3.Bölüm

42 17 79
                                    

"Yitirdim kendimi kendi içimde."
Nazım Hikmet

***

"Merhaba ben Deniz Kaplan."

Gözlerine bir süre daha baktıktan sonra tedirgin bir şekilde bana uzatılan ele karşılık verdim.

Elim elinin içinde kaybolurken değişik, daha önce tatmadığım hisler bedenimi ele geçirmişti.

"Merhaba, ben de Efser Işık"

Dudaklarında oluşan ufak tebessüm eşliğinde ellerini ellerimden çekti.
Hâlâ ayakta dikilmeye devam ederken bir elini cebine soktu.

"Ben buraya yeni taşındım, komşuma bir merhaba demek istedim. Umarım rahatsız etmemişimdir?"

"Öncelikle hoş geldiniz ve hayır rahatsız etmediniz.Yardımcı olabileceğim bir şey olursa çekinmeyin."

Bir elini ensesine atarak sanki utanmışcasına orayı ovuşturdu. Benim gözlerimse gerilmiş kol kaslarında bir süre takılı kaldı. Hemen kendimi toparlayıp gözlerine bakmaya çalıştım.

" Aslında yardımcı olabileceğiniz bir konu var."

" Nedir? "

" Ankara'ya ilk defa geldim ve henüz markete gidemedim. Eve alışveriş yapmam gerekiyor. Eğer işiniz yoksa benimle gelebilir misiniz?"

Bir süre gözlerine bakıp düşündüm. Hiç tanımadığım bir adamla markete gitme fikri ilk başta kötü bir fikir olarak gelse de markette başka insanların da olacağını düşününce kabul etme kararı aldım.
" Tabii, gelirim. 5 dk bekleyebilir misiniz? "

" Tamamdır. Ben bahçe kapısında bekliyorum."

Ufak bir tebessüm eşliğinde ayağa kalktım. Adımlarımı eve doğru yönlendirdim.
Nedense bakışlarını sırtımda hissediyordum.
Kafamı iki yana salladım kendime gelmek adına.
Önce odama girip saçlarımı düzgünce topladım. Markete gideceğimiz için makyaj yapma gereği duymadım.

Üstümdeki kıyafetlere göz gezdirdiğimde bunlarla gidebileceğime kanaat getirdikten sonra çantamı ve telefonumu alarak kapıya doğru adımladım.

Kapıyı açmadan önce bir süre kendime gelmek adına bekledim.
Nedense gözleri hâlâ aklımdan çıkmıyordu. Değişik hisler içerisinde olmama neden olan gözlerine bakmamak elde değildi.
Derin bir soluk aldıktan sonra kapıyı açarak dışarı çıktım. Bahçe kapısına baktığımda arkası dönük bir şekilde bir eli cebinde duruyordu.

Diğer elinde telefonu vardı. Gördüğüm kadarıyla biriyle mesajlaşıyordu. Kapıyı kilitleyip ona doğru yürüdüm.
Yanına yaklaştım ve bir adım kala durdum. Ama geldiğimi henüz farketmemişti.
Birine mesaj yazıyordu ama bakmamın ayıp olacağını düşündüğüm için gözlerimi başka yöne çevirdim.

"Deniz bey?"

Sesimle beraber telefonunu telaşla kapatıp cebine koydu. Bu hareketine bir anlam veremesemde sessiz kalmayı tercih ettim.

"Kusura bakma geldiğini duymadım ve lütfen sadece Deniz de."

"Önemli değil Deniz. Gidelim mi?"

İçimdeki BenWhere stories live. Discover now