15. bölüm

171 11 11
                                    

( Bir süredir yoktum dediler ölmüş söyleyin onlara yazar geri döndü..😁)

1ay sonra...

Güzel bir pazartesi sabahıydı.Aradan tam tamına bir ay geçmişti.Keskinle ilişkimiz iyi gidiyordu.Bu arada İlayda da salakça korkusunu yenip metine açılmıştı. Ve sevgili olmuşlardı... He bide
Uzun zamandır görüşmediğim biricik kuzenim diğer unvanıyla Cumhuriyet savcısı Ada Güzel Hanım benimle iletişime geçti.Tayini Mersin' e çıkmış,biraz size ondan bahsedeyim..
Bebekligimden  18 yaşıma kadar büyüdüğüm kuzenim Ada, kuzenden çok kardeştik biz , iki baskıcı cahil aile arasından sıyrılan iki sırdaştık.. ama bilirsiniz ya aynı üniversite, aynı ev, hiçbir zaman ayrilmicaz hayalî bazen sadece hayal olarak kalır.. sorun değil
Değil 4 yıl 40 yıl geçse bile konuşmasak, buluştuğumuz zaman o eski samimiyeti elde ederdik..
Ada 1.65 boylarında esmer tenli, kahverengi gözlü, güzel bir fiziğe sahip , cesur ve  nötr bir kişiliği vardı.
Yanıma geleceği için mutlu olmuştum.Terorle örgüt mücadele savcısıydı. Emaneti de var he. bende var mı yok. Benim yumruklarım yeter .. neyse gelelim asıl meseleye. Bugün uçağı iniş yapacaktı Adana'dan alıcaktık onu kim  derseniz Keskin'le toprak kokulumla...

Ada~

Uçak Adana' hava limanına iniş yaptı. Dinlenme noktasına gitmek için yol aldım . En sevdiğim kulaklarımı takıp hoş bir müzik açtım ..( Ankaranın bağları ehehe şaka şaka)  Bir yandan yürüyüp bir yandan da şarkıyı mırıldanıyordum .

Ateşle baruta yan yana durmaz..
Gönül gözümden anla biraz ..
Bir dokunursan ah dokunursan..
Gönül gözümden anla biraz ..

Tam karşıda  Roza ' yı gördüm , yanında alımlı ve yakışıklı bir adam vardı. Onlara doğru yürürken omzundan bir darbe aldım, bu sırada kulaklığım düşüp ikiye ayırıldı.. Arkamı  döndüğümde  kumral , beyaz tenli, ela gözleri , fındık burnuyla tam bir İstanbul beyfendisine benziyordu.. ama neyse! Konu bu değil konu Benim en sevdiğim kulaklarımı kırması..

Ada: Önemli değil!
Ateş Asil: Af buyur.
Ada: Diyorum ki ! Hani bana çarptın , kulaklığımı kırdın, bir özür bile dilemedin..
Ateş Asil:  He kusura bakma.
( Vazgeçtim bu İstanbul beyfendisi falan değil bundan olsa olsa İstanbul öküzü olur!)

Ada: Çok sağol ya zahmet oldu.
Ateş:yok ya ne zahmeti
Ada:bana bak !
Ateş: baktım.
(Bak dedikte öyle bak demedik)
Ada: vazgeçtim bakma.
Yanımda Roza belirdi
Roza:bir sorun mu var ?
Ateş:yok
Ada: var
Roza: ne
Ateş:yok bir sorun
Keskin:Devremm
Ateş:devrem-
Roza: siz tanışıyormusunuz?
Keskin : ateş benim devrem.
Roza: hı anladım
Ada: bu kim
Roza:Keskin, yüzbaşı Keskin sevgilim
Ada:sevgilim...??
Roza:evet
Ateş:devrem?
Keskin: valla soyliycektim devrem
Ateş:Ne zamandan beridir birbirimizden bişey sakliyoruz?
Keskin:devrem sonra konuşuruz .
Ada: şu konusma merasimi bittiyse artık burdan gidebilir miyiz?
Ateş : siz gidin bende karargaha geçicem?
Keskin: hayırdır devrem?
Ateş: Özçelik albayım çağırdı
Keskin:anladım kızları bırakır bende gelirim karargaha
Ateş: tamam haberleşiriz.
Bu arada tanıştığıma memnun oldum Roza .
Roza: bende öyle ......

