♡ BÖLÜM 6 ♡

30 7 21
                                    


OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNNNN

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

Aşkolarrrrr hepinize selammmmm.

Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?

Sormasam daha mı iyi bilmiyorum ama sınav sonuçlarınız nasıl?

Genel olarak kimse istediği sonucu alamamış. O yüzden belki size moral olur diye bölüm paylaşıyorum.

Hepinize iyi okumalarrrrrrrrrrrr


≪•◦ ❈ ◦•≫


Okuldan çıkıp, resmen koşarak kafeye yetişmeye çalışıyordum. Ha bir de sabahın gerginliğini hala atabilmiş değildim.

Noldu biliyor musunuz? Hayır bilemezsiniz heheheh. Neyse sabah yatağımdayım tam rüyamın en heyecanlı kısmında zort zort bir şey çalmaya başladı. Tabii ben de battaniyeme sarılıp uyumuşum. Alarmımı kapatmak için battaniyenin ayağıma dolanan kısmını gözlerim kapalı olduğundan dolayı, fark etmedim. Tam ayağa kalkacağım sırada sen benim ayak gir yorganımın arasına tam yorganı düzelteceğim sırada kendimi yerde bulmuştum. Sonra on saat yorganımla kavga edip hazırlanmıştım.

Üstüne üstlük yetiştirmem gereken bir ödevim olduğu ve benim bu ödeve hala başlamamamı saymazsak sakinim canım.

Neyse ayol şu an bunları düşünemem, işim işim canım işime yetişmem lazım. Tabana kuvvet hadi kızım diyerek daha da hızlandım. Tabii ki elimdeki eşyalarla ne kadar hızlı gidebilirsem.

Kafenin yakınına geldiğimde duruşumu dikleştirip, nefesimi düzene soktum. Ne var? Bir şey mi dediniz? O kafeye ne olursa olsun böyle giremem çünkü mükemmelim. Daha sonra saçlarımı ortadan ayırarak düzelttim, kalan kısmını arkaya atınca kendimi daha iyi hissettim.

Kafenin sınırı içerisine girince camlardan kendimi kontrol ettim. Evet, harikayım. Kudurmayın varoşlar.

Daha sonra yansımamdan kendime öpücük attım, bu halime kıkırdayıp kafeden içeriye girdim. Kapıda duran sinsirella kılıklı Elif'e yapmacık bir gülümseme verip direkt surat asarak önüme döndüm. Sevmiyorum bu kızı ne yapayım? Ayrıca ben sevmiyorsam, siz de sevmeyin.

Kalanlara selam verip direkt eşyalarımı bıraktığımız odaya girdim. Yemin ederim bokum çıkmıştı. Hani düzgün düzgün gelmek varken ne diye koşarım. Saate baktığımda daha burada olmam gereken zamana 20 dakika olduğunu görünce söylenerek kıyafetlerimi giymeye başladım.

"Hayır yani, salak mısın kızım? Koşmasan bile yetişirmişsin. Azrail'e kelle mi yetiştiriyorsun? Ne gerek vardı?" gibi sorular türetirken üstümü giymiştim.

Aynanın karşısına geçerek pantolonumun kemer kısmına taktığım kelebekli şeffaf klipsli tokayla saçımı topuz yaptım. Arka cebimden çıkardığım rujumu dudaklarıma yedirtikten sonra aynada kendime bakıp göz kırptıktan sonra yaka kartımı düzelterek odadan çıktım.

Siparişlerin hazır olduğunu bildiren ışıkta bir hareketlilik görmeyince, derin bir oh çekerek Görkem'e sataşmak için bar kısmına sürünerek gittim. Görkem'e sataşmazsam keyfim yerine gelmezdi.

"Eyyy cematiiii müslimmm, merhumeyi nasıl bilirdiniz?" diyerek bara kendimi bırakarak ellerimi aşağıya sallandırdım.

Kafama yediğim darbeyle inleyerek Görkem'e sikici bakışlar attım. "Kızım ne dövecek gibi bakıyorsun? Ayrıca merhumeyi çok severdik, kendisi hem dünya güzeliydi hem de elinden her iş gelirdi." Diyerek göz kırpınca gülümseyerek suratına baktım.

GÜNEŞWhere stories live. Discover now