Seungmin

638 75 144
                                    

Sabah gözlerini korkuyla açmasının sebebiydi Seungmin'in şafak operasyonu gibi girişi. Kapıyı ardına kadar açarak "Hazırlan, seninle yeni kıyafetler almaya gidiyoruz."

"Ne?"

"Duydun işte, hazırlanıp çıkalım."

Odadan aynı sabit ifadeyle ayrılan Seungmin'in arkasından bakakaldı. Dediği hiçbir şeyi anlamamıştı.

Ayağa kalkıp üzerine çizgi film baskılı tişörtünü giyip uzun koridora adımladı.

Herkesin kapısı kapalıydı, Chan hariç.

Kapı eşiğinden içeri doğru eğilerek sandalyesinde arkası dönük şekilde oturan kişiye seslendi. "Günaydın Chan!" dedi en neşeli sesiyle.

Chan ise kızarmış gözlerini gizlemeye çalışarak Jeongin'e doğru dönmüş, gizlice çekmecesine bir şey koymuştu.

"Günaydın Jeongin." Kalemini düşürmüş gibi yapıp masanın altına eğildi. "Seungmin'i çok bekletme, beklemeyi sevmez."

Jeongin çekmecesine gizlediği şeyi merak etse bile sesini çıkarmadan onaylayıp kapıda onu bekleyen Seungmin'in yanına gitti.

"Minho, arabanı aldım!" diyerek içeri doğru seslendi.

Minho'dan gelen cevap ise klasikti. "Arabama zarar verirsen kendine mezar yeri aramaya başla!"

Jeongin korksa bile Seungmin hiç oralı olmamıştı. Hızlıca kapıyı çekip arabaya doğru ilerlemeye başladı.

...

Avm'nin önündeki otoparkta yarım saatlik bir uğraştan sonra park alanı bulup büyük bir çabayla park etti Seungmin.

Avm'ye girdikleri anda Jeongin bu görkemli ve büyük binaya anlam vermeye çalıştı. Parlak vitrinlerde gezinen gözleri adeta ışıldıyordu.

Seungmin gözleri cam vitrinlerde kaybolmuş Jeongin'in yüzünün önünde elini sallayıp dikkatini kendine çekti. "İlk kez gelmedin herhalde, şaşırma bu kadar."

Jeongin onaylayıp hemen sağ tarafındaki mağazaya adımladı. Çok geniş ve rengarenk bir mağazaydı.

İki eli omzundan beline kadar çarpraz ilerleyen küçük çantasının ipinde, gözleri ise çeşit çeşit kıyafetlerdeydi.

Seungmin ışıltılı gözlü çocuğun omzunu patpatlayıp onu reyonlardan birine yönlendirdi.

Jeongin daha ürüne bakmadan etiketine bakıyor, fiyatını yüksek olarak düşündüğü her şeyden uzaklaşıyordu.

"Endişelenme." dedi Seungmin cebinden bir kart çıkarıp. "Bugün Chan ödüyor."

"Çok pahalı gelir de bana kızarsa?"

"Gelmez. Chan kartı kendisi isteyerek verdi." Yalan. Sadece biraz rica ile kartı almıştı. "Hem onun sana kızmasına izin vermem."

Seungmin'in yüzündeki güven verici gülümsemeyle rahatlayıp ilgisini çeken hoş bir mavi kapüşonluyu eline aldı.

"Güzelmiş." dedi Seungmin kenardan gei bir eşofman çıkartıp. "Bununla da yakışır." Jeongin'i omuzlarından tutup deneme kabinlerine sürükledi. "Dene hadi."

...

Yaklaşık iki saat sonra, Jeongin için alışveriş tamamlanmıştı. Birkaç eşofman, pantolon, tişört ve şort almışlardı.

Jeongin aldıklarından ikisini hemen üstüne geçirmiş, eskimiş çizgi film baskılı tişörtünü de poşete depmişti.

"Çok ferah hissediyorum." dedi Jeongin üstündeki kıyafetlere bakarak.

Little Kid , HyuninWo Geschichten leben. Entdecke jetzt