"Siz sevgilimisiniz?"

6.7K 420 67
                                    

İleriye baktığımda yüzümde bir gülüş belirdi. Çünkü karşımda Onur'un kucağında kafasına büyük gelen kaskı takmış ve ona hayran hayran bakan bir kız çocuğu vardı.

**İÇ SES**
-ayy çocuk eline ne güzel yakışmış
+bak kafama şunları sokma ve siktir git.
-tamam tamam ama sen yinede bir düşün.
-He knk ayn

Gülümseyerek onlara baktığımı fark ettiğimde hemen bakışlarımı kaçırdım. Kız bana seslendiğinde ona döndüm bana eliyle 'gel' işareti yapıyordu. Yanlarına gittim ve kız Onur'un kucağından bana gelmek için öne atıldı. Bende kollarımı ona doğru uzatıp kucağıma aldım.

"Asker abla senin işmin ne?" Hafif peltek konuşması onu çok tatlı yapıyordu. "Benim ismim Aşkın senin ismin ne güzellik?" "Asena benim işmim" ismi gerçekten çok güzeldi.

"İsmin çok güzelmiş anlamını biliyormusun?" Meraklı gözlerle bakıp "hayır neki?" Onur söze girip "dişi kurt" dedi. Kız hayran bakışlarını takınıp Onur'a döndü. "Çok güzelmiş. Bende büyüdüğümde asker olucam." "Eminim çok güzel ve başarılı bir asker olursun." Dedim.

Boğazımda kuruluk  hissettiğimde susadığımı farkettim. Yanımda getirdiğim su bittiği için başka su varmı diye bakmaya başladım. Onur'un yanındaki  stantda olduğunu gördüm.
"Onur şu suyu versene" yüzüme ters bir bakış atıp "kızım al işte kendin" "ya versen ne olucak elinemi yapışacak?" "Öff tamam"

Suyu alıp bana verdi. "Birde açarsan çok mutlu olurum." "Tamam aşkım ona da tamam" dedi ve suyu açtı. Dediğini sonradan fark ettiğimde o da sonradan farketmiş olacakki gözlerini büyütüp bana baktı. Bende aynı şekilde ona bakıyordum.

"Pardon yanlışlıkla söyledim." "Tamam" dedim ve elindeki suyu aldım. Önce suyu kokladım. İlaç olup olmadığına emin olmam lazımdı. Sonuçta düşmanımız çok.

Asena gözlerini kocaman açıp bize baktı ve " şiz şevgilimişiniz?" Dedi. Bende olayın şoku ile suyu Onur'un yüzüne püskürttüm. 
"Kızım ne yapıyorsunuz ya" "erimezsin birşey olmaz" dedim ve Asena'ya döndüm. "Yok öyle birşey meleğim. Biz sadece silah arkadaşıyız." Onur'da "aynen daha fazlası olamaz zaten" ay götüm sanki ben çok istiyorum. "Aynen öyle."

Asena "şilah aykadaşı ne ki?" "Dağlarda beraber çatıştığın kişilere deniyor" dedi Onur.
Bende kafa sallamakla yetindim.

Yanımıza en fazla 12 yaşında olan bir erkek çocuğu geldi. Onur'a "asker abi gel futbol oynuyalım."dedi. Onur gıcığıda "Tamam abicim geliyorum." Dedi. Asena'dan kaskını alıp öpmek için yaklaştığında barut kokusu ile karışmış toprak kokusu gözlerimi kapatmama sebep oldu.

Asena'yı yanağından öpüp uzaklaştı."görüşürüz fıstık" dedi. Banada "görüşürüz yakamoz güzeli" dedi. Bende "hı aynısından" dedim. Çocukla beraber timin yanına gitti.

Asena'ya baktığımda kıpkırmızı yanaklarıyla Onur'un öptüğü yeri tutarak karşıya bakıyordu. Onu böyle gördüğümde kendimi tutamayarak kahkaha attım. Bana bakıp utançtan kafasını boynuma gömdü. Bende gülmeye devam ettim.

Biraz daha böyle durduktan sonra kafasını kaldırıp "senin saçında diğerleri gibimi?" "Nasıl?" "Yani diğerleri gibi kısacıkmı?" Asena'yı yere bıraktım. Kaskımı çıkartıp Asena'ya taktım ve ensemde uzun olduğu için zorlukla topuz yaptığım saçımı açtım.

Asena saçlarıma hayranlıkla bakıp "asker abla saçların çok güzel." Dedi. Bende ona gülümsedim.

Saçlarımı gören diğer kızlarda yanıma geldi ve içlerinden birtanesi "saçlarını örebilir miyiz asker abla?" Diye sordular. Normalde saçıma dokandırtmayı sevmesemde o kadar tatlı sormuştuki izin verdim.

Sonradan Gelen HayatWhere stories live. Discover now