05

66 7 39
                                    

Jaehyuk ile biraz daha vakit geçirdikten sonra eve gitmesi gerektiğini söylemişti, giderken beni bıraktığı için üzgün gibiydi ama telafi edeceğini söyledi. O gittikten sonra biraz daha bankta oturdum. Jaehyuk'un beni mutlu hissettirdiğinin farkına varmıştım artık. Hem de çok mutlu hissettiriyordu. Kötü biten bir ilişkiden sonra böyle hissetmem normaldi belki ama Jaehyuk farklıydı bana göre.

Jaehyuk'un anlatımı.

Asahi ile yürüken bir anda telefonum çaldı, arayanın kim olduğuna bakmak için telefonumu cebimden çıkardım. Jihoon arıyordu. Önemli olabileceğini düşündüm ve Asahi'den özür dileyip aramayı yanıtladım.

"Jaehyuk, acilen merkeze gelmen gerekiyor." bu da neydi şimdi, ne olmuş olabilirdi ki? "bir şey mi oldu?" Asahi'ye bir şey belli etmemeye çalışırken sakin bir şekilde konuştum ve Jihoon yanıtladı. "hem evet hem hayır. Telefonda anlatamam, çabuk gel olur mu?" ne olmuş olabileceğini düşünürken onayladım ve telefonu kapattım. Asahi rahatsız etmemek adına biraz daha ileride duruyordu. Pek bir şey duyduğunu sanmıyordum. Duysaydı bile bizimkilerle alakalı olduğunu söylerdim.

"Asahi, kusura bakma lütfen. Eve gitmem gerekiyor. Gerçekten çok üzgünüm, en iyi şekilde telafi edeceğimden emin olabilirsin" Asahi gülümsedi ve cevap verdi. "hayır sorun değil, tekrar buluşuruz merak etme. Ben de eve gideyim bakalım bir şeyler olmuş mu." eşini ima ediyordu. Bu konuyu daha sonra uzadı uzadıya düşünecektim. Hatta belki ona yardım bile edebilirim. Ama önce merkeze gitmem gerekiyor.

Asahi ile vedalaştıktan sonra adımlarımı hızlandırıp arabama doğru ilerledim, arabayı çalıştırıp merkeze doğru sürmeye başladım, ne olduğunu çok merak ediyordum. Hızlı ama dikkatli bir şekilde sürmeye devam ederken arkada sevdiğim şarkılardan biri çalıyordu, Asahi ile dinlemek istiyordum bu şarkıyı. Merkeze geldiğimde arabayı biraz uzak bir noktaya park edip içeriye girdim. Diğer polisler bana selam veriyordu ve elimden geldikçe ben de onlara karışılık vermeye çalışıyordum. Jihoon'un olduğu bölüm arşivdi. Kamera kayıtları, suçluların bilgileri falan vardı. Sürekli aradığımız kimliğini tam olarak saptayamadığımız suçlularla ilgili bilgiler de buradaydı. Kapıyı çalmadan içeri girdim. Jihoon bilgisayara bakıyordu, elimle işaret ettim ve geldiğimi anlamasını sağladım.

"hoş geldin Jaehyuk, hemen şuna bakman gerekiyor" diyip bilgisayarı gösterdi. Bir adam resmi vardı gözlerine bakıldığında hiç koreli gibi durmuyordu. Jihoon bana dönüp "meydandaki saldırıyı hatırlıyor musun? Japonlar yapmıştı hani?" hatırlıyordum ama o olaydaki suçlular yakalandı diye biliyordum. "hatırlıyorum ama-"

"ama hepsi yakalanmamış, hepsi yakalandı diyecektin değil mi?" bu kadar hızlı tahmin edebileceğini düşünmüyordum. Kafamı salladım. Olayı hatırladıkça sinirlerim tepeme çıkıyordu. Ekibimiz ilk defa böyle çuvallamıştı. "bombayı patlatan değil ama ona yardım eden önemli biri. Korede görülmüş. Yeni bir saldırı düzenliyor olabilir" lanet olsun. Bir kurtulamamıştık şunlardan. Şehir merkezinde bomba patlatmışlardı, ne istemişlerdi onca masum insandan...

"bulduğum gibi kafasına sıkacağım Jihoon. Bu kadarı yeter. Onlar yüzünden masum insanlar öldü." Jihoon omuzlarımdan tutup beni oturttu ve sakin olmamı söyledi. Nasıl sakin olabilirim ki şu an? Düzeni berbat eden biri şu an Kore sınırları içinde ve elini kolunu sallayarak geziyor. Nasıl sakin olabilirim?

"Jaehyuk, sakin ol. Mantıklı düşünmeliyiz" kafamı sallayıp onu onayladım. Ne yapabilirdik ki? Belki şu an bile bir şeyler hazırlıyordur. "diğerleri ile de konuşacağım Jaehyuk. Seni haber vermek için çağırdım." elimi Jihoon'un omzuna attım ve burukça gülümsedim. "en kısa sürede işlerini bitirelim Jihoon." kapıya doğru ilerledim. Aslında tatil günümdü aslında bu gün. Jihoon çağırdığı için aceleyle gelmiştim. El sallayıp dışarı çıktım. Diğerlerine görünmeden çıkmalıydım yoksa neden tatil günü geldiğimi, bir şey olup olmadığını soracaklardı. Hiç çekemezdim bunları.

you drew stars around my scars  ⌗ jaesahiWhere stories live. Discover now