Etkili Anlaşma

29. Bölüm

Aris önündeki defterde yazan notları baştan sona bir kez daha kontrol etti. Gergin olduğu ilk kez fiziksel olarak bu kadar dışarı yansıyordu. Lakin Aris dışarı yansıttığının farkında değildi. Fakat Serhan Bey Aris'in halini kabak gibi görüyordu.

"Sanırım başka gündemimiz kalmadı ama senin diyecek bir şeylerin var gibi?" Serhan Bey büyük masasının arkasındaki rahat koltuğuna geri kurulmadan evvel kendine bir şişe su almıştı. Şişeyi açıp içerken bakışları karşısında oturan Aris'in üzerindeydi.

Aris derin bir nefes alarak resmen iç geçirdi. Bunun üzerine su şişesini ağzından çekerken Serhan Bey gülümsedi. "Seni ilk kez böyle ne diyeceğini bilemez bir halde görüyorum Aris. Çoğu kişiye nazaran sen asla bir şeyleri söylemekten kaçınmazsın. Ne oldu? Yazın cironun artış oranının düşmesine canını sıkılıyorsa bu geçen yıl da böyle olmuştu, biliyorsun. Bu dönemde normal. Surat asacak bir şey yok. Q4'te fazlasıyla toparlanacak gibi görünüyor."

Aris hızlıca "Yok Serhan Bey," dedi. "Bu zaten senenin başından ön gördüğümüz bir şeydi bunda sıkıntı yok... Benim başka kişisel bir konum var. Aslında ana fikrini düşününce sıkıntı içeren bir konu da değil. Ama bazı detayları düşündürücü."

Serhan Bey iyice merakla bakıyordu. "Neymiş o? Merak ettim. İşle mi alakalı? Sakın bana farklı kariyer planım var, yurtdışına gideceğim, Girit'ten teklif aldım falan deme. Hayatta olmaz!"

Aris güldü. "Yok yok. İşle alakalı değil. Kişisel bir durum." Kısa bir duraksamadan sonra gülümseyerek direkt lafa girdi. Evirip çevirmeye, girizgâh yapmaya ya da bir şeyler saklamaya gerek yoktu.

"Ben evlendim Serhan Bey... Ve bunu öğrenen üçüncü kişisiniz." Kendini tutamayıp hafifçe güldü. "Ailemden önce size söyleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi."

Serhan Bey şok içinde Aris'e bakakaldı. "Sen ciddi misin? Ne ara? Ne zaman? Nasıl? Nişanlı bile değildin!"

Aris sürekli kravatı ve ceketiyle oynuyordu. "İki buçuk hafta oluyor evleneli. Gizli oldu biraz. O da mecburen oldu. Şimdi anlatınca anlayacaksınız neden gizli olduğunu." Aris yine bir soluklanıp es vererek devam etti. Serhan Bey zaten Aris öyle deyince baştan sezinlemişti. Yine de Aris anlatsın diye bekledi.

"Ben bu yardım etkinliği performans gecesi için bizim şirkette pazarlama biriminde çalışan birinden destek almıştım. Kişisel hayatında gitar hocalığı yapıyordu. Yaklaşık bir buçuk iki ay boyunca ondan ders alırken, biz bir hayli beraber vakit geçirdik."

Serhan Bey başını sallayarak gülümsedi. "Şimdi anlaşıldı karın ağrın. Buraya kadar her şey tamam, iyi güzel de, neden bu kadar çabuk evlendin o kısmı hiç anlamadım. Yıldırım aşkı mı bu nedir?"

Aris bu tabir üzerine eğlenerek baktı Serhan Bey'e. "Aslında öyle oldu. Bir nevi yıldırım aşkıydı. Fakat evlilik daha da başka sebeplerden ötürü oldu. Bunu burada konuşmak da tatsız ama ailevi nedenler diyeyim. Dini konular vesaire... tahmin edersiniz."

Serhan Bey tadı kaçmışçasına yüzünü ekşitti. "Yapma yahu! Böyle şeyler hala var mı? Diyeceğim de... var galiba. Görmezden de gelinmiyor. Şimdi sen bu pazarlama departmanındaki...?"

"Seçil. Adı Seçil."

"Seçil'le evlendin. Kimse bilmiyor, öyle mi?"

"Yok Serhan Bey. Kimse bilmiyor. Sizlerle konuşmadan bir yol izlemek istemedim. Şimdi Seçil üç yıldır Artek'te, pazarlama biriminde uzman olarak çalışıyor. Aslında oldukça sıradan bir çalışan kendisi. Onunla tanışana kadar açıkçası benim dikkatimi çeken bir çalışan değildi. Çalışkan ama kendini pek göstermeyi bilmiyor. Gösterip göstermemeyi de umursamıyor, bu durum beni biraz üzse de bu sizin konunuz değil, bunu geçiyorum."