ALACA

6. Bölüm: HASTA

Herkese merhaba, 6. Bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Aslında bu bölümü hemen yazmayacaktım. Ancak sabah 8 olan okunma sayısı 13 olmuş, çok mutlu oldum ve yazmaya karar verdim. İyi okumalarrrr🧡🌼

Yorum ve oylarınızı esirgemeyin...🪐

Medyada kapağımız var eğer kapak yapmak isteyen olursa bana ulaşsın.

Alya'dan (Bayılmadan öncesi)

Kulaklıktan söylediklerine göre herkes tamamlamış görevini. Şimdi sıra bende hemen dikkat çekmeden üstümü değiştirip çıkmalıyım.

Hızlı ve seri adımlar ile soyunma odasına gitmeye başladım. Etraftaki diğer çalışanlar üstlerini değiştirmiş, çıkmak için kapıya gidiyorlardı. Tam soyunma odasının önüne gelmiştim ki birden bacaklarımdaki his çekiliyormuş gibi oldu. Daha ne olduğunu anlayamadan gözlerimde karardı. Son gördüğüm, işittiğim şey ise koca bir karanlık ve Asır'ın sesiydi.

Asır'dan (Hastaneden devam)

-BU DOKTOR NİYE HALA BİR ŞEY SÖYLEMİYOR!

LEYLA: Sakin ol Asır.

ARDA: Niye onu düşünüyormuş gibi yapıyorsun ki bu duruma sen soktun bizi. Bunları yapmamızı istemeseydin belki bu halde olmazdık. HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN!

Haklı hepsi benim yüzümden neden bilmiyorum ama o kıza o kızıl saçlarına, orman yeşili gözlerine, ay gibi bembeyaz tenine hayranım...
İlk defa bir kıza zarar gelecek olmasından korkuyorum. Umarım iyisindir güzelim...

Alya'dan

"Kızım"
"Kızım"
Anne, anne sen misin? Başım, başım çok ağrıyor anne. Anneler melek gibi mi gerçekten. Sende mi öylesin? Neden beni bıraktın anne? Neden? Beni aç bıraktıklarında, karanlık odaya kapattıklarında, dövdüklerinde, düştüğümde, neden? Neden yoktun, neden sarmadın yaralarımı? Ben seni bir kere görmek, şefkatini bir kerecik hissedebilmek için canımdan bile vazgeçerdim. Neden ya neden bıraktın beni? Canım yanıyor anne, çok canım yanıyor.

"Melek kızım, Alya'm. Gerçeklerin peşinden git"

Ne gerçeği anne, böyle yaşayamıyorum ne gerçeği, anne?

"Yolun sonunda bekliyoruz kızım..."

-Alya hanım duyuyor musunuz bizi?

Yavaşça gözlerimi açmaya çalıştım ama sanki tonlarca ağırlık yüklemişler gibi açılmıyordu. Bir kez daha zorladım ve işte açıldı.

-İyi misiniz? Ağrınız falan varsa elimi sıkın lütfen.

Ağrım olmadığı için sıkmadım.

-Alya hanım buraya arkadaşlarınız tarafından getirildiniz. Getirildiğinizde baygındınız, bizde gerekli bir kaç muayene ve test yaptık. Bu durumu önce size belirtmek istedim. Yapılan testler sonucunda beyninizde 2 cm lik bir kötü huylu tümör bulgusuna rastladık.

T-tümör mü? Şaka dimi? Ama benim bir şeyim yoktuki sadece başım ağrırdı. Tamam birkaç kezde burnum kanamıştı ama. Görüşüm bulanıklaştığında ağlamaya başladığımı farketmiştim. Şu an ne yapmalıyım nasıl davranmalıyım hiç bilmiyorum.

-Bakın tümör riskli bir hastalık bunu gizleyemem. Ancak sizinle kemoterapi tedavisine başlayarak hastalığı yenmeniz için elimizden geleni yapacağımızdan emin olabilirsiniz. Şimdi izniniz varsa bu durumu arkadaşlarınız ile paylaşacağız.

Öğrenseler mi? Öğrenmeseler mi?
Ama üzülürler, ben ben dayanamam ki. Onların üzülmesini istemiyorum. Acaba söylemesek mi? Ama kendi başıma bu tedavinin üstesinden gelemem ki.