçük olana yaklaşıp eğildi "sustursana."büyük olan sırıtırken, yoongi göz devirip kadının tam öldüğü yere gelmişti. Işığı tutarak etrafa bakıyordu." Ahh.. Zor olacak gibi." küçük olan dikkatlice yere bakıyordu."kan kokusu iğrenç kokuyor" yoongi duyduğu şey cıkcıklamıştı.

"alışıksınız sanıyordum bay park." yoongi konuşurken gözlerini duvara çekmiş ışığı oraya tutmuştu. Jimin derin nefes aldı, ikiside sessizleşmişti. Jimin dayanacağını sanmıyordu, küçüğüne sarılamamak kötü hissettiriyordu.. ama yapamazdı, küçüğü ondan uzaklaşsın istemiyordu."Hiç bir şey yok.. eminim var." yoongi kendi kendine konuşurken jimin kendine gelmeye çalışmıştı. "başka oda'ya bakacağım burada dur sen" jimin kafasını hızlıca olumlu anlamda salladı.

Yoongi yine olayın yaşandığı bir oda'ya girmişti. Edildiği bilgiye göre kanlar burdada varmış. Gözlerini etrafta gezdirirken dolaba takılmıştı, dolaba ilerleyip kapısını yavaşca açtığında içinden uzun sarılı bir şey düşmüştü. Yoongi'nin ağzından sesli bir çığlık kaçmıştı. İçeriye endişeli bir şekilde jimin girmişti "ne oluyor?" yoongi elini burnuna götürmüştü. "siktir buda ne?" jimin yüzünü buruşturmuştu. "B-Bilmiyorum.. tanrım bunu nasıl görmemişler?" jimin yerde sarılmış bir şekilde yatan insandan çekmiş kafasını küçüğüne çevirmişti. Endişeli ve şaşkın görünüyordu.

"Yoongi, yeni öldürülmüşe benziyor.." küçük olan bir şey diyememişti zorla ağzını açmıştı. "çıkalım buradan ben polisi arayacağım arama yapmaları için" yoongi titrek bir şekilde yürüyüp kapıdan çıkmıştı. Ardından jiminde çıkmıştı. Yoongi telefonunu çıkarıp kook'u aramıştı, ekip gelecekti birazdan da. Telefonu cebine atmıştı, başı dönüyordu birden görmesi yoongi'yi kötü etkilemişti. Her zaman böyleydi yoongi.

Jimin küçük olanı kendine çekmiş sıkıca sarılmıştı. Jimin biliyordu yoongisinin böyle rahatsızlandığını. Yoongi hiç bir şey yapmamış sadece kafasını büyük olanın göğsüne koymuş derin derim nefesler almıştı. Jimin elini küçüğünün saçına atmış rahatlaması için saçlarını okşamıştı. "sshh, sakin olmalısın güzelim.." jimin fılsdayarak konuştuğunda, yoongi rahatlıyordu içten içe. Yoongi, jimin'den yavaşca ayrılmıştı gözleri dalgındı. "teşekkür ederim jimin.." jimin bir şey dememiş, derin bir nefes almıştı. "sorun yok yoongi."

Bir süre sonra ekipler gelmişti.

...

Nasıldıı?

Nasıldıı?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ma mafia secrète ✓Where stories live. Discover now