"Acaba hocam," dedim elimi kaldırıp "Sorunu farklı bir yolla mı halletsek?" dedim ve sıra arkadaşımın, Hüma'nın, kağıdıma baktığını gördüm. Hayır, dediğim sorun kesinlikle tahtadaki kimya sorusu değildi.
"Nasıl çözeceğiz Duru?" arkama yasladım. Hüma...
okullar açıldı ve benim de kr için paylaşacağım sadece iki bölüm kaldı. bir sonraki bölümümüz final. ardından da bir özel bölüm gelecek ✨️
üzülmeyin, yaz tatilinde çok seveceğinize emin olduğum bir kurgu gelecek. (sınav öğrencisiyim, her sey sınavdan sonraya)
duru.
Evlilik teklifimin üzerinden iki hafta geçmişti. Hayatımın en güzel günlerindendi. Annem gördüğünde sevinçten çığlık atarken babam iki haftadır evde, "Benim kızım çok küçük daha," diyerek dolanıyordu.
Yirmilerin başındaydım evet ama Reha adam otuzlarına geçmişti. Ne yapsaydım, hem Reha'yla o kırk yaşındayken evlenebileceğimizi düşünmüyorum. Babam da eninde sonunda evlendiğime mutlu olacaktı. Bana kalırsa zaten mutluydu ama gitmemem için elinden geleni yapıyordu.
Bugün aile yemeği yiyecektik, Rehaların evinin bahçesinde bütün aile toplanıyorduk ve çok heyecanlıydı. "Ya Duru, bizim eve çağırmamız gerekmiyor muydu sanki annem?" dediğinde kafamı iki yana salladım. "Hayır anne, onlar bizi davet etti ya." dediğimde doğru dercesine kafasını salladı. Öyleydi, Reha evlilik teklifini ettiğini söylediğinden beri buluşmak için gün ayarlıyorduk, hep beraber boş olduğumuz gün ancak iki hafta sonrası olmuştu.
"Şenol!" diyerek babamın artık hazırlanması gerektiğini işaret etti annem. Ben üzerime yapışan dizlerime kadar gelen krem bir elbise giyinmiştim.
"Ya Serap! Bu kravat olmuyor yine," dediğinde paytak adımlarla annemlerin odasına gittim. En sevdiğim sahneye denk gelmiştim. Annem, babamın kravatını başlayacaktı.
"Şu abine mesaj at, Buket'i de alsın gelsin." dediğinde kafamı salladım. Buket günübirlik İstanbul'a gelmişti, bu yemek için. Gece yeniden gidecekti.