Keskin roza ve adayı bıraktıktan sonra karargâha geçti tüm Ekibi albay ozcelik çağırmıştı time yeni bir üyenin katıldığını haber vermek için albay odaya giriş yaptı
Keskin: Dikkat!!
Albay: bundan sonra timde opresyon sırasında size eşlik edecek yüzbaşı ateş Asil timi yeni komutan yardımcısı hayırlı uğurlu olsun arkadaşlar
Keskin: vay be devrem uzun süre sonra beraberiz hayırlı olsun
Ateş: eyw devrem beraber güzel operasyonlar bizi bekliyor
Timle tanışma merasimi bitmiştir ...

Roza: evin güzelmiş
Ada: teşekkürler
Ee uzun zamandır görüşmüyoruz benden sakladigin biseyler varmı?
Roza: yok kız

Roza ve ada bunca yıllık hasretini gideriyorlardı Roza ve keskinle olan şeylerini teker teker anlattı adaya ada ' da davadan davaya geçen günlerini .....
Ada: oluruz neden biz birimiz sırdaşiydik hala da öyleydik..
Roza: Ailenle aran nasıl? Babanla konuşuyor musun?
Ada: Hayır sadece annemle konuşuyorum bilirsin.. her kimlikte baba yazan babalık yapamıyor.
Roza: Anlıyorum kardeşim seni o kadar iyi anlıyorum ki..
Ama biz artık mutlu olmalıyız degil mi?
.....
Ada artık tamamen Mersin'e yerleşmişti
Rozayla eski samimiyetlerini geri kazanmışlardı
Ateşle ufak tefek karşılaşmaları oluyordu 
O karşılaşmalar hep tartışmaya dönüşüyordu . Ateşte tamamen timden biri olmuştu...
Ekibe istihbarat geldi. Afganistan - Türkiye arasında yapılan çocuk ticaretini çökelteceklerdi. Savcı ' nın( Adanın) emriyle bu işin ele başı oraya gelmeden müdahale yapılmayacaktı.
Tim olay yerine giriş yaptı..
Keskin: Arkadaşlar  Behram gelmeden hiç kimse olaya müdahale etmicek anlaşıldı mı?
Herkes: Anlaşıldı komutanım!
Ateş Keskin'in mevzisine yaklaşarak konuştu.
Ateş: Aga ne zamandır buradayız , gelmicek bu şerefsiz bak çocuklara yazık kaç tanesi nefessizlikten ölmüş, .. böyle beklicek miyiz?
Keskin: Biliyorum kardeşim fakat savcının emri var .
A: Ulan! Bekliyemem ben ölecek tüm çocuklar" dedi ve harekete geçti.
K: Rahat dur! Ateş! Lan manyak bekle!
Savcı fena harcayacak bunu.
Ateş operasyona başlamıştı bile, çocukları öyle görünce dayanamamıştı. Arkadan tek tek ilerliyordu . Yaşayan çocukları tek tek ordan uzaklaştırıyordu. En son adamlar fark etti ve taciz atışları başladı, ateş mevziye geçti,son bı çocuk kalmıştı, taciz atışları artarken tim de geldi..
Ateş: Komutanım nerde kaldınız?
K: Kusura bakma trafik vardı! oğlum manyak mısın sen?! Emire karşı gelinir mi?
A: Komutanı-
K: Savcı canına okuyacak, ele başı gelmeden müdahale edilmiyecekti. Savunmanı verirsin artık Savcıya.
A: Ne Savcıymış arkadaş.!
K: Gösterecek sana!
...

Asker ve Kürt KızıWhere stories live. Discover now