❦ Querencia: İspanyolcada insanın kendini en güvende, en güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demektir.
❧ En genç Galaksinin Koruyucusu ve en genç Avenger'ın tanışma hikayesi...
- Sen de bunu i...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tony'nin cenaze törenindeydik. O aramızdan ayrılsa bile hepimizi bir araya getirmeyi başarmıştı. Yıllarca tanıdığı ekip arkadaşlarını, ailesini ve sadece birkaç saattir tanıdığı insanları yani bizi bir araya getirmişti. Morgan adında küçük bir kızı olduğunu öğrendim. Biz Blip'teyken dünyaya gelmiş. Tony'i iyileştirmeye çalışırken yanıma gelen o sarışın kadın, Pepper, ise Tony'nin eşiymiş. Kısaca bu adam sevdiklerini için hiç düşünmeden kendini feda etmişti. Onlara iyi bir dünya bırakmak için.
Morgan her şeyden habersiz etrafa bakınırken kendimi çok kötü hissettim. Artık babasız büyüyecekti. Doğum günlerini, eğitim hayatı boyunca olan tüm mezuniyet zamanlarını, ilk işe girdiği zamanı, ilk ehliyet aldığı zamanı, düğününü hep babası olmadan yaşayacaktı. Bunu düşünmek bile nefesimin daralmasına yol açıyordu.
Tören bitmişti ve herkes bir tarafa dağılmıştı. Ben ise hala olduğum yerde, Groot ve Rocket'in yanında duruyordum. Çok şükür onlara bir şey olmamıştı. Onları en son Thor'un silahının yapımı için yardıma gittiklerinde görmüştüm.
Rocket bana döndü ve kolumu dirseğiyle dürttü. "Quill bana gerçek anne ve babanı bulmak istediğinden bahsetti." Etrafıma göz attım ve diğer Koruyucuların Avengers ekibindekilerle konuştuklarını gördüm. Yanağımın içini ısırdım. "Eskiden öyleydi, şimdi fikrim değişti."
Rocket gözünü kısıp bana baktı. "Neden?" Benden cevap alamayınca devam etti. "Aileni bulmalısın, Alyssa."
Başımı sağa sola salladım. Rocket iç çekti. "Gerçek ailenle tanışmak istemiyor musun? Onlara olan özlemini bitirmek istemiyor musun?"
Yine cevap vermedim. Korkuyordum. Onlarla yüz yüze geldiğim zaman yaptığım şeyleri veya kızlarının ne hale geldiğini gördüklerinde verecekleri tepkiden korkuyordum. Ya benden nefret ederlerse? Ya beni bir daha görmek istemezlerse?
Rocket elime bir kağıt tutuşturdu. "Bu senin evinin adresi. Gamora bunu dolabında saklıyordu ama sonra Quill buldu, sonra yarımakıllı tekrar kaybetmişti. Ama Blip sırasında buldum.
Dediklerine başımı salladım ve kağıda baktım. Ailem ya orada benden sonra normal bir hayata devam etmeye başladılar ya da bensiz hayatlarına devam edemediler. Sanırım bunu asla bilemeyeceğim. Başımı kaldırıp Koruyucular'a baktım. Çünkü ben zaten ailemi bulmuştum.
"Yarın gidiyoruz. Yani en azından ne yapacağına karar vermek için daha vaktin var." dedi Rocket ve yanımdan uzaklaştı.
Rocket'in sözlerini sindirmeye çalışırken üstümde büyük bir ağırlık hissettim. Kafam düşüncelerle doluyken arkamı dönmemle Peter ile çarpıştm.
Telaşla birbirimizden özür diledik.
Ona bakınca ne kadar yorgun ve huzursuz olduğunu fark ettim. Onun için çok üzülüyordum ve elimden bir şey gelmemesi beni mahvediyordu.
