27. BÖLÜM| RENAS

491 33 12
                                    


27.

RENAS

Yeniden doğmak.

"Yaşanan her şey yaşanmayan birçok şeyden iyidir. "

"İyimser yaranın üstünde artık kabuk, kötümser ise kabuğun altında yine yara görür."

William Shakespeare

Başıma gelen yer kötü şeyin bir anlamı olduğuna inanırdım. Hâlâ da yanı şekilde düşünüyordum. Belki de ben hiçbir zaman gerçekleri öğrenmesem, Alphan'ı sevme cesaretine varamazdım. Her zaman birilerinin ağızından çıkan kelimelere yaşamaya mahkûm kalacaktım belki. Bunların bir sebebi vardı. Her şeyin bir nedeni vardı ve bunu yaşamadıkça anlamak imkansızdı.

Ellerim daha sıkı sardı Alphan'ı. Korkum onun yanında işlemiyordu. Belki de yanında korkumu yok eden şey onun sevgisini hissetmemdi. Kanatlarını gölgemde hissediyordum.

"Bitti Cenk," Diye mırıldadım. "Planlarınız, yaşattıklarınız ve yalanlarınız. Her şey. Bu saçma evlilik anlaşması, tedavi yalanı... Daha bir sürü şey,"

Cenk, "Doğru," Dediğinde hala asansörü tutuyordu. "Bitti. Çünkü saydılarının on mislini yaşatacağım!" Demesiyle Alphan'ın onu yumruğuyla yere sermesi bir oldu. Yere yatan Cenk'e hâlâ vuran Alphan'ı kolundan tutup çekmeye çalışsam da hiçbir şeye yaramıyordu. Güvenlikler geldiğinde Alphan kalkmıştı. Cenk'in yüzüne baktığımda kan içinde olduğunu gördüm. Alphan'ın elleri tekrar ellerimi buldu ve sıkıca sardı.

Güvenlikler Cenk'i ayaklandırırken bir diğeri Alphan'a uzandı. Tereddütle Alphan'a baktım. Gözleri temkinlikle kapanıp açıldı.

"Şikayetçiyim ulan!" Diye bağıran Cenk Alphan'ın diğer elini sıkmasına sebep oldu. Alphan, "Kes lan!" Dedi Cenk'e karşılık olarak.

Güvenlikler Alphan'ı zaptetmeye çalışmakta zorlanıyordu. Gözlerim buğulu yere daldı.

Öldüğümüzde o ana kadar yaşadığımız tüm güzel şeyler gözümüzün önünden geçermiş. Sol gözümüzden akan üç damla yaş ise bu anlar için akarmış. Ölmüyordum, hatta belki de yeniden doğuyordum. Her şeye en başından. Ama her anı gözümün önünde geçti.

Mardin'e gittiğim o gün.
Alphan'ı gördüğüm o gün.
Ali Asaf'ın öldüğü gün.

Yaşanan her şey yaşanmayan birçok şeyden iyidir. İyi ki dediklerimiz ve keşke dediklerimiz. Keşke Duru ölmeseydi. Keşke Ali ölmeseydi. Belki de ben öldüğümde de birileri keşke der ha? Sanmam.

"Ara polisi gelsin alsın şu mağradan kaçan kurt adamı." Diyen Cenk'in üzerine yönelen Alphan'ı tuttum.

Alphan güvenliklere döndü. "Ara polisi hadi. İşimiz var bizim bekletme işte."

Kaşlarım çatıldı. "Alphan ne polisi kendini hapse mi attıracaksın?!"

Alphan bana cevap verecekken arkadan gelen yüksek sesler gözlerimi Alphan'ın arkasına bakmama sebep oldu. Hasan ve Kaan hızlı adımlarla yanımza yürüyorlardı.

"Komutanım!"

Kaan, Alphan'ın boyuna yakın bir çocuktu. Yanımıza geldiğinde sert bakışları Alphan'dan ayrılmadı. Selam verdi ve sertçe güvenliklere döndü.

AŞK ve KANWhere stories live. Discover now