➹ Special Section ⃟ཷ🥝

249 24 11
                                    

Evettt bugün Petrichor'un 1. Yılı... Zaman çok hızlı geçti dimi? Biz de bunu ölümsüzleştirmek için özel bölüm hazırlamak istedik. Umarım beğenirsiniz.

Ve bilmem hatırlıyor musunuz ama Petrichor bölümünde bir düzyazımız daha vardı. Hemen hatırlatma yapayım!

' İçeri girdi ve bir süre sonra elindeki örtü ile birlikte geri döndü. Yanıma oturup örtüyü ikimize de sardı. " Hasta olacaksın.. "

Elini belime sarıp kendine çekti ve kafamı omzuna yaslamamı sağladı. " Bu seni sıcak tutar. Yıldız yıldız diye tutturdun al yıldız. " böyle konuşması gözüme fazla şirin geldi.

Birlikte konuşmadan saatlerce yıldızları izledik. Soğuk rüzgar estiği zaman elini bedenimde gezdirip ovalayarak üşümememi sağlamaya çalıştı. Kafasını kafama yasladı ve öylece durduk. Bizi dışardan görenler sevgili derlerdi. Ben bile bazen sevgili oldukta haberim mi yok diye düşünüyordum. '

Evet buraya bir fanart çizdim... Büyük bir fanart değil amaç anılar biriktirmek.

Petrichor zamanı bizimle birlikte olduğunuz için, tüm yorumlarınız için ve desteğiniz için teşekkür ederiz!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Petrichor zamanı bizimle birlikte olduğunuz için, tüm yorumlarınız için ve desteğiniz için teşekkür ederiz!

Sizi daha fazla tutmayayım... İyi okumalar 💕💕💕

"Güneş doğuyor."

Sıcak ışınlar Tanrı'nın birbirine hediye ettiği vücutları hapsi altına alarak yakıcı bir sıcaklıkla sarsıyordu, günün başladığını belli eden kuşların sesleri aralık camdan içeri kaçıp duyuluyor toprak kokusunun hâkim olduğu odanın duvarlarına durmaksızın çarpıyordu.

Şefkatli sesi sevgilisinin kulağına ulaşsa bile kendisini duymazlıktan gelerek daha da sokuldu bedenine, veyahut kendine olmayan iyilikler karşısında gelen armağana. Sıcak boynundan içine çektiği koku kendisine yıllar öncesini hatırlatıyordu.

Yıllar öncesinde var olan kiraz çiçeği kokusu hiç değişmemiş, hâlâ Ona özel bir kokuymuş gibi geçmiyordu. Öyle narin bir histi, öyle nadide bir kokuydu ki bu kendisinden başkası belki de hiç içine çekememişti. Sadece vücudunda burnunu gezindiren genç çocuk sabahın ışınlarıyla, güneşin doğuşuyla bir rutin olarak ciğerlerine çeker, kendi soluğuna meydan okurdu.

Kollarına kuvvet vererek biraz yukarı kaydı yataklarında, pembe tutamlarda dudaklarını gezindirdi. Her bir teli yarınlar yokmuşçasına,vücuda yayılan ölüm korkusunun koca dalgasıyla birlikte buselere boğmaktan çekinmedi. Onun için bu daima sürmesini kabul edebileceği bir andı.

Zayıf, çelimsiz vücuduna baktı sevgilisinin, yuvarlak, kahvenin en hoş tonu boncukların kendisini seyrettiğini fark etti. Yüzünde oluşan büyük tebessümle gözlerinden öptü Onu. Sıkılmadan, bıkmadan ardarda öptü durdu.

petrichor, heekiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin