YaInızIığımızIa doIdurup her yeri

421 59 56
                                    

**

" Barış tüm gün yatıyorsun, kalk çabuk çeşmeye su doldur gel "
Nenesinin kızgın sesiyle hemen yattığı yer yatağından kalkmış ve mutfak kısmına gitmişti

" Bidonlar nerede ?" Nenesi kızgın bir bakış atmış ardından gözleriyle sağ tarafı işaret ederek yıkadığı bulaşıklara dönmüştü.

Barış gördüğü üç ve bir şişeyi almış evden çıkarak çeşmeye doğru yürümeye başlamıştı.

Sıkıntıyla nefes alıp veriyor bir yandan da beş gün aralıksız gördüğü İsmail'in iki gündür nerede olduğunu sorguluyordu.

Hayır yani arkadaşta değillerdi ki tam olarak gidip sorsun birisine..

Ancak aklını daha da kurcalayan bir şey vardı iki gün görmemeye dayanamadığı yüzü İstanbul'a dönünce nasıl dayanacaktı? İsmail öylece hayatından çıkacak mıydı?
İsmail hayatına ne ara girmişti ki?

Boş olan çeşmeyle şişeyi ve bidonları doldurmuş eve dönüş yoluna giriyordu ki bu köye tamamen zıt olan bir motor geçti önünden ardından biraz ilerisinde durdu, ismaillerin dedesinin evinin önünde..

Motordan iki genç indi.

İsmail kafasındaki kaskı çıkardı ve kafasındaki kaskı çıkarmaya çalışan ancak kilit kısmı takılan ferdiyle gülmeden edemedi ardından ferdinin çırpınışlarını elleriyle iteledi ve sakince kaskın kilidini açarak kafasından çıkardı

" Teşekkür ederim " diye mırıldandı ferdi
Şu iki gün kesinlikle müthiş iyi gelmişti

" Teşekkür etme bebe, iyiysen iyiyim bunu unutma dikkat et kendine üzme kendini seviyorum seni koyunum"

diyerek sarılmıştı Ferdiye arkadaşının son günlerde yaşadıkları zordu ve İsmail'in de yeni heyecanları olduğu göz önüne alınırsa iki dostun birbirine anlatacakları çok şey vardı

" ..... Seviyorum seni koyunum"
Barış duyduğu cümleyle elinden kayıp giden ve yuvarlanıp duran şişeye dikti gözlerini, gözlerinin yandığını hissediyordu.

Şimdi değildi şimdi değil.

Ilerleyerek düşen şişeyi aldı kendisine bakan İsmail ve sevgilisini görmezden gelmeye çalışarak...

**

Olvido| Barış Alper' İsmail Where stories live. Discover now