Emily Snape(düzenleme)

Son oyun

Turnuvanın son aşamaşı bu gündü son olarak Harry'yi görmek istedim.

-Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun değil mi? Senin paraya ihtiyacın yok ne de sonsuz şöhrete...

-Sakinleş hiç bir şey olmuyacak hem sadece bi labirint....

-Biliyorum ama....(boynumdan kolyemi çıkardim)bu kolye büyülü tehlikeni sezmeni sağlayacak. Nolursun dikkatli ol....

-Endişelenme.....(kolyeyi boynuna taktı ve görünmeyecek şekilde kiyafetinin içine sakladı)

Gidip rastgele bir yere oturdum. Birazdan babam yanıma geldi. Aha şimdi yandık. İçimden yavaşça ölmüş olmayı diledim sadece. Yarışma başladı hepsi labirente girdikten sonra. Öldüm şimdi işte.

-Ee...sevgilin nasıl küçük hanım.

-Öhm...şey

-Ne? Açıklama bekliyorum.

-Beni baloya davet etmişti sadece biraz yakınlaştık o kadar.(buna anırdım)

-Öyle mi?(bana cuddi bi şekilde bakarak)bak güzelim senin iyiliğini düşünüyorum unutma olur mu? O çocukla birlikte olduğun sürece tehlikede olucaksın. Ola bildiğince uzak dur derim....

-Anlıyorum(başımı yere dikmiştim)söylediklerini zaten  sonunda ayrılmalı olucam ya erken ya geç.....

Bu konuşmadan yarım saat geçmisti ki. Harry ve Diggory labirentden çıktı. Her kes alkışlıyordu. Bir dakika bir şeyler ters gidiyordu. Diggory hareket etmiyordu Harry ise ağlıyordu.  Cedric Diggory ölmüştü..........

Her kez Harry'yi Cedric'den ayırmaya çalışiyordu. Cedric'in babası Mr.Diggory feryadlar içinde ağlıyordu. Profesör Moody Harryi alarak uzaklaştı ara karışmıştı ben onlari takip etdim. Profesörün odasina girdiler ama profesör kapıyı kilitledi bir şeyler ters gidiyordu. İçeriden az az sesler geliyordu. Bir anda profesör McGonagall profesör Dumbledore ve babam yaklaştı.

-Ms.Emily burda ne yapıyorsunuz(profesör Dumbledore konuştu)

-Sadece Harry ile konusmak istiyordum ama profesör Moddy kapıyı kilitledi....

İçeriden garip sesler gelmeye başladı.

-Uzaklaşın....Bombarda Maxima(babam büyüyü savurdukta kapı kırıldı)

İçeri girdikte Moody kendinde değildi.

-Expelliarmus(sakince)

Profesör geri tepti. Derisi kabarıyordu. Babam bir şişeyi açtı ve içerisindeki sıvıyı profesörün ağzina döktü. Sanarım bu iksir Veritaserum iksiriydi.

-Sen Moddy misin?(profesör Dumbledore sordu)

Bilinmeyen adam kafasını hayır anlamında salladı.

-Moddy burada mı? Buradaysa nerde?(Dumbledore devam etdi)

Evet anlamında kafasını salladi ve kafasıla adadakı sandığa işaret etdi. Sandığın yanındaydım biraz uzaklaştım ve büyü savurdum.

-Alohomora

Sandık açıldı içerisine baktıkta gerçek Moody'nin orada olduğunu gördük.

-Peki sen kimsin?(asam elimde bilinmeyen adama yaklaştım)

Adam dönüştü. Artik kendi bedenindeydi.

-Barty Crouch(profesör Dumbledore konuştu)

Bu o bakanlıktan gelen adamın oğluydu. Cidden mi? Ve intikamında almıştı her neyse....

O adam kolunu açtı elindeki işaret karanlık işaretdi.....

-O geri döndü

Bir dakika yoksa bahs etdiyi kişi Voldemort muydu? Ne yani? Gerçekten geri mi dönmüştü? Düşüncelere dalmıştım. Bir anda ses  beni kendime getirdi.....

-İyi misin?(babamın endişeli sesin duydum)

-İyiyim....

-Bu kim kızın falan mı?(Barty konuştu)

-Evet ne olmuş?(asayı boğazına dayadım)

-Sana benziyor(bir anda gülmeye başladı)

Bu kadar yeter adam ölumyeyen Moody'ni bayıltmış Krumu lanetlemiş bir de gelmiş gülüyor.  Tokatı yüzüne yapıştırdım şerefsizin........[kesinlikle başka küfür etmedi(!)]

Evet yine bir belalı yıl sona erdi. Okulda Harryden uzak geziyordum. Trende karşılaştık. Yanından geçmek istedim ama beni fark etdi.

-Emily....eğer ayrılmak istiyorsan sorun değil....ve koyleni unutmuştum. Beni uyardı ama onu dinlemedim. Olaylardan sorunlu benim.

Kolyeyi bana verdi ve gitti. Arkasınca uzunca baktım geri kabine döndüm.

-Şimdi ne yapıcaz?(Linda sordu)

-Ne anlamda?(Alisa sordu)

-Hepimizin babaları zamanında ölümyiyendi(Linda kısık sesle)

-Biliyorum ama yapacak bi şey yok ki(yavaşca)

-Bundan sonra her şey değişecek öyle mi?(Draco tavandan gözünü ayırmadan)

-Malesef......(pencereden dışarı baktım)

"Yazardan: 526 kelime ehe bu iyiydi nasılsınız? Ölmedim merak etmeyin. Kapak bu:

olur mu sizce?"