ŞEYTAN'IN KÜÇÜK KIZI +18

ateş

Ateşle arabaya binmiştii ikimizin de ağzını bıçak açmıyor ikimizde nasıl tepki vericegimizi bilmioduk asırın o anları gozlerimin önüne gelince gözüm dolmuştu ateşin bu durumu fark etmemesi için kafamı cama doğru yaslamış gözlerimi kapatmıştım onu bir başına birakmistim çaresiz bundan pişman değildim hemde hiç şuanda kötü hissetmenin tek nedeni lanet olsun ki içimdeki şefkat duygusuydu bana bir bardak su veren bir insana bile kötülük yapamazdık ve ben bana yıllarca bakmış o adamı orda bir başına bırakmıştım ateşle aralarında nasıl bı ilişki var emin değildim ama bunun dostane bı ilişki olmadığı kesindi onlar rakipti hatta düşman bu her ahllerden belliydi.
ateşin kaniyan kaşına ve burnuna bakmıştım gözü ise morarmisti,burnu ise çok fazla kaniyodu ve ateş kanı sürekli koluyla silip geçirmeye calisiyodu sinirliydi bu herhalde belliydi, hızlıca arabadaki peceteden bı tane alıp atesij burnuna koymuştum bakışlarını bana çevirmiş kısa bir süre sonra tekrar yola dönmüştü.
Evin önünde geldiğimizde bana dönmüş gözlerimin içine bakmıştı bana kitledigi gozlerinden gözlerimi ayırmadan elimi moraran gözüne ve yanağına degdirmistim elini elimin üzerine koyup

" eşsiz bı parcasin lavinya bunun farkında mısın?"

Söylediği şeyle şaşırmıştım ve şuanda neden böyle bisiy soyleidgini anlamamıştım

Eklemi bu sefer dudağına doğru götürüp hafifçe degdirmistim.

"Ağrıyo mu"

Bana biraz daha yaklaşmıştı yuzlerimizin arasında çok az mesafe vardı şuanda ne dusunucegimi yada ne yapacağımı bilmiyordum ama ona karşı bisiyler hissetigimi asla reddemezdim bı kaç gün olmuştu belki bı hafta bu kadar ona güvenebilirmiydim gerçekten benim yanımda olucagina bana inannicagina beni birakmiycagindan emin olabilirmiydim bı kaç gün bı adama guvenmek için yeter miydi ?

"Sen dokununca geçti fıstığım"

Parmaklarım hala dudaklarindaydin ve yuzlerimizin arasındaki mesafa azalmıştı neredeyse dudaklarımiz birbirine degicekti

"Heryerim çok agriyo fıstığım dokunsana yada dokununca geçmezse op o zaman kesin geçer"

Söylediği şeyle gözlerimi sonun akadar açmıştım elini elimin üstüne koymuş elimi aşağıya indirmiş ve dudaklarıma yapışmıştı öyle büyük bi tutkuyla ve hazla opuyorduku sanki yıllarca öpmüş ve bir anda ayrılmıştı şimdi yıllar sonra tekrar degiyorumis gibiydi dudaklarıma kolumu ensesine dolamış parmaklarımı saçlarına geçirmiştim üzerine daha çok eğildiğinde tırnaklarımı ensesine sürmüş geçirmiştim bı anda arabanın kornasinin çalmasıyla irkilerek ayrılmıştım sonra ateşin sırtının baskısı yüzünden olduğunu fark etmiş ateşle göz göze geldiğimde büyük bı kahkaha patlatmıstim saçma sapan bı olaya bu kadar gülmem hiç normal değildi ama şuanda kendimi durduramıyordum sanırım bı çeşit duygu patlamasiydi ateş bı sure ben gülerken yüzümü izlemiş sonra rabadan inip gelip kapımı açmıştı tam inecekken hiç beklemedigim bı sekilde beni kucağına almıştı şokla yüzüne bakarken anlam vermeiyordum,

"Çok güzelsin fıstığım"
Gözlerinin içine bakıyordum
"Teşsekur ederim sende çok centilmensin ateş"

Kuruyan dudkalrimi dilimi çıkarıp islatmistim tekrar bakışlarım gzolerine kaydiginda onun bakışları dudaklarimdaydi belimi tutan kolları gerilmisti

-eger bir daha lavinya adımı bu kadar kışkırtıcı bir şekilde söylersen seni saatlerce bu isimle inlemeye mecbur bırakırım"

Duyduğum kelimeler içimdeki duyguları harekete geçirmişti
Onu biraz sinir etmenin daha doğrusu kiskirtmanin bı sorunu olmazdi bence

Tekrar dilimi dudaklarıma durma bu sefer biraz daha dilimi dudaklarımın üzerinde oyalamisyim

-nasil söylüyorum ki ateş"