1.1

7 1 1
                                    


İlk öncelikle merhaba arkadaşlar. Bu hikayeyi yazıya dökmek benim için gerçekten zor oldu. Kafamda kurguluyordum ama bir türlü yazıya dökerken bir şeyler eksik geliyordu. Bu yüzden yazıya dökmekte zorlanıyordum karasız kalıyordum, sonunda yazmaya karar verdim . Umarım beğenirsiniz ve keyif alarak okursunuz .

Sevgiler. 


Havanın bu kadar sıcak olması beni bunaltıyordu. Hatta bu aralar her şey beni bunaltıyordu. Raketimi kenara koyarak , mataramı alıp suyumu içtim. Yorulmuştum. Jake gülümseyerek yanıma geldi, ve konuşmaya başladı ,"güzel ilerliyoruz böyle devam ederse turnuvada iyi iş çıkaracaksın" 

"bilmiyorum Jake bu aralar çok yorgun hissediyorum kendimi sanırım tenisi bırakacağım." gözlerini kocaman açıp "sakın böyle bir şey yapmayı aklından bile geçirme! , kaç senedir bunun için çalışıyorsun kupaların aldığın madalyalar hepsi boşa mı gidecek?" Tenis oynamayı seviyordum, ama sadece seviyordum bu benim için bir hobiden ilerisi değildi fakat bazı gerçeklerden kaçmak için hobiden ilerisi olmuştu. "Kararım kesin artık sadece hobi için oynayacağım teniste kariyer falan yapmak istemiyorum maç falan yok" Jake kafasını olumsuz anlamda sallayarak söylenerek kortu terk etmişti. 

Üstümü değiştirip eve gitmek için şoförü beklemeye başladım.  Bir an önce eve gidip sadece yatmak istiyordum çok yorulmuştum. 

Eve gelir gelmez duş alarak yatağıma uzandım ve tavanı izlemeye başladım o sırada kapım çaldı, gelen Maureen'di  "büyükanneniz ve büyükbabanız aşağıda bekliyorlar efendim yemek için" dediğinde saatin 7 olduğuna inanmak istemedim bir an , zaman çabuk geçmişti. "geliyorum Maureen sen çıkabilirsin" dediğimde kafasıyla onaylayarak odamdan çıktı.

Üstümdeki pijamaları çıkarıp kot şortumu ve salaş gömleğimi giyerek aşağıya indim. "İyi akşamlar büyükanne ve büyükbaba" dedim ve masadaki yerimi aldım. "iyi akşamlar günün nasıldı? , antrenmanın nasıl geçti?" diye sordu büyükbabam "günüm berbattı ama antrenmanım iyiydi ,sanırım ikisi de berbattı Jake benim yüzümden hayal kırıklığına uğradı" büyükannem merakla " neden tatlım?" diye sordu. " Tenisi profesyonel olarak oynamayı bırakacağımı söyledim ona sonuçta 5 senedir beraber çalışıyoruz bu aşamaya gelebilmem için çok emek gösterdi" büyükbabam gözlerini açarak konuşmaya başladı " Boş ver tatlım ne yapmak istiyorsan , nasıl karar alırsan biz senin arkandayız sıkma canını", "Tabii , sonuçta onun işiydi bu seninle keyfinden çalışmadı ya sen dert etme bebeğim" dedi büyükannemde.

Akşam yemeğini yedikten sonra biraz daha sohbet etmiştik. Bu sene 12.sınııftım ve üniversite için planlarımı sormuşlardı genetik mühendisliği istediğimi söylediğimde beğeniyle karşılamışlardı.

Odama çıkıp kendimi çalışma masamın koltuğuna attım. Telefonumu alarak ikiz kardeşime  müsait olup olmadığını sormak için mesaj attım. Mesaj mavi tik olduktan sonra telefonum çalmaya başladı.

"Alo nasılsın? " yalancı bir sinirle konuşmaya başladı. 

"Nasılsın mı, beni burada bu delilerle bırakıp gittin bir de nasılsın diye soruyorsun?" 

" evet öyle bir kötülük yapmış olabilirim" diyerek gülmüştüm. "Ne zaman döneceksin Eliz?" diyerek ciddileşti. Özlemişti bende onu özlemiştim ama ,aması yoktu sanırım istemiyordum.

 " Ben de seni çok özledim Eren ama istemiyorum o kavgalara şahit olmak sana çok yalvardım yanıma gelmen için ne yapabilirim ki " "Yapma Eliz!" diye bağırarak konuşmaya devam etti " 2 senedir İngiletere ' de  büyükannemlerin yanında kalıyorsun. Annem burada sen gittikten sonra zaten daha da kötüleşti ben de geleyim  de tamamen mi delirsin desteğe ihtiyacı var sende biliyorsun bunu "  2 senedir ne annemi ne de babamı görmüyordum , görmek istemiyordum Eren'de boş olduğu zamanlar Can ile  geliyordu yanıma öyle görüşüyorduk. "Eren annemin desteğe ihtiyacı var ben bunun farkındayım ama o  değil. Sanıyor ki desteğe değil alkole ihtiyacı var kabullenmiyor bunu"  , "Kabullenmek üzere" dedi " "çok az kaldı kabul edecek" güldüm . Kardeşimin gerçekleri görmek istememesi de beni delirtiyordu. Komple beni deli etmek üzerine aile olmuşlardı sanki. "Peki Eren öyle olsun umarım ben haksız çıkarım" diyerek kapattım telefonu. 

Annem Cerrahtı mesleğine aşık bir kadındı .Babamla yaptıkları kaza sonucu elindeki sinirler zarar görmüştü ve elleri titriyordu. Bu yüzden mesleğini yapamaz hale gelmişti. Bu durumdan babamı suçluyordu ama babamın da bir suçu yoktu başka bir araba ters yönden geldiği için kafa kafaya girmişlerdi. Bir sürede hastanede yattı elinin titremesi için tedavi gördü. Eskisine göre daha iyiydi ama psikolojisi çok bozulmuştu. Alkole başlamıştı, çok üzün sürmeden de bağımlısı olmuştu. Ona tedavilerine devam etmesi için çok yalvarmıştık. Tedavisi devam ederken akademisyenlik yapmasını önermiştik ama o bunları yapmak yerine içmişti. Alkol yüzünden daha çok elleri titremeye başlamıştı. O da daha çok içmeye. Elleri titredikçe içiyordu, içtikçe daha çok elleri titriyordu. Her akşam evde alkol için kavga çıkıyordu. O içmek istiyordu babam izin vermiyordu, daha sonra bağırıp çağırıp babamı suçlamaya başlayıp bütün eşyaları dağıtıyordu. Bir gün kavga etmişlerdi yine ve annem kapıyı çarparak dışarı çıkmıştı. Ertesi gün manşetlerde barda bir adamla öpüştüğü bir fotoğraf çıkmıştı. Patlama noktam bu olaydı. abamın da başka bir kadınla yakalanma olayı da cabasıydı tabi. Dallas' a dönmüştü ev. Hiçbir şey demeden valizimi alıp evden çıkmıştım.  

Yaşadığı durumun zorluğunun farkındaydım ona sürekli destek olmuştuk ama hak ettiğimiz annemizi başka bir adamla öpüşürken görmek değildi. Babam için konuşmak bile istemiyordum.


Sabah telefonumun sesiyle uyandım sabahın dördünde ne olmuştu allah aşkına?

KUPA ASIWhere stories live. Discover now