Hoyrattır bu akşam üstüIer daima

1.1K 74 160
                                    

Selamlarrr

Öncelikle herkese Baism fic yazdırmayı kafasına koymuş oylesinebiriiste777 'ye ithaftir bu kurgu gays
Çünkü karı bendeeen bilmem kaç aydır istiooo
Anca oldu yavrum affet :"

Ship adı bence güzel oldu by
Baism✓
Cr: arga

Bu arada kimmiş o one shot yazacağım derken minific yazan yavsaak ay hiçte tanımam koçum yane

Koclarimm

Koyunlarım.d

Kipss

okuyunca anlayacaksınız burayı sgaiamsbxokc

****

" Sen nasıl çocuksun be oğlum? Baban bu kez çok kızgın nasıl affettireceksin kendini köye gönderiyor seni"

" Köy mü?"
Barış sesini kontrol edememiş ve istemsizce annesine bağırmıştı

" Bağırma bana valizini hazırla " diyerek odadan çıkıp gitmişti annesi.

Barış ne kadar yalvarırsa yalvarsın hiçbir işe yaramayacağını biliyordu, nefesini tüketmedi bu yüzden büyük sıçmış ardından bir güzelde sıvamıştı..

Babasının arabasını kaçırmış üstelik bir de ağaca çarpmıştı...
Hani İstanbul'da ağaç yoktu yeşillik yoktu o zaman nasıl carpabiliyorduk açıklayın lan ateistler ?

Gergince yüzünü ovuşturarak bedenini yatağına bıraktı. Bu hayat yorucuydu çok yorucu..

**

"Koyduğumun tezeği"

"Hay ben senin sıçtığın bokun üstündeki sinekleri sikeyim"

Söve söve yürüyor onu yolun yarısında bırakan otobüs şoförüne de en içten dileklerini iletmeden edemiyordu..

Ulan akşam olmak üzereydi be

Dedesinin evine az bir mesafe kala karşısına çıkan koyun sürüsüyle sinirle alnını ovusturdu

Ulan sadece gidip yatmak istiyordu

Koyunların geçmesini bekliyor ama koyunlar aynı yerde durdukça duruyordu.

"Ho Ho , çüşş cüşş " diyerek koyunları kovmaya çalışmış ancak yalnızca koyunun ona bakıp birkaç kez ağzındaki otları çiğnemesinden başka bir şey elde edememişti...

Öylece koyunla bakısıyordu

" Bir tane de çiçek ver istersen aşkınızın nişanesi olarak ama yiyebilir uyarayım şimdi sonra incinme"

Barış bir anda duyduğu sesle şaşkınca arkasındaki bedene döndü, sarışın bir çocuk üzerinde çobanların giydiği şeylerle elinde bir sopayla öylece duruyordu

"Ha " diye bir nida koyverdi barış çocuğun ne dediğini bilmiyor ama sesini daha çok duymak  istiyordu.

Çocuğun kahverengi gözlerine bakmak topraktan sonraki yağmur kokusunu getirmişti bile burnuna

Ve hayır yağmur falan yağmamıstı hava garip bir biçimde sıcaktı yahu köydeki çeşmeden elini yüzünü yıkamak için eğildiğinde suların buharlaşmış olduğunu bile görmüştü

" Diyorum ki iki koyun aşkınızı 'doya doya'yaşayın "
İsmail bir yandan gülüyor bir yandan ise karşısındaki bu çocuğun kim olduğunu düşünüyordu

" Ben koyun değilim " bir anda çocukta itirazı dudaklarından dökülüvermişti barışın

Yani canım herkeste iki kıvırcık saç görüp koyun demeye iyi alışmıştı hani

" Tamam canım değilsin koyun şimdi çekil önümden güdeyim karılarını koç'um" İsmail kendi kendine eğlenerek barışı geçti ve koyunları yolun biraz ilerisinde genelde otlattığı tarlaya doğru götürdü

Barış ise öylece bu güzel gülüşlü çocuğun arkasından bakıyordu

Hoyrattı vallahi bu akşamüstüler
Öyle  hoyratça çarptırmıştı kalbini akşamüstüler

**

Olvido| Barış Alper' İsmail Where stories live. Discover now