son gülen iyi güler.

2K 190 124
                                    

- - ┈┈∘┈˃̶༒˂̶┈∘┈┈ - -

Bay Jeon, aklına koyduğu şeyi yapmak üzere arkasını dönüp onları izleyen komutana, Kim Taehyung'a döndü.

"Baksana Kim, geldiğinden beri kasabanın pansiyonunda kalıyorsun. Hanımla bozuştuğumda kalırdım bazen. Eh, pek rahat yatakları olduğu söylenemez."

Eşinden bahsettikten sonra kıkırdamıştı. Fakat pek kısa sürmüştü bu gülüş. Taehyung, omeganın kaşlarının çatıldığını görmüştü kısa bir süre. Kendisi gibi onun da bu konuşmanın sonu nereye varacak diye düşündüğünü varsaydı.

Jeongguk başını babasının omzuna koymuşken Taehyung arkada kalacak şekilde üçü birlikte içeri doğru ilerlemeye başlamışlardı bu sırada.

Jeongguk gerçekten de konunum nereye gideceğini kestiremiyordu. Babasının çevireceği dolapları düşünmek ise Christian'ın gidişini unutturmuştu o dakikalarda.

"Lafı uzatmayayım, hazır Jeongguk'un evinde boş yer varken görevin bitene kadar orada kal."

Bu emrivaki karşısında afallamış olsa da ağzını açıp bir çift laf edemedi o an Jeongguk. Hoş, babası bu teklifi önceden kendisiyle konuşsa da hayır demezdi. Bu yüzden şimdi de sesini çıkarmayacak ve bundan daha önceden haberi varmış gibi davranıp babasına yardım edecekti.

Fakat atladığı şey mimiklerinde bu süprizi gizleyemeyişi ve deltanın bunun bir emrivaki oluşunu gözlemleyerek anlamasıydı.

"Emin ol oğlum diye demiyorum, çok güzel misafir ağırlar. Ee ne diyorsun bakalım?"

Bay Jeon'un konuşması ve oğlunu övmesi bittikten sonra bir sessizlik oldu. Belli ki Taehyung istemiyor diye düşündü Jeongguk. Babasını mahcup etmemek için lafa girmesi gerektiğini fark etti bu sırada. Üst katta ki odaya geri gelmişlerdi.

Başını babasının omzundan çekip onun geçmesini bekledi ve ardından arkasında kalan Taehyung'a hitaben konuşurken kıvırta kıvırta masaya yakın olan tekli koltuğa doğru yürüdü.

Bu cilveli yürüyüş kesinlikle bilinçli yapılan bir şey değildi. Ki aksine bu kadar doğal olmasaydı ona bu kadar da yakışmazdı diye düşündü Taehyung.

"Eğer rahatsız olacağımı düşünüyorsan çok yanlış düşünüyorsun. Asıl gelmezsen kötü hissederim. Biliyorum ki eve gidince o dört duvar bana dar gelecek."

Omeganın içtenlikle konuştuğunu hissediyordu Taehyung. Söyleyecek başka bir şey bulamamış gibi afallamış bir şekilde kendisine bakıyordu şimdi. Bacak bacak üstüne atarken elini gelişigüzel sallayıp "En azından bana arkadaşlık edersin." dedi.

Bu sırada Taehyung da onun karşısındaki tekli koltuğa geçmiş ve kollarını birbirine bağlayıp karşısında onu ikna etmeye çalışan omegaya bakıyordu. Çipil çipil gözleriyle kendisine bakıp yalandan az sonra ağlayacakmış gibi hallere giriyordu.

Bu sırada Jeongguk babasının camdan dışarı izlemesini fırsat bilerek karşısındaki deltaya göz kırptı. Taehyung ise daha fazla baş edemeyeceğini anlamış gibi başını önüne düşürüp nefes verir gibi güldü.

Bunu bir kabul olarak gören Jeongguk ise ayaklandı ve babasına doğru yürüyüp konuşmaya başladı. "Eh babacığım, malum çok yorucu bir gündü, biricik delta komutanımızı da daha fazla yormayalım, biz yavaştan gidelim."

Arkasına döndüğünde Taehyung'un kendisini izlediğini gördü. Onaylamadığını belli edercesine başını sallıyordu ancak reddetmek için ağzını dahi açmıyordu.

fade into you :: taeggukWhere stories live. Discover now